Ayhan BİLGEN
Sosyal yada siyasal mücadele alanlarında mühendis hesapları tutmayabilir. İnsana ve topluma dair gelişmeler bazen bütün hesapları altüst eder. Ancak bu olağan üstü durumlar dışında siyasetin, siyasal girişimlerin de doğa bilimleri gibi ölçülebilir değerlendirmesini yapmak gerekir.
Tekerleğin bulunması taşıma kolaylığı açısından insan hayatını ne kadar etkilemiştir, sorusunu ne kadar net tartışabiliyorsak, siyasal araçları da böylesine açık ele alabilmeliyiz. Makara’nın kullanılmasının ağırlık kaldırmada ne kadar kolaylaştırıcı bir işlev gördüğünü ele alırken ne kadar somut veriler üzerinden konuşuyorsak, seçim, siyasi partiler ve parlamentoları da somut kazanımları üzerinden değerlendirebilmeliyiz.
Bir bina yapmak için nasıl hayal kurmak gerekli ama yeterli değilse, siyasal gelişmelere müdahale etmek için de iyi bir parti arzusu taşımak kıymetli ama asla yeterli olamaz.
Son yıllarda resmi olarak kurulan yada henüz girişim aşamasında kalan partilerin büyük çoğunluğunun hayal kırıklıklarına dönüşmesi çok net başlıklar altında sorgulanmalıdır.
Söz konusu partiye yüklenen misyon, örgütlenme biçimi, kadrolarının temsil ve risk üstlenme kapasitesi ayrı ayrı sorgulanmalıdır.
Aksi taktirde iyi niyet ve beklenti düzeyi ile kıyaslanmayacak bir organizasyonun hayal kırıklığı ve enerji kaybına neden olması kaçınılmazdır.
Bir köşe yazısının sınırlarını zorlamadan Has Parti’de yaşanan tartışmalara dair birkaç noktaya dikkat çekmek isterim. Türkiye toplumuna hitap edebilecek bir siyasal organizasyon boşluğu herkes tarafından kolayca görülmekte ve ihtiyacı açıkça hissedilmektedir. İktidar partisi kadrolarının muhafazakar kimlikle kendini tanımlıyor olması yanında toplum ekseriyetinin de Sünni, Türk gerçekliğini taşıyor olması dikkate alınarak yola çıkılması elbette önemlidir.
Kürtlerin, Alevilerin sorunlarına ilgili ve Sünni Türk çoğunluğun bu sorunlara yaklaşımını etkileyebilecek bir siyasi parti projesi elbette önemli bir misyon üstlenebilir. Alacağı oydan bağımsız olarak politik gündeme müdahale edebilme imkanı bulması bile son derece önemlidir.
Ancak kurgulanan aracın arzulanan amaca ne ölçüde uygun şekillendirildiği, ana soru olmalıdır. Yapısal sorunlarla kişisel zaaflar buluştuğunda sadece kişilerin tercihlerini tartışmak yanıltıcı olur.
Parti genel başkanlarının kamuoyunca tanınmaları üzerine kurulu kitlesel destek yakalama niyetinin pahalıya patladığı bir durum var karşımızda. Son yıllarda kendinde büyük güç vehmederek parti kurmaya niyet eden sağdan, soldan bir çok isim sayabiliriz.
Türkiye siyasetinin yapısal sorunlarına dair ciddi güvenceler geliştiren söylem ve örgütlenme modellerine odaklanmak yerine kişisel karizmalardan medet ummanın kendisi bir siyasal hastalığa dönüşmüştür.
Ekip çalışmasının asgari ahlaki zorunluluklarını bile dikkate almadan, topluma, ülkeye dair büyük iddialar sahibi olmanın dayanılmaz hafifliği ile karşı karşıyayız. İktidar olma imkanı bulamadığı için muhalefet rolü üstlenmekle, ilkesel gerekçelere dayalı muhalif siyaset üretme arasındaki farkı bir kez daha deneyerek öğrendik.
Her denemenin siyasete olan güveni bir kez daha sarstığını görüyoruz. Siyaseti, sihirbazlık sanatı olmaktan çıkaracak bir çalışmanın, tabela asmadan önce toplumsal zeminde inşa ve muhtemel depremlere karşı test edilmesi gerekiyor.
Kürtlere, ezilenlere, yoksullara, ayrımcılığa uğrayan tüm kesimlere ‘iyilik’ yapma niyeti ile yola çıkanların önce kendilerine bir iyilik yapması gerekiyor galiba.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015