Yıldıray OĞUR
“Değerli gazeteci arkadaşlarım sizlere ve aziz yurttaşlarımıza bir haberim var. Bu sabaha karşı saat 3’den itibaren bölücü terör örgütü PKK’nın başı Abdullah Öcalan Türkiye’dedir.”
16 Şubat 1999 günü sabah saat 11’de Bakanları Kurulu toplantı salonunda bütün kanalların canlı yayınladığı sürpriz bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Bülent Ecevit sözlerine böyle başlamıştı.
Üzerinden 20 yıl geçti.
Bu 20 yılda hem Türkiye hem de dünya çok değişti.
Bu haberden sonra bir kere daha halkın “Karaoğlan”ı olan Ecevit, bir kaç ay sonra yapılan seçimi kazandı ama üç yıl sonraki seçimlerde yüzde 2 oy aldı, yedi yıl sonra da vefat etti.
O günkü koalisyon ortaklarından ikisi tabela partisi haline geldiler.
Türkiye’yi bu haberden bir ay sonra hapishaneye giren Erdoğan yönetiyor.
Ülke, bu haberden bir ay sonra ABD’ye giden Fethullah Gülen’in başını çektiği başarısız bir darbe girişiminin travmasını henüz atlatamadı.
Ama değişmeyenler de var.
Öcalan hala İmralı Adası’nda.
20 yıl önce lideri Suriye’den çıkarılan PKK, Suriye’ye yerleşti ve hala Türkiye’nin en önemli güvenlik sorunu.
Türkiye bu soruna karşı, 20 yıl önce Öcalan’ı bütün dünyada kovaladıktan sonra Kenya’da yakalayıp MİT’e teslim eden ABD’ye karşı, o günlerde sığınacak ülke ararken parlamentosu Duma’dan resmi davet kararı çıkarıp, Öcalan’ı iki kez misafir etmiş Rusya’yla birlikte çözüm arıyor.
Peki Öcalan neden 19 yıl boyunca güvenle yaşadığı Şam’ı terk etmiş ve sonu İmralı’da biten tehlikeli bir yolculuğa çıkmıştı?
Bu sorunun resmi cevabı Türkiye’nin Suriye’ye yaptığı askeri diplomatik baskı...
O halde soruyu bir kere de şöyle soralım.
Öcalan, 19 yıldır Şam’daydı ve PKK bu 19 yıl boyunca onun talimatlarıyla kanlı köy ve karakol baskınları, alışveriş merkezi, tren garı katliamları yapmıştı.
Peki, Türkiye neden daha önce değil de 1998 yılının sonbaharında birden bire Suriye’ye Öcalan’ı barındırmaması için baskı yapmaya başlamıştı?
Bu soruya, bütün süreci Ankara’da yakından izlemiş gazeteci Murat Yetkin’in genişletilmiş yeni baskısı yayınlanan Kürt Kapanı kitabı cevaplar veriyor.
Daha önce Radikal’de yazı dizisi olarak da yayınlanmış kitaba göre Suriye’ye Öcalan konusunda ilk nota 1996 yılında verilmişti.
Rahmetli Gündüz Aktan’ın kaleme aldığı notanın bir sonuç vermediği anlaşılıyor.
Kitaba göre iki yıl sonra 1998 yılının sonbaharında başlayan askeri baskı ise dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun fikriydi.
Kıvrıkoğlu “Terörle mücadelede elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ancak PKK'nın başı Suriye'de oldukça yapabileceklerimizin bir sınırı var. Suriye konusunda çalışmalar yapıyoruz. Müsaade ederseniz bu raporu size sunmak istiyoruz" diyerek Cumhurbaşkanı Demirel’e bir rapor sunmuş ve bu rapor üzerine Suriye’ye karşı planlı bir askeri diplomasi başlatılmıştı.
İlk olarak 15 Eylül 1998 günü Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Suriye sınırındaki Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bir sınır bölüğünü denetlemeye gitmiş, arkasında bayraklı vatandaşları alıp, muharebe üniforması içinde, kollarını sıvayıp parmağıyla Suriye’yi işaret ederek: “Sabrımız taşmak üzeredir. Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Hiçbir ülkenin de bizim topraklarımız üzerinde emellerine izin vermeyiz. Bunu komşumuz Suriye’nin çok iyi anlaması lazımdır” demişti.
Ardından 1 Ekim’de Meclis açılışını yapan Cumhurbaşkanı Demirel, danışmanlarına özel olarak hazırlattığı bir paragrafla Suriye’yi “Artık sabrımızı taştı” diyerek uyardı.
Ardından yine planlı ziyaretlerle sınıra giden Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Demirel, Hatay’dan Suriye’ye seslenen sert çıklamalar yaptılar.
Planlı artırılan tansiyon üzerine Mısır devlet başkanı Hüsnü Mübarek iki ülke arasında arabulucu olarak devreye girmiş, ardarda Şam ve Ankara’ya ziyaretlerinden sonra “Adam vermemesi” ile meşhur Hafız Esad ikna edilmiş ve 9 Ekim 1998 günü Öcalan’ı taşıyan uçak Şam’dan Avrupa’ya doğru bilinmez bir yolculuğa çıkmıştı.
Bilinen hikaye böyle.
Fakat bu hikayede yerine oturmayan bazı parçalar var.
O parçaları görmek için 15 Eylül’de orgeneral Atilla Ateş’in bir kurguyla sınıra gidip Suriye’yi uyarmasından bir ay öncesine gitmeliyiz.
Henüz ortada Öcalan konusunda Suriye’ye yönelik bir baskı yoktur.
Milliyet gazetesinde köşe yazıları yazan, emekli diplomat Şükrü Elekdağ Ağustos ayında Güneydoğu Sorunu başlıklı yazılar yazmaya başlamıştır.
Devlete yakın, Kürt meselesinde statükocu pozisyonu savunan bir diplomat için beklenmedik, cesur yazılardır bunlar.
15 Ağustos’ta yazdığı ikinci yazıda Elekdağ “Güneydoğu’nun gerçek huzur ve sükuna kavuşmasının birinci önkoşulu” nu açıklar: “Suriye’yi Güneydoğu’daki terörün lideri ve sembolü niteliğindeki Öcalan ile örgütün ülkemizle sınırları bulunmayan bir ülkeye sınır dışı ettirmeye ve PKK’ya sağladığı desteği tamamen kestirmeye zorlamak.”
İkinci önkoşul ise “Güneydoğu’ya iş aş ve uygar bir altyapı götürecek bir sosyo-ekonomik kalkınma planının süratle uygulanmasıdır.”
Tam da her şey bir ay sonra onun yazdığı şekilde olur.
Türkiye Şam yönetiminden Öcalan’ın iadesini değil, ısrarla “Suriye’de barındırılmamasını” istemiştir.
Zaten Öcalan da önce Yunanistan’a ardından Türkiye ile sınır olmayan İtalya’ya gitmiştir.
Elekdağ, Öcalan Suriye’den Avrupa’ya geçtikten sonra da yazılarına devam etmiş, bu kez gazetesinin ilginç bir şekilde manşetine taşıdığı ayrıntılı bir Güneydoğu Sorunu çözüm paketi kaleme almıştır.
Aynı tarihlerde dikkat çekici bir gelişme de 28 Ağustos 1998 akşamı Brüksel’de yaşanır.
O akşam, Türkiye merkez medyasından 25 gazeteci, her hafta Abdullah Öcalan’ın Şam’dan telefonla canlı bağlandığı program için Brüksel’deki MED TV stüdyolarındaki yerlerini almıştır.
Daha önce düşünülemeyecek bir şeydir bu. Programda Öcalan’a soruları Tayfun Talipoğlu sorar. Bu hazırlığın sebebi yayında anlaşılır. Çünkü Öcalan, programda 1 Eylül Dünya Barış Günü’nden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan eder.
Bu ilginç programı yapan ve sunan gazeteci Günay Aslan, o akşamki Türk basının ilgisini daha sonra şöyle anlatmıştı:
“Türk basını programa şaşırtıcı bir şekilde yoğun ilgi gösteriyordu. Birçok gazete, televizyon kanalı ve haber ajansı katılacağını söylüyordu. 28 Ağustos 1988 günü canlı olarak yayınlanan programa stüdyo konuğu olarak katılan ve şu an TRT ’de çalışan bir gazeteci gösterilen ilgiyi Genelkurmay’a bağladı. Program öncesi yaptığımız görüşmede, ‘buraya gelmemizi ve bu programa katılmamızı Genelkurmay istedi’ dedi. Söylediğine göre kendisi de Genelkurmay’a çağrılmış, programa katılması istenmişti.”
Öcalan’ın ateşkes kararı ertesi gün bütün gazetelerin birinci sayfalarında yer aldı.
Resme yeniden bakalım.
Türk gazetecilerin asla devletten izin almadan gitmeleri düşünülmeyecek MED TV stüdyolarında, Öcalan ateşkes ilan etti. Ve PKK’nın bu ateşkes kararından 15 gün sonra birden Suriye’ye “Öcalan’ı barındırmaması” için planlı bir baskı başladı. Çatışma dönemleri dahi olmayan bir baskının ateşkes kararından sonra olması da tuhaftı. Ve Öcalan aylar önce Şükrü Elekdağ’ın yazdığı gibi Suriye’den çıkarılıp, Avrupa’ya gitti.
Bütün bunların tesadüf olmadığı, bir görüşme trafiğinin sonucu olduğunu ilk olarak PKK iddia etti.
Öcalan Rusya’da kendisine gidecek yer ararken, PKK’nın Avrupa sorumlusu olan Kani Yılmaz, MED TV’ye çıktı ve Öcalan’ın Suriye’den 1997’den beri devletle yürütülen görüşmeler üzerine çıkarıldığını anlattı.
Yılmaz’ın iddiasına göre Genelkurmay’da görevli bir albay 1997 yılının nisan ayında Hollanda’da kendisi ve şimdi YPG’nin başında olan Şahin Cilo ile görüşmüştü.
Örgüt daha sonra Özgür Politika gazetesi ve MED TV’de bu görüşmeler sırasında yazılan mektupları yayınladı. Bu mektuplara göre devletin planı Öcalan’ı Suriye ve Esad rejimi baskısından kurtarıp, Avrupa’ya götürmek, PKK’nın silahsızlanma sürecini başlatmaktı.
Devlet, bunun için Öcalan’ın 1 Eylül’de Türk gazetecilerin katıldığı Medtv’deki ateşkes kararını açıkladığı tele basın toplantısını organize etmişti.
Hatta iddiaya göre 18 Ağustos 1998 günü Cumhurbaşkanı Demirel, nikah şahidi olmasına rağmen, son anda mazeretsiz olarak Mehmet Ağar’ın kızının düğününe gitmeyerek, devletin bu görüşmelerdeki kararlılığı gösterilmişti.
Öcalan yakalandıktan sonraki ifadelerinde ve mahkeme sürecinde devletle olan bu görüşmeleri anlattı, arabulucuların isimlerini verdi.
1997’den itibaren yaşanan bu görüşme trafiğini doğrulayan bir yazı da 2004 yılında Vatan Gazetesi’nde Ruşen Çakır tarafından yazıldı.
http://www.gazetevatan.com/7-yillik-sir-31197-gundem/
Yazıya göre MİT’teki bazı üst isimlerle HADEP üst düzey yöneticileri 1997 bahar aylarında, en az iki kez bir araya gelip Güneydoğu'daki çatışmaların sona ermesi konusunda neler yapılabileceğini tartışmışlardı. Görüşmelere katılan eski HADEP’li vekiller Sedat Yurttaş ve Sırrı Sakık da bu iddiayı doğrulamıştı.
Bu görüşmelerle ilgili 2010 yılında görüşmelerde rol almış İlhami Işık’la bir röportaj yapıp ve bir yazı dizisi yazmıştım. (Devletten Apo’ya Mektuplar)
https://www.haksozhaber.net/devletten-apoya-mektuplar-1-18132yy.htm
Bu görüşme trafiğini anlatan iki de kitap yayınlandı. PKK’nın tezlerinin ve elindeki belgelerin yer aldığı “1966 Yıl Sonra Uluslararası Komplo”- İrfan Doğan ve daha bağımsız bir çalışma olan “Muhatapsız Savaş Muhatapsız Barış”- Hasan Yıldız.
Peki eğer Öcalan Suriye’den devletle yürüttüğü görüşmeler sonucunda, Ortadoğu’dan ve Esad rejiminin baskısından kurtarılıp, PKK’yı silahsızlandırmak için Avrupa’ya çıkarıldıysa, nasıl oldu da altı ay sonra İmralı’da kendisini buldu?
1999’da PKK’nın bu görüşmelerle ilgili iddiaları üzerine bir yazı kaleme alan Hürriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Enis Berberoğlu, bu görüşmelerin bir istihbarat oyunu olduğunu iddia etti.
http://www.hurriyet.com.tr/enis-berberoglu-istihbarat-oyunu-apoyu-kandirdi-39083523
Diğer iddia ise Öcalan’ın Suriye’den çıktıktan sonra uçaktayken yaptığı bir açıklamanın görüşmeleri bitirdiği.
Öcalan, uçakta Özgür Politika gazetesine konuşmuş ve “Ülkede partileştik, Ortadoğu’da ordulaştık, Avrupa’ya çıktık devletleşeceğiz” demişti. Ertesi gün gazetenin manşetinde bunu gören devlet yetkilileri de Türkiye’nin toprak bütünlüğü şartıyla yürütülen temasları kesmişlerdi.
Bunun üzerine PKK kendi yayın organlarında görüşmeleri deşifre etti.
Öcalan yakaladıktan sonra yaptığı açıklamalarda sürekli devletle yürüttüğü görüşmelere sadık olduğunu söyledi. Bu sadakatini göstermek için somut adımlar da attı.
2 Ağustos 1999 günü avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamayla PKK’ya silahlı mücadeleyi bitirme çağrısı yaptı.
25 Ağustos’ta PKK yurtdışına çekilmeye başladığını açıkladı. Gerçekten de PKK’lılar Türkiye’den çekildiler. Öcalan, PKK’yı fesh edip, Avrupa’da siyasi bir parti olarak KADEK’i kurdurdu.
Devlet tarafında da paralel ilginç bir adım geldi.
4 Eylül günü basınla bir araya gelen Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu da o ünlü “28 Şubat’ın 1000 yıl daha süreceği” açıklaması dışında Kürt meselesiyle ilgili o güne kadar sivillerin bile telaffuz edemediği radikal mesajlar verdi:
‘‘Terör başının da söylediği gibi, silah yoluyla bir yere varamayacaklarını kabul ettiler. Siyasal yoldan çözüm düşünüyorlar. Federasyon da istemiyorlar. İstedikleri bazı kültürel haklardır. Bunların bazıları zaten verilmiştir. Kürtçe gazete ve kasetler serbest. Yasak olmasına rağmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kürtçe televizyon ve radyo yayınları yapılıyor. 37 il ve ilçede belediyeler HADEP'te. Kimse niye seçildiniz diye karşı çıkmadı. Doğru dürüst çalışıp memlekete hizmet ederlerse kimse bir şey demez. Türkiye birçok hakları vermiş zaten ’’
Öcalan’ın 1998’de ilan ettiği ateşkes 2004 yılına kadar sürdü.
Bülent Ecevit, yıllar sonra 2005 yılında Sabah gazetesinden Balçiçek İlter’e verdiği röportajda “Bize niye Apo'yu verdiler onu hala ben de bilemiyorum” demişti.
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/04/13/gnd101.html
Üzerinden 20 yıl sonra biz de hala bilemiyoruz.
Bu sırrın tam olarak aydınlanması için dönemin aktörlerinin anılarını yazmalarını beklemek zorundayız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025