Akın ÖZÇER

Akın ÖZÇER
Akın ÖZÇER
Tüm Yazıları
Asunción’da sönük zirve
1.11.2011
4646

 Paraguay’ın başkenti Asunción, 28-29 ekim günleri XXI. İberamerikan Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. 1985’te kurulan, sekretaryası Madrid’de bulunan İberamerikan Devletleri Örgütü’ne (OEI) üye ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları’nı 1991 yılından bu yana her yıl başka bir kentte biraraya getiren zirvelerin sonuncusu, katılmayan Devlet Başkanları’nın damgasını taşıyor. 22 üyeden Brezilya ve Arjantin dâhil rekor sayıda ülke (11) Asunción’da temsil edilmedi. Hem de İspanya Kralı Juan Carlos’un özellikle Arjantin Başkanlık seçimlerinde ilk turda büyük farkla sandıktan çıkma başarısı gösteren Bayan Cristina Fernández Kirchner ile Brezilya Devlet eski Başkanı Lula da Silva’nın siyasi mirasçısı Bayan Dilma Rousseff’in Zirve’ye katılmaları için kişisel çaba göstermesine karşın...

İspanya ve Meksika ile birlikte 3-4 kasımda Cannes’da yapılacak G-20’ler toplantısına katılmaları beklenen iki liderin komşu ülke Paraguay’a gelmeleri Madrid’in bir anlamda dış politika araçlarından biri olan İberamerikan zirvelerinin giderek kaybolan itibarı açısından önem taşıyordu. OEI Sekretaryası bütçesinin yüzde 60’tan fazlasını (yaklaşık yedi milyon avro) karşılayan İspanya, üyesi olduğu Avrupa Birliği (AB) ile tarihsel ve kültürel bağlarının güçlü bulunduğu Akdeniz ve İberamerika bölgeleri arasında köprü rolü oynuyor. O bakımdan İspanya, Asunción’da hem Devlet, hem de Hükümet Başkanları düzeyinde temsil edildi. Kral Juan Carlos’un yanı sıra siyaseti bırakmaya hazırlanan Başbakan José Luis Zapatero da oradaydı.

Asunción Zirvesi’nin ana teması “devletin dönüşümü ve kalkınma” olarak belirlenmişti. Küresel krizin ağırlığını hissettirdiği bir konjonktürde, devletin modernleşmesi, saydamlığı ve kaynakların etkin kullanımı yoluyla vatandaşlara daha iyi hizmet götürülmesi gibi önemli konular vardı gündemde. Ancak ABD’nin, AB ülkelerinin ve özellikle de İspanya’nın yaşadığı derin ekonomik kriz, son yıllarda ticaret hacimleri artan, büyüyen, orta sınıfları gelişen ve yoksulluktan kurtulma yönünde adımlar atan bölge ülkelerinin gözlerini başka tarafa, başta Çin ve Hindistan olmak üzere Asya’ya çevirmesine yol açmıştı. Üye ülkelerin yarısının Zirve’de temsil edilmemesinde ekonomik ve ticari tercihlerdeki bu değişimin rolünü de görmek gerekiyor.

BM Latin Amerika Ekonomik Komisyonu’nun (CEPAL) verilerine göre, ABD ile AB üyeleri, bölge ülkelerinin sırasıyla halen birinci ve ikinci ticari ortağı ve aynı zamanda bölgeye en çok yatırımda bulunan ülkeler. ABD’nin bölgedeki ayrıcalıklı konumu daha çok, yakın ilişkiler içinde olduğu Meksika üzerinden gerçekleşiyor. Brezilya’nın verilerine bakıldığında ise, bu dev ülkenin ticari ilişkilerinde Çin’in bu yıl ABD’nin yerini aldığını görmek mümkün. CEPAL’in tahminlerine göre, Çin 2015 yılı itibariyle Latin Amerika genelinde AB’nin yerini alacak ve bölgenin ikinci ticari ortağı olacak.

AB’nin bölgeye açılımı Mercosur’la bir ticari anlaşma yapmasına bağlı ama altı yıldır sürdürülen müzakerelerde henüz bir uzlaşma ışığı görülmüyor. Bunda, AB ülkelerindeki çiftçilerin, ekonominin Latin Amerika ürünlerine açılmaması için kendi hükümetlerine yaptığı baskılar rol oynuyor. Mercosur’un sınırlarını Avrupa’dan gelen mal ve hizmetlere açması isteniyorsa, böyle bir tutum pek sürdürülebilir görünmüyor. Bu sorunu aşamadığı takdirde, AB’nin hızlı hareket eden diğer ticari aktörler önünde yenik düşmesi kaçınılmaz.

Sonuç olarak, AB ve İspanya’nın Latin Amerika ülkeleri bakımından öncelikli konumunu giderek yitirdiği mevcut konjonktürde gerçekleşen Asunción Zirvesi, önemli anlaşmaların imzalandığı, kararların alındığı bir toplantı olarak değil, katılımın rekor düzeyde düşüklüğü ve Ekvator Devlet Başkanı Rafael Correa’nın Dünya Bankası’na karşı ortaya koyduğu tepkiyle anımsanacak daha çok.

Correa’nın tepkisi, ülkesine şantaj yaptığını öne sürdüğü Dünya Bankası’nın temsilcisi Pamela Cox’un konuşmasına yönelikti. Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo’ya Cox’un neden davet edildiğini soran Correa, Zirve’nin “geniş ve açık ” bir toplantı olduğu yanıtını alınca salonu terk etti. Dışarıda tepkisini daha açık şekilde dile getiren Correa, Banka’nın 2005 yılında onayladığı bir krediyi, iktidara gelişi ve ülkenin ekonomi politikasında yaptığı değişiklik üzerine nasıl iptal etmiş olduğunu anlattı. Correa Dünya Bankası’nın önerdiği neoliberal politikalarla Latin Amerika’ya çok zarar verdiğini, temsilcisini neden dinlemek zorunda olduklarını anlayamadığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Peki Dünya Bankası bizleri ne zaman dinleyecek acaba?”

Anımsanacağı gibi, bundan dört yıl önce Santiago’da Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chávez, İspanya’yı sömürgecilikle, eski Başbakan José María Aznar’ı da kendisine yönelik darbeye destek vermekle suçlamış, bu sözlere kızan Kral Juan Carlos da, kendisine “Neden çeneni kapatmıyorsun?” sözleriyle tepki göstermişti. İkili ilişkilerde bu olayla başlayan gerginlik uzunca bir süre devam etmişti.

Asunción’dan geriye en azından İberamerikan ailesini sarsacak ikili bir sorun kalmış değil. Bu da, İspanya’nın ilk anayasasının bundan yüz yıl önce ilân edildiği (1812) Cádiz’de gelecek yıl yapılacak XXII. Zirve’ye daha umutlu bakmamızı sağlıyor.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar