Murat BELGE
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yakınlardaki davranışlarını beğenerek izliyor, sözlerini katılarak dinliyordum. “Barış dili”ni konuşuyordu. Ama mücadeleyi bırakmadan bunu yapmayı da başarıyordu. İktidardaki rakipleri her gün ağızlarından tonlarca nefret dökerken (bu alanda küçük ortak büyük ortağı geçmişti) Kılıçdaroğlu bu iktidarı oylarıyla o makama getiren kitlelere karşı kucaklayıcı bir dil kullanmaktan vazgeçmiyordu. Toplumun her şeyden çok buna ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için onun bu davranışını çok değerli buluyordum.
Ama dün Kılıçdaroğlu kendini de aştı. Bunu daha açık konuşarak yaptı. “Can yakmak”sa, bunu benim partim de yaptı, dedi ve helallik istedi. CHP’li olup da CHP’nin geçmişine eleştirel bakan olarak Bülent Ecevit’i bilirdim. Ama Bülent Ecevit de kamuya açık konuşmalarında bu kadar açık bir dil kullanmamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu gerçekten çok önemli bir iş yaptı; bir dönemeç döndü.
Onun bu davranışı iktidar cephesinde bir değişime yol açar mı? Hiç sanmıyorum. İktidar kendi politikasını, saldırgan bir savunma olarak sürdürmeye kararlıdır. Söylemini “intikam” duygusuna dayandırmak kararından vazgeçmeye yanaşmak isteyeceğini düşünemiyorum. Ayrıca, bu dilde konuşmanın sözkonusu iki “liderin” de mizaçlarına çok daha uygun olduğu görülebiliyor. Burada, bu üslupta rahat ediyor, kendilerini burada buluyorlar.
Onların herhangi bir şekilde değişeceğini sanmıyor ve beklemiyorum. Aynı zamanda, KIlıçdaroğlu’nun bu konuşmasının kendi partisi içinde de herkesten onay alacağını sanmıyorum. Halk Partisi içinde parti geçmişini kutsal kabul eden çok kişi olduğu kanısındayım. Ayrıca, genel olarak solda, Halk Partisi’ni bu bakımlardan eleştirmeyi düşünmeyecek çok kişi olduğu da belli. Böylelerine göre “devrim” dediğin şey öyle çocuk oyuncağı değil, ciddi bir iş. Mırın kırın eden, devrime karşı çıkan olursa bunların üstüne gülle değil gülleyle gideceksin.
Kılıçdaroğlu’nun bu konuşmasıyla açtığı kapının doğru yöne açıldığından benim şüphem yok ve parti içinde çok kişinin de böyle bir tavra eğilimli olduğu görülebiliyor. Gene de, bunu vazgeçilmeyecek, sağlam bir rota haline getirmek hiç kolay olmayabilir. Şu anda iktidarda bulunanların davranış üslupları da Kılıçdaroğlu’nun bu ılımlı tavrına karşılık “şahin” politikasını savunanları “haklı gösteren” bir durum olabilir. Ama bütün bu tür aksaklıklara rağmen halkın çoğunluğunun Kılıçdaroğlu’nun ne dediğini anlayacağını ve bunu onaylayacağını sanıyorum. Özellikle iktidarın ısrarla sürdürdüğü kavgacı, saldırgan dil ve yarattığı gergin ortam insanları Kılıçdaroğlu’nun benimsediği tavra yakınlaştıracaktır diye düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi bir “sosyal-demokrat” parti olarak kurulmamıştı. Böyle bir rol oynamayı planlamamıştı. Altmışlı yıllarda koşullar bu rolü benimsemesine yol açtı. Kendi yasakladığı “siyasi sol”un bulunduğu boşluğu gene kendi doldurmaya karar verdi. Ve tabii bu yeni rolünde hiç başarılı olamadı.
Şimdi olabilir. Kolay değil elbette; hiç kolay değil. Çünkü verilecek hesap yüklü mü yüklü.
Kılıçdaroğlu cesur bir davranışta bulundu. “Cesur”, ama aynı zamanda gerçekçi. “Gerçekçi” olmak adına “örtbas etmeyi” seçenlerin gerçekçiliğinden çok daha gerçekçi olduğunu da söyleyebiliriz. Yapılan yanlış işlerin dürüst bir tutumla sahiplenilmesi aslında o yanlışlardan sıyrılmanın da en sağlam yoludur.
Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nu içtenlikle kutlarım. Bu özeleştiriden geçmiş bir Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye açısından da bir kazanç olduğu, olacağı kanısındayım.
Başarılar dilerim.
Birikim
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025