Celal BAŞLANGIÇ
Yüzünü gevrekleştiren büyük bir memnuniyet ifadesiyle “Daha dur bakalım bunlar iyi günler” diyordu Erdoğan kürsüden.
Hedefinde birkaç gün önce Rize gezisi sırasında bazı AKP’lilerle iç içe girmiş sokak çetelerinin yaptığı provokasyonu linç edilme sınırında atlatan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener vardı.
Rize gezisinde Akşener’in başına gelenler Erdoğan için adeta bir övünç kaynağıydı.
Sadece Erdoğan’ın söylediklerine bakarak İYİ Parti liderinin neler yaşadığını anlamak mümkündü:
“Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor, onun ardından memleketim Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor… Burası Rize, sen kalkıp da Rize’nin uşağına bu şekilde hakaret edip onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak budur. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler… İkizdere yetmedi bir de Çayeli’ne gitti. Orada da zaten gerekeni yaptılar. Ondan sonra da Trabzon’a gitmeye kalktı. Trabzon’da da hiç meydana çıkmayıp doğrudan uçağa gidip Ankara’ya döndü.”
Başından sonuna Saray’ın güvenlik güçlerinden ve yargısından dolaylı da olsa destek gören bu tezgahın daha da ağırlaşarak süreceğini adeta müjde verir gibi söylüyordu Erdoğan:
“Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler.”
Burada bir noktayı işaret ederek devam edelim; Akşener’in bir övünç vesilesi olarak söylediği “Ben Rize’nin geliniyim” sözündeki “gelin” sözcüğünü Erdoğan açıkça bir kadını aşağılama fırsatı olarak kullanacak kadar eril bir kullanmıştı.
26 Mayıs 2021 Çarşamba günü partisinin grup toplantısında yaptığı bu konuşmayla sağ olsun Erdoğan bizi yanıltmadı!
Çünkü Akşener’e Rize’de yapılan provokasyona ve arka planında olanlara bakınca grup konuşmasından bir gün önce Artı Gerçek’teki köşemizin başlığı sanki Erdoğan’ın bir gün sonraki konuşmasını haber veriyordu:
''Erdoğan’ı eleştiren parti seçim kampanyası yapamayacak''
Aslında Erdoğan’ın ifşasıyla ortaya çıkan bu gerçek uzun süredir “geliyorum” diyordu ve Erdoğan’ın bu taktiğini biz zaten 2015’teki 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasında yaşanan kanlı süreçten çok iyi biliyorduk.
Bugün hakkındaki ifşaatları nedeniyle İçişleri Bakanı Soylu iktidarın elindeki çamuru muhalefetin üzerine sürmeye çalışarak “Kılıçdaroğlu’nu ağabeyi, Meral AKşener’i ablası, Ali Babacan’ı kardeşi, Ahmet Davutoğlu’nu hocası; Birgün, Cumhuriyet, Sözcü gazetelerini yayın organı” ilan etse de ortaya çıkan gerçek şu ki, meğer Sedat Peker yıllarca kendi “elaman”larıymış.
AKP iktidarının Kürt Özgürlük Hareketi’yle yıllarca sürdürdüğü “çözüm süreci”nde masayı devirmesinin ardından bu güne kadar Türkiye çok önemli seçim virajlarından geçti ve bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube sisteme vardı.
Şöyle bir son altı yıldaki önemli seçim ve referandum tarihlerine ve önemli sonuçlarına bir bakalım:
* 7 Haziran 2015 seçimleri: HDP parti olarak barajı aştı, AKP tek başına iktidar olma çoğunluğunu kaybetti.
* 1 Kasım 2015 erken seçimleri: Kan revan içersinde geçen seçim sürecinin sonunda AKP tek başına iktidar olma çoğunluğunu elde etti.
* 16 Nisan 2017 referandumu: Sayımın ortasında YSK kuralları değiştirdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin anayasa değişikliği hileyle hurdayla kabul edildi.
* 24 Haziran 2018 seçimleri: Erdoğan yeni ucube sistemin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
* 31 Mart 2019 yerel seçimleri: AKP, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok uzun süredir yönettiği önemli büyük kentlerde belediye başkanlıklarını kaybederek ağır bir yenilgi aldı.
İşte Türkiye’nin son altı yıldaki bu en kritik seçim süreçlerinin hepsinde Sedat Peker, gözünü karartmış bir AKP destekçisi olarak yer almış.
İktidarın siparişi üzerine eski AKP’li milletvekilini dövdüren, gazete bastıran, bütün seçim süreçlerinde il il, ilçe ilçe destek mitingleri düzenleyip muhaliflerin oluk oluk kanını akıtma tehdidinde bulunan Sedat Peker, hedefine oturttuğu İçişleri Bakanı Soylu ile aslındaki polemikte, Erdoğan’ın çözüm masasını devirdikten sonra yapılan seçimlerde nasıl bir ortam hedeflediğini de itiraf etti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlıyormuş gibi yaptığı “Haber Türk müsameresi”nde Bakan Soylu bu süreçte Peker’in açıklamalarının AKP aleyhine olduğunu iddia etmişti:
“Ben akademisyenlerin kanında banyo yapacağım, lehine midir, aleyhine midir? Ortalama bir akıl bunun aleyhine olduğunu bilir.”
Ancak Peker canlı yayın sırasında attığı sosyal medya mesajıyla Bakan Soylu’nun ucuz demagojisini bir tokat gibi yüzüne çarptı:
“Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı.”
Evet, Peker açıkça itiraf ediyor son altı yılda AKP iktidarının yaratmak istediği korku ikliminin bir aparatı olduğunu.
Şimdi son altı yılda iktidarın istediği korku iklimini yaratmak için Sedat Peker’in neler yaptığına bir göz atalım.
10 Mart 2014’te Sedat Peker tutuklu olduğu Ergenekon davasından tahliye edildi.
8 Aralık 2014’te eski AKP milletvekili Feyzi İşbaşaran’ı gözaltında olduğu karakolda bir AKP’li milletvekilinin talebi üzerine dövdürdü.
7 Haziran 2015 seçimleri öncesi “7 Haziran sadece bir seçim değil, Hilal ile Haçın mücadelesidir” diyerek AKP’ye destek verdi.
1 Kasım 2015 erken seçimlerine doğru giderken 10 Ekim Ankara Gar katliamından bir gün önce Rize’de yaptığı “Teröre Lanet” mitinginde Erdoğan’la kendi posterinin yan yana olduğu meydandan seslendi Sedat Peker: “Adeta dünyanın şah damarları kesilmişcesine oluk oluk hepsinin kanlarını akıtacağız. Nehirler dolusu kanları aktıkları zaman anlayacaklar.”
13 Ocak 2016’da “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiri yayınlayan Barış Akademisyenlerini Sedat Peker “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızda duş alacağız” diye tehdit etti.
15 Temmuz 2017’de darbe girişiminin birinci yıldönümü nedeniyle AKP’nin “korku iklimi yaratmak” politikasına uygun olarak neredeyse katliam çağrısı yapıyordu Sedat Peker: “Cezaevleri de bir gün basılacak. Ancak onların hayal ettiği gibi değil. Dışarıda yakaladıklarımızın hepsini ağaçlara, bayrak direklerine astıktan sonra cezaevlerine de gireceğiz. Onları cezaevlerinde de asacağız. Boyunlarından asacağız. Boyunlarından asacağız bayrak direklerine.”
4 Şubat 2019’da İstanbul Ataşehir’de mitinge dönüşen bir açılış töreninde Sedat Peker 31 Mart yerel seçimlerini işaret ederek silahlanma ve iç savaş çağrısı yapıyordu AKP-MHP ittifakına destek için: “Şimdiden seçimlerde YSK’yı tanımadıklarını söylüyorlar, seçim sonucuna göre insanları, partililerini sokaklara dökecekler. Silah iyi insanların elinde bir güvencedir. Bu sebeple imkanı olanlar ruhsatlı silahlar, av tüfekleri alsınlar, mutlaka hazırlıklı olsunlar.”
Bu kadar kısa anımsatmalardan da anlaşılacağı üzere 7 Haziran seçimlerinden bu yana geçen son altı yıl içersinde Sedat Peker Saray iktidarının istediği “korku iklimi” için elinden gelen her şeyi yapmış.
Şimdi yeni bir seçim sürecine girmiş bulunuyor aslında Türkiye.
Meral Akşener’e yapılan Rize provokasyonu ve sonrasında Erdoğan’ın şiddeti takdir ve teşvik eden konuşmasından da anlaşılacağı üzere Saray iktidarı korku iklimi yaratan kanlı bir seçim sürecine hazırlık yapıyor.
Bunun zaten uzun süredir izleri vardı ve bu konuda sürekli yazıyorduk.
27 Ekim 2020’deki Artı Gerçek’teki köşe yazımız “Asla olağan şartlarda bir seçim olmayacak!” başlığını taşıyordu. Spotu da şöyleydi: “Zulmüne bir meşruiyet kazandırmak için erken ya da zamanında seçime mutlaka gidecektir Erdoğan. Ama bu hiçbir zaman eşit, adil ve serbest yapılmış bir seçim olmayacaktır.”
11 Aralık 2020’deki Artı Gerçek’te ''Önümüzde seçim yok referandum var! Türkiye tehlikeli ve kaygan bir zeminde yol alıyor. Kaotik ve karanlık bir tünelde ülke aslında erken ya da zamanında seçim görünümlü bir referandum yapacak; ya demokrasi ya diktatörlük!''
19 Ocak 2021 tarihindeki “Türkiye, kavga dövüş seçim sathı mailine girdi!” başlıklı yazımız ise aslında “görünen köy”ü anlatıyordu: “Cumhur İttifakı, seçimi kazanabilmek için aynen 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasında olduğu gibi gergin, çatışmalı ve giderek daha kanlı olacak bir sürecin başlama vuruşunu yapmıştır.”
16 Nisan 2021 tarihli yazımızda ise “Muhalefetin afiş bile asamadığı ülkede adil seçim olmaz” diye son bir uyarı daha yapmışız: “Daha ortada seçim falan yokken ‘128 milyar dolar nerede’ afişlerinin başına gelenler de apaçık gösteriyor ki muhalefet partileri bir an önce Seçim Güvenliği İttifakı kurmalıdır.”
Sonunda Erdoğan bizce “görünen köy”ü kendi ağzıyla itiraf ederek Akşener’e Rize’de yapılan provokasyon üzerinden “Daha neler olacak. Daha dur bakalım bunlar iyi günler” diyerek bütün muhalefeti tehdit etti.
Eğer bugünden yarına önlem alınmazsa, muhalefet için tehlikede olan sadece seçim ve sandık güvenliği değil, aynı zamanda can güvenliğidir.
Önümüzdeki süreçte olası bir iktidar değişimini sadece sandığa indirgemesi durumunda ya oy atacak ya da attığı oyun aynen çıktığı bir sandık bulamayacak muhalefet.
Çünkü Erdoğan “kariyer planı”nı ifşa etti: Seçim terörü!
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021