Yıldız Ramazanoğlu
Mustafa Kutlu okumak uzun bir yola çıkmakla eş anlamlı. Benim yolum 1987 Ramazanı’nda Kocatepe Camii avlusunda açılan kitap fuarıyla başladı. İsmet Özel ile yan yana standlarda kitaplarını imzalıyordu kıymetli yazar, kucağımda birkaç aylık kızım Sümeyye, ne kadar heyecanlandığımı hatırlıyorum. Bu Böyledir kitabı yeni çıkmıştı, onu imzaladılar ve ayrıca Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde ve Ya Tahammül Ya Sefer’i de edinebilmek büyük mutluluktu. Sonra çıkan Sır ile beraber kısa hikayelerden oluşan ilk beş hikaye kitabı ayrı bir yerde durdu kütüphanemde. Zamanla bu özlü kitaplardaki kahramanların çeşitlenerek dallanıp budaklandıkları nice oylumlu ayrıntıların mercek altına alındığı uzun hikayelere şahit olduk. Her eylül ayında yazar bu kez hangi alelâdeliğin içindeki fevkalâdeliğe ayna tutulacak diye beklemeye başladık.
Şimdi yazarın son hikaye kitabım dediği Sevincini Bulmak’ı okurken bu uzun ince yoldaki izlere dönüp bakmamak, Hansel ve Gretel’deki gibi yola serpilen ekmek kırıntılarına dikkat kesilmemek mümkün mü? Kutlu Star’da Gülcan Tezcan’a verdiği mülakatta (27.10. 2018) “Bu son hikayemdir, artık düşünce yazılarına ağırlık vereceğim” dese de, yazar bilir ki sağlam bir hikaye gelip kapıya dayanır ve kendini bir kaderle yazdırmak isterse el mahkum kayıt altına alınacaktır. Böyle teselli olalım.
Sevincini Bulmak önceki hikaye kitaplarının içinde rastladığımız birçok sanatın, anlatma biçiminin hülasası gibi. Şehirler, kasabalar, köyler ve insanlarla ilgili bireysel ve toplumsal çözümlemelerin bir sonuca ulaşmasının mümkün olmadığı kerte. Bağlandıklarımızdaki faniliğin iyice hissedildiği, fani olana bağlılığın insanı yarı yolda bırakacağının net biçimde billurlaştığı yol ayrımı.
Başörtü yasaklarıyla üniversite hayatı sonlanan, kendini yardım faaliyetlerine adayan Elif, Akademide Türkiyat doçenti olan Suna, yakın dostları Asuman. Üç eğitimli kadının da aldatılma nedeniyle çok sevdikleri eşlerini terk etmek durumunda kalmalarındaki aldanma metaforu manidar. Özellikle Elif’in eşi mücahit dindar Serdar, Rus kadınları görüp yoldan çıkması daha birçok zafiyetin simgesi. Fakat duruşunu ve ideallerini hiç bozmadan bu günlere gelen erkekler de var ve onlar zafiyetin kaçınılmaz bir kader olmadığının işareti. Kitap özü itibariyle aşkın olandan uzak düşüp, eksik ve aciz olan insana bağlananın hüsranını nazara veriyor. Bu dünyada baki olanı aramak ve asıl olana yönelmek gibi temel bir istikamet yol boyu insanla ilerliyor.
Diğer kitaplarda da izlerine rastladığımız mahalle, bu kez tamamen ortadan kalkmıştır. Sarhoşu hafızı, küçük bahçeleri, muhtarı, düğünü cenazesi, doğana beraber sevinen, ölene birlikte ağlayan, bir tas çorba kaynatırsa yarısını komşuya yollayan sakini, dilencisi delisi, terzisi kabadayısı, berberi hamamı ile bu kez kat’i surette çekilip gitmiştir hayatımızdan.
Kadın kahramanların aldatılma sonucu yaşamlarını yalnız sürdürmeleri kaçınılmaz bir yazgı sanki. Bu kadınlara Suna’nın Amerika’ya ihtisasa diye gidip sonra oralarda yoldan çıkan nişanlısına küsen, bir daha evlenmeyen ablası Sevim’i de katarsak, dünya hayatında bedbaht olmak için yaratılmış fakat güçlü manevi referansları olan okumuş kadın profili var. İçlerinden biri ikinci evliliğini yapabilseydi, bu kör karanlık dünyada bir görünüp bir kaybolan insana dair pencere açılmış olurdu diye düşünmedim desem yalan olur.
Kitaba derinliğini veren anlatım tarzının merkezinde kahramanların soy kütüğündeki hareketlerin ele alınabilmesi var. Bu müktesebat olmadan hikaye ve roman yazılamayacağını “adam camın önüne geldi sigarasını yaktı uzaklara baktı diye başlarsınız da, bu adam kimdir soy sopu nereye dayanır, nerelidir, nasıl bir aileden gelir, babasıyla ilişkisi nasıldır bileceksiniz ki anlattıklarınız bir yere otursun” diye açıklıyor Kutlu.
Kitapta özgürlük, tüketim, geri dönüşümsüz modernlik, eğitim ve akademideki sönmüş bitik ruh hali, insan mimari ve eşya arasındaki fıtrata aykırı ilişki ve daha birçok meseleye incelikle ayna tutulmuş. Belli ki Tahsin Yücel’in Gökdelen romanındaki felakete henüz varmadıysak ta alametler yakın olduğumuzu gösteriyor. Suna’nın doğal hayata, huzura ve köye kaçış planı kimi entelektüellerin hayalinin ve teşebbüslerinin hikayede dışavurumu. Oysa orada da hayat kolay değildir, her tercih insana acı vermektedir bir bakıma. Burada yaşanmaz hissiyle yurt dışına kaçanlar da rekabet, haksızlık ve acımasızlıktan köye sığınmak isteyenlere de kuşkuyla bakar yazar.
Suna’nın kaçışının sonuçlarını merak ederiz fakat bu esnada tartışma çıkar okur yazar ve baş kahraman Ahmet Hamdi Tanpınar uzmanı Suna arasında. Hidayet ve dinginlikle bitecek son isteyen okur, uydur uydur nereye kadar diye sözü burada kesmek isteyen, akibeti söylemeyen yazar arasında söz alan Suna bana dua edin diyerek bitirir kitabı. Hayat gibi muallakta kalır kitap da.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020