Leyla İPEKCİ
Soğuk kış geceleri, yüreğimiz nasıl da yangın yeri. Ateşin içinde soluk almaya çalışıyoruz. Ölüyor, durmadan ölüyoruz. Gündüz düşleri, bir mumu söndürür gibi karanlığın içinde terk ediyor bizi.
Birer alev topuyuz devirirken saatleri.
Bitmiyor fitne, dinmiyor fesat. Bizi bizden ayıran her eylem çamurun içindeki nuru unutturuyor. Biz halbuki elmas gibi parlatmaya geldik umudumuzu. Birlikte her ezberlenmiş katliam senaryosunu açığa çıkarmaya niyet ettik.
Yüz yıldır bizi kandıran, birbirimize düşüren nifak tohumlarını yuttuk da geldik. Yeni bir devran bu. Tuzağa düşmüyor, kanmıyoruz.
Kan çanağında boğulmamız için tazyikli çatışma kurguları pompalanıyor durmadan. Hayır! Hiçbir şey eskisi gibi değil. Dakikalarla saniyelerle değiştik, değişmeye devam ediyoruz.
***
Yüz yıl evvel Çanakkale'de yedi düvelden binlerce genç savaştı, göçtü gitti. Bunca şehit kanı üzerinden geçilemedi Çanakkale. Fakat birkaç yıla kalmadan memleket işgal edildi, Boğazlar'dan başlayarak içeri girdi düşman askeri.
Şimdi, 15 Temmuz'dan sonra şunu yakinen anladık. Çanakkale geçilemediği içindir ki sonradan elini kolunu sallayarak işgale gelen devletlere karşı Kurtuluş mücadelemizi cesaretle verebildik.
O birliği, o dirlik ruhunu Çanakkale'de yaşatabildiğimiz içindir ki sonradan pes etmedik, ehlileşmedik ve vatanımızı savunmaya kaldığımız yerden devam edebildik.
Bir başka deyişle, birinci dünya savaşında yenilmiş de olsak, Osmanlı devleti yıkılıp işgal edilmiş de olsa Çanakkale ruhu diri kaldı, ta ki Kurtuluş savaşını verebilelim.
Bu sefer de olan bu işte. Evet yılbaşı gecesi onlarca masum kişi katledildi, evet durmadan bir yerde bombalar patlıyor, canlı bombaların pimi çekiliyor, evet terör ve işgal hareketi her koldan bizi kuşatmış halde, kana doymuyor. Ama buna rağmen 15 Temmuz'la açığa çıkan diriliş ruhumuz tüm hızıyla bizi kuşatmaya devam ediyor.
***
Anadolu'nun çeşitli yerlerinde annelerle, gençlerle konuşuyorum. 90'lardaki zulmü yaşamış biri olarak, hiçbir zaman tanık olmadığım bir direniş gücüyle karşılaşıyorum her gittiğim yerde.
Hiçbir sosyolojik tanıma sığmayan, tasniflerle tasvirlerle sabitlenemeyen halkın içi içine sığmıyor. Gençlere başka zaman olsa ne bu böyle faşizan eğilimliler diyebileceğimiz yerde, uyanmış durumdalar gaflet uykusundan. Capcanlılar. Olan bitenin detaylarını dahi biliyor, sorguluyorlar.
Bugünlere kadar hep çocuklarının tembel, uyuşuk, hımbıl, konfor düşkünü, şımarık olduğunu söyleyerek şikayet eden analar artık kudret iksiri içirilmiş çocuklarını nasıl zapt edeceklerini şaşırmış durumda.
İşgale, bombalara, teröre, fitne fesat oyunlarına karşı topyekun bir savunma başladı çünkü gençler arasında. Anasına bir bardak su getirmeye üşenen evlatlar, savaşa gönüllü gitmeye hazır. Milli seferberlik günlerinin direniş ateşi gönüllerde öyle bir yanmış ki, kıpır kıpır herkes.
Çınar ağaçlarının altında toplanan ihtiyarlar, aynı kuşatıcı ruhun içinde, durmadan aşk pompalıyorlar kasabanın gençlerine. Zulme karşı mücadele etmenin faziletleri yeniden hatırlandı.
***
Öldürerek değil, şehit olmayı göze alarak kahraman olanların hikayeleri bir yandan yüreğimizi dağlıyor ama bir yandan da gençlerin terör ve işgalci cepheye karşı hakkıyla direnişine modellik ediyor.
Asıl zaferlerin sömürü, işgal ve tahakküme arka çıkıp hayatta kalma başarısını göstererek değil, canını feda ederek kazanıldığını görüyorlar.
Özellikle 15 Temmuz'dan beri, Anadolu'nun her yerinde ideolojisi, inancı, kimliği birbirinden farklı olan pek çok kişi aynı nefesin içinde soluduğunun farkında. Haklı olmanın, mazlumun yanında yer almanın, saldırganlaşmak yerine direniş uygulamanın kendiliğinden gelen sahiciliğini kuşanmış durumda herkes.
İstihbarat örgütleri, terör üretim merkezleri, çatıştırma kuruluşları dört bir yanda cirit atarken, kana bir türlü doyamazlarken; biz buradayız, gümbür gümbür atan kalbimizde yâre değen bir yara. Geceden gündüzü, gündüzden geceyi yara yara ilerliyoruz.
Kimse bunu önleyemiyor. İşin ilginç yanı, anlayamıyorlar da. Yılmıyoruz, yıkılmıyoruz, bunca dost ateşinin içinde, alev alev tüten güller, laleler gibi açıyor, açıyoruz. Seven ile sevilen oluyoruz, ay ve yıldızın, mürid ile mürşidin bir olduğu an; aşk olsun. Hep birlikte şahit oluyoruz, olacağız!
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2018
4.02.2018
1.02.2018
28.08.2018
25.08.2018
21.08.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.07.2018
28.07.2018