Ümit KIVANÇ
YüzdeOn.5'e, son sayıya, şöyle biraz matrak, biraz sivri dilli, seçimden hemen önce okumalık, moral veren, güç veren bir yazı yazayım diye niyetlenmiştim. Çarşamba gecesi, yazıya oturacağım sıralarda, Bingöl'de HDP seçim minibüsünün tarandığını, minibüs sürücüsü Hamdullah Öge'nin araçtan indirilip az ötede öldürüldüğünü (ya da naaşının götürülüp araziye atıldığını) öğrendik.
Seçim çalışmaları döneminin başlangıcından beri HDP'ye yapılan türlü saldırılar böylece tam teşkilatlı, JİTEM tipi bir cinayetle taçlandırılmış oldu. Tabiî ben bu yazıyı teslim ettikten sonra bu defa askeriye değil AKP için çalışan ilgili devlet kurumları çeşitli yeni vukuatla karşımıza çıkmazsa...
Dokuz çocuk babası Hamdullah Öge için ne söyleyebilirim? Ne diyeceğiz onun çocuklarına? "Babanız, şu memlekette insan gibi yaşanabilsin diye bu şekilde öldürülen kırk bin küsuruncu Kürt'tü" mü diyeceğiz? "Burada siyasî meseleler halledilirken genellikle bir şekilde bir aşamada bazı Kürtler öldürülür" mü diyeceğiz?
Korkunç işler bunlar. Ve ne yazık ki bizde devletin, siyasetçilerin en iyi bildiği, en tecrübeli olduğu işler.
HDP’nin estirdiği barış rüzgârı
HDP'ye karşı izlenen tavırla, hem devletin hem siyasetçilerin kendilerini inkâr ettiklerini mutlaka ama mutlaka kayda geçirmek gerek. Çünkü hemen istisnasız herkesin üzerinde anlaştığı konu, bundan sonrasında Kürtlerin silahla elde edebileceği bir şeyin olmadığı, her türlü sorunun "ovada siyaset"le çözülebileceği, Kürtlerin "Türkiye siyaseti" izlemesi gerektiğiydi ve HDP tam da bu yönde bir adım mahiyetinde ortaya çıkmıştı. Bütünleştirici, yatıştırıcı bir siyaset için tam bir nimet sayılması gereken "Demirtaş faktörü" ile HDP, her şeyden önce bir barış rüzgârı estirdi, geleceğe yönelik umutlar yeşertti.
Ancak daha işin başında, engel olunmazsa fazla yüksek bir dalga haline gelebileceği sezilen bu demokrasi-çoğulculuk hareketini boğmak için Türkiye'nin -Kürt illeri hariç- hemen her yerinde, gayet organize ve kontrollü saldırılar tertiplendi. Birçok ilde, doğrudan can tehlikesi yaratıldı. Başka birçok yerde, HDP yerel örgütleri çalışamaz hale getirilmeye uğraşıldı. Bunlara rağmen çalışılabildiyse, insanların korkusuzca, yer yer kahramanca davranması sayesindeydi. Kimi illerde HDP'ye seçim bürosu kiralanmadı, yer verilmedi. Normal seçim çalışması için sokağa çıkılması, kalabalık saldırılarla karşılık gördü.
Yani "ovaya" çağrılanları ovaya sokmamak için ne lazımsa yapıldı.
En sonunda -umuyorum ki sondur- Bingöl'deki cinayet. İşleniş tarzıyla '90'ları hatırlatan, "mesajı" çok açık olan bir operasyon.
Bütün bunlar karşısında "Türkiye'nin batısı"nın gösterebildiği tepki, yine iliklere işlemiş o mahut milliyetçi, ırkçı önyargılar yüzünden cılız kaldı, kalıyor.
Oysa işin şakası yok: iki-üç gün sonra kaderimize dair karar vereceğiz. Oy vermekle de iş bitmeyecek, oylar doğru dürüst sayılsın, hile yapılmasın, olay çıkarılmasın diye yine sağduyu göstermek, sükûneti elden bırakmamak ve dikkatli olmak gerekecek. İş bununla da bitmeyecek. HDP barajı aşarsa, "Türk tipi başkanlık" hevesi kursağında kalmış muktedirler kimbilir ne dümenler peşinde koşacak ne şeytanlıklar tertipleyecek.
Kendimize bakalım
Derim ki, karşımızdakilere değil kendimize bakalım. Demirtaş'ta simgelenen çizgisiyle HDP, hepimiz için büyük bir imkândır. Hem de öyle bir anda ortaya çıkıvermiş, göz alıcılığı sırf yeniliğinden, güzelliğinden gelen bir imkân değil. Ardında, zemininde, Kürt hareketinin kırk senelik tecrübesi, Türkiye solunun bir bölümünün yine azımsanmayacak deneyleri, Gezi'nin yarattığı hava ve zengin, çoğulcu içerik, güleryüzlü üslûp, açıkça seküler ve açıkça dindar insanları biraraya getirebilen, deyim yerindeyse nezaket ortamı, bütün bunlardan ileri gelen bir haklılık duygusu, haysiyetine sahip çıkma duygusu... var.
HDP'nin seçim bildirgesi, bu memlekette şu ana kadar yazılmış, ilan edilmiş en sağlam siyasî programı içeriyor, muhtemelen. Böyle bir program, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin toplumsal muhalefetinin ortak zeminini oluşturacaktır. Çünkü bizimki gibi karmaşık, heterojen bir topluma seslenebilecek ölçüde kapsayıcı, yeniliğe ve değişime açıktır.
Şahsen, HDP'ye ve Demirtaş'a, göğsümü gere gere, herhangi bir hesapla değil, bile isteye, -söylemeye utanıyorum :) ama bir şeyler de umut ederek- oy atma imkânını bana sundukları için teşekkür etmek istiyorum. Demirtaş'ı dinlerken kendimi her şeyin bambaşka olduğu, insanca bir toplum hayatının hüküm sürdüğü, bambaşka bir ülkedeymiş gibi hissettim. İstanbul mitinginde, sahnedeki adaylar arasında arkadaşlarım vardı; adayların çoğu benim gibi konuşuyordu. Bunlara rağmen, öyle bir bileşim tutturuldu ki, benim gibilerin kötü kaderi olan marjinallik tehlikesiyle yüzyüze değiliz. Buna teşekkür etmeyeyim de ne yapayım?
Bu seçimde HDP'ye atılacak her oy, daha insanca bir geleceğe açılan minik bir penceredir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024