Burhanettin DURAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı "fıkhi yorumların yenilenmesi" tartışması kamuoyunda ciddi bir karşılık buldu. Meseleyi "dinde reform" bağlamında algılayan CHP yetkilileri, "ayetler değişmez" açıklaması ile tartışmanın ne kadar dışında kaldıklarını gösterdiler.
Ne tartışmanın odak noktasının "dini yorumların çağın ihtiyaçlarına göre güncellenmesi" olduğunu anladılar. Ne de "dinde reform" girişimlerinin Kemalist tek parti döneminde yapıldığını hatırladılar. Ancak asıl hararetli tartışma AK Parti etrafındaki İslami-muhafazakâr ve ilahiyatçı kesimlerde yaşandı.
Ne de olsa bu iç meseleydi ve dini grupların destekleyicisi olarak görülen bir siyasi lider, kritik bir dini mevzuda görüş bildirmişti. Bu çevreler, dindar kişiliği ve aile yapısı bilinen Erdoğan'ın sıkıntılı gördüğü "dini anlayışları eleştirmesinin" iki yönlü olumsuz bir etki oluşturmasından çekiniyorlar.
İlki, Erdoğan'ın sözlerine kulak kesilen muhafazakâr taban dini gruplardan soğuyabilir diye düşünüyorlar. Yani yaşam alanlarının sınırlanmasından ürküyorlar. İkincisi, cumhurbaşkanının cümlelerinin bürokrasinin dini grupları baskılamasıyla sonuçlanmasından endişe duyuyorlar.
Her şeyden önce, 28 Şubat'ın acılarını yaşayan siyasetçilerin yönettiği AK Parti iktidarında İslami grupların "baskılanmasını" kimse beklemesin. Dini eğitimden başörtüye İslami taleplerin karşılandığı ve normalleştiği bir dönem oldu. Ayrıca, "dindar nesil yetiştirmek" açıklaması sebebiyle "İslamcı politika yürüttüğü" iddia edilen Erdoğan'ın başta olduğu bir zamanda bazı seküler-ulusalcı bürokratların 28 Şubatvari fırsatlar kollaması da ham hayalden öte geçemez.
"Artık cemaatlere gerek yok" argümanı da dini-toplumsal gerçeklikle bağdaşmıyor. O halde, tıpkı AK Parti'nin başarılı olamadığı bazı politika alanlarıgibi, İslami hayatın gidişatı konusunda dini grupların muhasebede bulunması elzemdir. FETÖ tecrübesi, devleti ele geçirme ve kurumlara dini grup hiyerarşisini yansıtma isteklerinin tümüyle bırakılması gerektiğini gösterdi.
İşte tam da bu dönem muhasebenin ve gerekli yenilenmenin uygun zamanıdır. Kemalist baskı dönemlerinde yapılamayan kamusal tartışma ve dini yorumların güncellenmesi AK Parti muktedirliğinde yapılabilir. Erdoğan'ın davetine tepki göstermek yerine yenilenme cesaretinin sergilenmesi daha verimli olacaktır.
Dönüşüm geçirmeyen İslami grupların AK Parti'nin iktidarda olmaması durumunda daha içe kapanması ve büyük kayıplar yaşaması muhtemeldir. Birçok imkâna kavuştukları ve en meşru görüldükleri dönemde İslami cemaat ve tarikatlar eğer kendilerini yenilerse Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olmayı temin edebilirler.
"Dini yorumların güncellenmesi" tartışması, Sünni geleneği yok sayan modernist/ mealci yaklaşım ile kaynaklara dönme adına bu geleneği tarumar eden Selefici akım arasında heba edilmemeli. Sünni gelenek kendi metotlarıyla güncel ihtiyaçlar ışığında yenilenebilme kapasitesine sahiptir.
İlahiyat fakültelerinin, diyanetin ve örgütlü dini grupların bu tartışmaya aktif katılımı yeni bir İslami kamusallık üretecektir. Erdoğan'ın çağrısını tekfir ya da siyasi projeler için malzeme yapmak şeklinde karşılama sadece gelecekteki fakirleşmeyi garantiler.
Önümüzdeki onlu yıllarda dindar ailelerin kendi çocuklarına bile hitap edebilmesi için bu kaçınılmaz. Kaldı ki, Türkiye'deki dini yaşamın mahiyeti dindarları aşan bir meseledir. Hatta yumuşak ve sert güç uygulamalarında bulunan Türk dış politikası yönüyle bölgesel ve küresel anlamlar taşımaktadır.
Bu sebeple, Türkiye'nin "devletlü, yerli" olan İslami geleneği diri tutulmalı. Selefici, mealci-modernist ya da Şiici yorumların, daha doğrusu projelerin, olumsuz tesirlerinden korunmalı. Bunun yolu da dini hayatı güçlendirmekten, yenilemekten geçer.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020