Kurtuluş TAYİZ
Kontrollü, aşırılıklardan uzak duran, konuşmayı pek sevmeyen ama etki uyandırmaktan hoşlanan, gözler önünde olmaktan kaçınan, çok sade ve sabırlı, günlük politikaya ise mesafeli ve lider ruhlu bir isim... Leyla Zana‘nın Hürriyet gazetesine verdiği röportajı okurken aklımdan bunlar geçiyordu. Zana, Kürt siyasetinin en önemli aktörleri arasında yer alıyor. 10 yıl süren hapis hayatının ardından adeta kenara çekildi, münzevi bir hayat yaşadı. Geçen dönem Diyarbakır’dan milletvekili olarak yeniden aktif politikaya girdi fakat Meclis’te de çok görünmedi. Kuşkusuz bugüne kadar varlığını hiçbir zaman unutturmadı. Kürt meselesinde en kritik günlerde gözler ona çevrildi, zaman zaman görüş ve önerilerini kamuoyuna yansıttı. Ancak hep mesafesini korudu, sıcak politikanın kenarında durdu. Ta ki işte bu son röportajına kadar...
Kürt sokağında deprem etkisi yapan görüşleriyle Leyla Zana, Kürt siyasetinde yeni bir evrenin kapılarını araladı. Kürt sorununda ilk kez İmralı ve Kandil’den sonra farklı güçlü bir isim, meselenin gidişatına dair ciddi laflar etmeye başladı. Alışıldık durum şöyleydi aslında; Kürt siyasetinde BDP’li eşbaşkanlar da dâhil kimse çok önemli laflar edemez ve irade ortaya koyamazdı; bu hak sadece ve sadece İmralı ve Kandil’e aitti. Zana’nın tek yaptığı şey uzun siyasi geçmişi ve bir milletvekili olarak bunun dışına çıkmak oldu; yani konuştu, sözü İmralı ve Kandil‘den çaldı.
Tabii bu, Zana’nın İmralı ve Kandil’e karşı bayrak açtığı anlamına gelmiyor. Sadece Kürt kamuoyunun düşüncelerine tercüman oldu, üstelik de çok makul görüşler öne sürdü. Kürt sorununu Türkiye halkının yüzde elli oyunu alan, Cumhuriyet tarihinin en güçlü başbakanlarından Erdoğan’la birlikte çözülebileceğini söyledi. Zana’nın bu vurgusu bence oldukça önemli. Çünkü önceki hükümetler arasında hiçbir hükümetin yapmadığını Başbakan Erdoğan yapma cesaretini gösterdi ve İmralı-PKK ile siyasi görüşmeler başlattı. PKK’nın Silvan baskınıyla bu süreci çökertiphükümete karşı “Devrimci Halk Savaşı” ilan etmesi, olabilecek en akılsızca işlerden biriydi. Zana, bu yanlışı işaret ederek Kürt meselesinde çözümün ancak ve ancak büyük bir halk desteğine sahip bu başbakan ile gelebileceğini dile getirdi. Zana’nın tesbiti, çözümle ilgili kafası iyice karışmış Kürt siyasetine yol gösterir nitelikte: “Asker çözer, polis çözer, yargı çözerle bu iş olamaz. Burada bir gerçek var. Bunu hepimiz açıkça söyleyelim ve kabul edelim. Bu işi isterse en güçlü olan durdurur. O güçlü kimdir, şimdiki hükümettir. O hükümetin başı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Tarihini en güçlü hükümetinin başındaki isim isterse o iradeyi gösterir, buna gücü yeter ve bu sorunu da çözer. Ben onun bu işi çözeceğine inanıyorum. Şimdi hepimizin yapması gereken, hepimizin Başbakan’ın sorunu çözmesinde yanında olduğumuzu ona hissettirmemiz, onu teşvik etmemizdir.”
Leyla Zana’yı sadece “Başbakan’a yardım etmeliyiz” sözünden dolayı bile tebrik etmek gerekiyor. Böyle bir barışçı ve iyi niyetli ifadeyi kullanabilmek Kürt siyasetçiler arasında büyük cesaret ister. Bu söz kuşkusuz bir övgü anlamına gelmiyor, bir çözüm yöntemini işaret ediyor; barışa niyetlenen bir başbakana ancak ve ancak yardım edilebilir; BDP-PKK tekeli altındaki Kürt siyasetinin bugüne kadar yaptığı, sadece hükümetin önüne taş koymak oldu.
Zana, bugüne kadar hiçbir Kürt siyasetçisinin söyleyemediği, işaret veya ima bile edemediği PKK çelişkisini de açık ve net olarak ifade ediyor: “Bence PKK bugün şunu böyle anlamalı: Bağımsız Kürdistan için o zaman ölenleri anlıyorum. Ama 1999’dan itibaren strateji değiştiyse Bağımsız Birleşik Kürdistan yerini, haklı talepleri elde ederek tamamen birlikte yaşama stratejisine bıraktıysa ve amaç yerel yönetimin güçlenmesi, demokratikleşme ise bu gençlerin ölmesini artık vicdan kabul etmez. PKK da ona göre bu süreci yeniden değerlendirsin.”
BDP de eleştiri oklarından payına düşeni aldı. Leyla Zana, BDP’nin Kürt halkının ihtiyaçlarından daha çok, örgütün ihtiyaçlarına göre davrandığını, Kürtlerden kopuk olduğunu söylüyor. Bugüne kadar BDP’ye içeriden yapılmış en büyük eleştirilerden biri bence bu.
Zana’nın Öcalan’a ilişkin düşünce ve görüşleri de önemli. İmralı’nın Kürt sorunundaki ağırlığına göre, ev hapsine çıkarılabileceğini öneriyor.
Leyla Zana’nın bu düşünce ve görüşleriyle Kandil ve İmralı’ya kazan kaldırıp kaldırmadığı merak ediliyor veya anlaşılmaya çalışılıyor. Bence Zana röportajı ne ayrı bir siyasi parti sinyali veriyor ne ayrışma ve bölünme mesajı içeriyor. Barzani- Talabani etkisini de dışlamayarak söylemek gerekirse Zana, işler felakete doğru giderken tam bir lider havasıyla devreye girip uyarılarını yapıyor.
Ancak bu durum Kürt siyasetinde yeni bir evrenin de habercisi. Zana’nın çıkışı, Türkiye’deki Kürt hareketinin 30 yıllık liderlik tekelini elinde bulunduran Öcalan etkisinin kırılmaya yüz tuttuğunu gösteriyor. Kuşkusuz bu yüzden Zana, Kandil ve BDP çevrelerinin şimşeklerini üzerine çekecek, ancak Kürt kamuoyunun kalbi Zana’dan yana atacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları





















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019