Alper GÖRMÜŞ
Cuma günü, istihbaratçı polis memuru Muhittin Zenit’in, Dink cinayetinden yaklaşık bir yıl önce, 15 Şubat 2006’da Trabzon Emniyeti’ne verdiği, “Dink mutlaka öldürülecek” raporunun Trabzon bölümünü ele almıştık. (Bu rapordan derlenen bir bilgi notu 17 Şubat 2006’da Trabzon’dan İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne gönderilmişti).
Savcı Yusuf Hakkı Doğan, 2006’da Trabzon emniyet müdürü olan Ramazan Akyürek’e, başta “Dink öldürülecek” bilgisi olmak üzere Zenit’in raporundaki ayrıntıların neden İstanbul’la paylaşılmadığını sormuştu. Akyürek ise cevaben, İstanbul’a gönderdikleri bilgi notunda yer alan “Dink’e karşı ciddi bir eylem yapacaklar” ibaresinin “öldürme” olarak anlaşılacağını düşünerek öyle yazdıklarını belirtmişti.
Savcı, geçtiğimiz hafta sorguladığı dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’e, öncelikle bir istihbaratçı olarak “öldürülecek” ibaresiyle “ciddi eylem” arasındaki farkı ve Zenit’in raporunun orijinaliyle kendilerine iletilen bilgilerin arasındaki öteki farkları nasıl değerlendirdiğini sordu.
Ahmet İlhan Güler bu soruya şu cevabı verdi:
“(...) Ses getirecek eylem ile ne pahasına olursa olsun öldürüleceği bilgisi arasında çok büyük fark var. (...) İstihbarat Daire Başkanlığına gönderilen yazıda öldürme eyleminin nasıl yapılacağı, yine eyleme giderken baz istasyonundan kurtulmak için telefon götürmeyecekleri, silahı köyden temin edecekleri yönündeki bilgiler bize bildirilmemişti, yani bize eksik bilgi verilmiştir ve bize bildirimde tespit edilenler arasında büyük nitelik farkı vardır.”
Neden Ankara’ya ‘nitelikli’ İstanbul’a ‘niteliksiz’?
Ahmet İlhan Güler’in sorgusunda vurguladığı gibi, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü, Muhittin Zenit’in “Dink öldürülecek” raporuyla ilgili olarak Ankara’yı (İstihbarat Daire Başkanlığı’nı - İDB) ve İstanbul’u farklı düzeylerde bilgilendirmişti: Başında Ali Fuat Yılmazer’in bulunduğu İDB C Şubesi’ne gönderilen bilgi notuna Muhittin Zenit’in istihbarat raporu da eklenmiş, böylece cinayet planı ile ilgili her türlü bilgi Ankara’ya iletilmişken, bu rapor İstanbul’dan esirgenmişti. Bu da yetmemiş, raporun özetlendiği bilgi notunda “öldürme” fiili “ciddi eylem”e çevrilmiş, çok önemli ayrıntılara da bilgi notunda yer verilmemişti.
Savcı Yusuf Hakkı Doğan’ın bu fasılda merak ettiği konu, iki ili birden (Trabzon ve İstanbul) ilgilendiren bir istihbarat sorununda normal olarak koordinasyon görevi yapması gereken İDB C Şubesi’nin, elinde bu kadar ayrıntılı bir cinayet planı varken alarm durumuna geçip İstanbul’la iletişim kurup kurmadığıydı.
Ahmet İlhan Güler bu soruya kesin olarak “hayır” cevabı veriyordu:
“Trabzon’dan gelen Hrant DİNK’e yapılacak eylemle ilgili İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan kimse beni aramadı, bilgi vermedi, bu olayla ilgili İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan Şube Müdürlüğümüzden görevli herhangi arkadaşımız aranmamış ve bir yıllık süreç içerisinde yani Hrant DİNK in hakkındaki 17/02/2006 tarihli rapordan cinayetin işlendiği 17/01/2007 tarihleri arasında bana ve bizim şubemize herhangi bir bilgi verilmemiştir.”
Peki, İstanbul neden Ankara’yla, İDB C Şubesi’yle temasa geçmemişti?
Güler, savcının bu yöndeki sorusunu, kendilerine gönderilen “niteliksiz” bilgilerin bu şekilde davranmalarını gerektirmediği cevabıyla karşılıyor. Güler’e göre, şayet Muhittin Zenit’in raporu kendilerine de gönderilseydi ya da hiç değilse “öldürme fiili telaffuz edilseydi, davranış biçimleri çok farklı olacaktı:
“Bu durumda derhal Trabzon ile irtibata geçerdik, tehditin boyutları ve onların bilgisi dahilinde alınacak tedbirleri istişare ederdik. (...) Trabzon istihbarat Şube Müdürlüğü ve EGM İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü koordinesi ile değerlendirirdik.”
Trabzon da aramamış
Peki, başlangıçta İstanbul’a eksik bilgiler gönderen Trabzon İstihbarat Şubesi daha sonra İstanbul’a ilave bilgi göndermiş ya da telefon ve benzeri yollarla kendilerini aramışlar mıydı?
Savcı soruyor: Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin DİNÇ sizinle bir görüşme yaptı mı?
Ahmet İlhan Güler bu soruyu da “hayır” diye cevaplıyor:
“Hayır, Engin DİNÇ benimle Hrant DİNK olayı ile ilgili olarak 1 yıllık süre içerisinde hiçbir şekilde görüşmedi, karşılıklı herhangi bir yazışma da olmadı.”
(Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, İstanbul’a gönderilen bilgilerin “niteliksizliği” ile ilgili sorulara “Bu konuda en sağlıklı bilgiyi Engin Dinç” verebilir demişti. Dinç şu anda EGM İstihbarat Daire Başkanı... Bu tabloya bakarak, Engin Dinç’in vereceği bilgilerin çok önemli olacağını söylemek yanlış olmaz.)
‘İstihbaratı Celalettin Cerrah'a sunmadım’
Savcı Doğan’ın, kendilerine Trabzon’dan gönderilen istihbarat notu ile ilgili olarak Ahmet İlhan Güler’e sorduğu sorulara gelince... Bunlar temel olarak üç noktada toplanıyordu...
Birincisi: Aldıkları tedbirler, “öldürme” fiili kullanılmamış olsa da bilgi notundaki “ciddi eylem” ihbarının ciddiyetiyle uyum içinde miydi, mesela neden Dink’e “koruma” tedbiri uygulanmamıştı?
İkincisi: Kendisine Trabzon’dan gelen bilgi notunu İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Carrah’a iletmiş miydi?
Üçüncüsü: Trabzon’dan gelen bilgi notunda, Yasin Hayal’in izlenmesi istenen amcası Osman Hayal’in İstanbul’daki fırınına gidilmediği halde gidilmiş gibi tutulan raporla ilgili görüşü neydi?
Güler, birinci soruya yine “bilgilerin niteliksizliği” argümanıyla cevap veriyor, mevcut bilgilerle “koruma” için girişimde bulunulamayacağını savunuyor.
İkinci soruya gelince... Hayır, Trabzon’dan gelen bilgi notuyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ı bilgilendirmemişti. Çünkü:
“Bu yazının içerdiği bilgi ve talep ve aynı zamanda geldiği makam yani şube müdürlüğünden geldiği için İl Emniyet Müdürü Celalettin CERRAH a sunulacak nitelikte olmadığını düşündüm, dolayısıyla bilgisine sunmadım, eğer Trabzon İl Emniyet Müdürü bu yazıyı gönderseydi ben o zaman mutlaka bizim müdürümüzün de bilgisine sunardım.”
(Savcı Doğan, bu savunmanın geçerli olup olmadığını geçtiğimiz hafta sorguladığı Celalettin Cerrah’a sormuş olmalı. Fakat polis ifadelerinin tersine, Cerrah’ın ifadesinden dışarıya hiçbir bilgi sızmadığı için, Güler’in bu konudaki izahını kabul edilir bulup bulmadığını bilmiyoruz.)
... Ve üçüncü soru: Güler, kendisine bağlı olarak çalışan iki polisin Osman Hayal’in fırınına gitmedikleri halde gitmiş gibi sonradan rapor tuttuklarına dair iddiaları reddediyor. Güler’e göre, istihbaratçıların o gün tuttukları ajandanın incelenmesi durumunda o gün oraya gittikleri anlaşılabilirdi.
Yılmazer F4 raporunu görmemiş olabilir mi?
O dönemde söz konusu raporun ulaştırıldığı iki noktadan biri olan İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi’nin müdürü olan Ali Fuat Yılmazer, sorgusunda ne Trabzon’dan gelen bilgi notundan ne de ekindeki F4 raporundan haberdar olduğunu söylüyor. Çünkü Yılmazer, o raporun C Şubesi’ne geldiği gün yurt dışına görevli olarak gitmiş, dört gün sonra dönmüştü. Yılmazer’e göre bir daha cinayete kadar bunlara dair hiçbir biçimde bilgilendirilmemişti.
Savcı Doğan, Ahmet İlhan Güler’in ifadesini alırken bunun inandırıcı olup olmadığını da sorguluyor... Güler’e göre bu savunma inandırıcı değildi. Çünkü raporun üzerinde “arz edildi” ifadesi vardı ve bu da raporun ya Yılmazer’e ya da onun yardımcısına sunulduğu anlamına geliyordu. Güler’e göre, yardımcısına sunulmuş ve o gün için görmemiş olsa dahi, konuya dair ileri tarihli başka raporlar C Şubesi’ne gittiğinde, bunlar kural olarak mutlaka önceki raporlarla birlikte sunulurdu şube başkanına... Yani o günlerde görmemiş olsa dahi daha sonra mutlaka görmüş olmalıydı.
Savcı Doğan, tam bu noktada böyle bir raporu hatırlatıyor:
“Kendisine Trabzon Emniyet Müdürlüğü yetkilileri tarafından düzenlenen 08/04/2006 tarih ve 10 nolu yardımcı istihbarat elemanı Mehmet KURT (Erhan TUNCEL) ile yapılan görüşme sonucu düzenlenen F4 raporu içeriği okundu, soruldu...”
(Ali Fuat Yılmazer’in bu konudaki savunmasını, öbür ifadeleriyle birlikte yarın ele alacağız.)
Cinayet günü: F4’ten yine bahis yok
Ahmet İlhan Güler’in savcılık ifadesinde verdiği bilgilerin en önemlisi, hiç kuşkusuz cinayetin işlendiği 19 Ocak 2007’de İstanbul’da yapılan toplantıya dair söyledikleri...
Güler, Muhittin Zenit’in 15 Şubat 2006’da Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’ne verdiği F4 raporundan ancak cinayeti izleyen günlerde haberdar olduğunu, çünkü cinayet günü dahi Ramazan Akyürek’in rapordan söz etmediğini iddia ediyor:
“(...) Bahsetmedi, bilgi vermedi ve hatta emniyet müdürümüz Celalettin CERRAH ısrarla ve defaten ‘Ramazan bu konuda senin herhangi bir bilgin var mı yok mu’ diye sormasına rağmen Ramazan müdür yok dedi ve hiçbir bilgi vermedi. Hatta iki gün boyunca hiç konuşmadı, daha doğrusu konuşmamayı tercih etti, hatta vali o zaman şaşkınlıkla bu nasıl istihbarat daire başkanı, hiçbir şeyden haberi yok şeklinde sitemi olduğunu biliyorum.”
Güler, benzer suçlamaları, F4 raporundan haberdar olduğuna emin olduğunu düşündüğü Ali Fuat Yılmazer için de öne sürüyor.
NOT: Bu mini dizinin bugünkü bölümünde Ahmet İlhan Güler’in yanı sıra Ali Fuat Yılmazer ve Sabri Uzun’un ifadelerinin de ele alınacağını duyurmuştuk. Ne var ki Güler bölümü tahminimizden uzun çıktı. O nedenle diziyi üç güne yaydık.
Yarın: Ali Fuat Yılmazer ve Sabri Uzun.
http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/istanbuldan-trabzon-ve-ankaraya-agir-suclama
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları






















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025