Ceren KENAR
Musul işgal altında. 10 yıl önce Amerikan birliklerinin girdiği bölgeler, şu an el-Kaide çıkışlı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve bu örgütle birlikte hareket eden bazı Sünni Arap aşiretlerinin kontrolü altında. Daha önce Ramadi ve Felluce'de ciddi mevzi kazanan ve Şiilere yönelik saldırılarda bulunan IŞİD, önce Musul'u ele geçirdi, daha sonra Saddam'ın da memleketi olan Tikrit'e yöneldi ve ele geçirdi. IŞİD'in operasyonlarına devam ederek, Kerkük ve hatta Erbil'i hedef alabileceği iddialar arasında.
Türkiye'nin Musul konsolosluğu da örgütün hedefinde. 10 Haziran Salı günü Irak'ın 2. büyük şehri Musul'da kontrolü ele geçiren IŞİD ve ilk olarak santrala mazot taşıyan 32 Türk tır şoförünü rehin alan, ardından Musul'da Türk Başkonsolosluğuna saldırı yaparak, diplomatları rehin alan IŞİD nasıl bir örgüttür, bu operasyonların sebebi nedir, bu sürecin sonucunda neler yaşanabilir?
IŞİD Türkiye kamuoyunda özellikle Suriye'de güç kazanması ile gündeme geldi. Daha önce Niğde'de bir asker ve polisin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan saldırının faili olduklarına dair iddialar oldu. Diğer yandan Suriye'deki Türkiye toprağı olan Süleyman Şah Türbesine saldırı tehdidinde bulundular.
IŞİD, Irak Savaşının ilk zamanlarında kuruldu, 2004 yılında el-Kaide'ye biat ettiğini ilan etti. Kurulduğunda amacı Amerikan işgaline karşı direnmek ve Irak'ın Sünni bölgelerinde hilafet kurmaktı. 2013 yılının Nisan ayında Suriye'de ilk eylemlerini yapmaya başladı ve Suriye iç savaşının gidişatını değiştiren unsurlardan biri oldu. 2014'ün Şubat ayında, 8 ay süren bir ihtilafın ardında, el-Kaide IŞİD ile hiçbir ilişkisinin kalmadığını ilan etti ve bu örgütü özellikle Kuzey Suriye'de sivillere karşı uyguladığı aşırı şiddet yüzünden kınadı. El Kaide'yi bile itibar kaygısına iten epey karanlık bir örgüt, Irak'ta başladığı serüvenini önce Suriye'ye taşıdı, daha sonra tekrardan Irak'a taşıdı.
Peki neden?
Foreign Policy ve Now Lebanon gibi prestijli medya gruplarında köşe yazarlığı yapan ve özellikle Suriye konusundaki Michael Weiss'e bu soruyu sorduğumda şöyle cevap veriyor: Suriye'de etkin olduğu alanlar dışında hedef küçülten IŞİD, emirlik kurma projesini Irak'a taşıdı ve Musul'u bu emirlik kurma projesi dahilinde hedef olarak seçti.
Irak-Suriye-Irak arasındaki bu trafik “Sykes-Picot düzeninin sonunu simgeliyor” diyor Weiss ve ekliyor: “Artık Suriye ve Irak arasındaki sınır tarihte kalmıştır.”
Konu ile ilgili görüştüğüm Star gazetesi dış haberleri editörü Yusuf Özhan da aynı fikirde. “IŞİD Suriye Rakka'da izlediği stratejiyi Musul'da izliyor” diyor Özhan. Benzer şekilde Financial Times'ın Orta Doğu muhabiri Borzou Daraghi, IŞİD'ın Suriye ve İrak'ta aynı liderler tarafından yönetildiğini ve askerî yönetim birimlerinin aynı olduğunu vurguluyor. Daraghi'nin, İrak'ın neden tekrar hedef seçildiğine dair sorduğum soruya verdiği cevapların arasında ilginç bir nokta var: “IŞİD'in lideri Ebu Bekir el-Bağdadi, Iraklı. Bu anlamda Irak hükümetini yenerek kanıtladığı bir kişisel başarı da var.”
Burada düşülmesi gereken bir not var. Arap devrimlerinden sonra el-Kaide'nin strateji değiştirdiğini ve Batı ülkelerini hedef almaktan ziyade, Orta Doğu'da alanını derinleştirme strateji izlediğini söylemek abartılı bir yorum olmayacaktır. Bu minvalde el-Kaide ele geçirdiği bölgelerde kendi ideolojisine uygun bir yönetim kurmayı hedefliyor. “Kâfir” dünyaya savaş açmaktan, “küçük olsun benim olsun” stratejisine geçiş şeklinde özetlemek mümkün bu stratejiyi. Suriye Rakka'da kurdukları yönetim altında gazetecileri, sivil aktivistleri, yardım görevlilerini kaçırıp, bazılarını öldürdükleri biliniyor. Muhalifleri Suriyeliler için işkence ve infaz odaları kurdukları da öyle.
Anadolu Ajansı muhabiri Samet Doğan, hem sahayı çok iyi bilen isimlerden, hem de IŞİD'ı uzun zamandır takip eden bir gazeteci. O ise Rakka'da uygulanan strateji ile Musul konusundaki bir başka benzerliğe işaret ediyor: petrol. IŞİD'in stratejik bölgeleri ele geçirip güç oluşturmaya çalıştığını, bunu yaparken özellikle Suriye'de kendisi için önemli bir gelir kaynağı olan petrolün izinden gittiğini vurguluyor.
IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi epey kolay oldu. Irak merkezî ordusuna bağlı askerler, görev yerlerini bırakarak Kürt bölgesine sığındı. Bu durumu Maliki bilerek Musul'u IŞİD'e bıraktı, şeklinde okuyanlar var. Ancak bunun doğru bir analiz olduğunu söylemek mümkün değil. 1- Irak merkezî ordusu zayıf bir ordu ve bu ordu mensuplarının 10 yıllık yoğun savaş tecrübesi olan bir örgütten korkup kaçmış olmaları ciddi bir ihtimal. 2- IŞİD'ın Musul'u tek başına değil buradaki Arap aşiretlerinin desteği ile ele geçirdiği not düşülmeli. 3- Musul'da aktif olan eski Baas unsurlarının IŞİD'e destek verip bu sürece destek verdikleri hatırlatılmalı. 4- Ve son olarak, bu sürecin yani IŞİD'in mevzi kazanmasının Maliki'nin işine yaramayacağı, aksine bu sürecin kaybedenlerinden birinin Maliki olduğunu söylemek mümkün.
Weiss, “Bağdad'ın 'aşırı İslamcı unsurlar' ile iş birliği yaptığına dair birçok iddia olduğunu” ve Maliki rejiminin destekçisi İran'ın bu unsurlara destek verdiğini ortaya koyan Amerikan Hazine Bakanlığı raporunu ve bu doğrultuda uygulanan yaptırımları hatırlatıyor. “Ancak ülkesinin en büyük ikinci şehrini teröristlere kaybetmek Maliki'nin çıkarlarına hizmet etmiyor. Burada bir komplo olduğunu düşünmüyorum. Radikal unsurlar Musul'u ele geçirmek istedi ve geçirdi” diyor. Weiss “sadece Kürtler Irak'ı kurtarabiliyor” diyor ve Barzani'nin peşmerge unsurlarının IŞİD ile savaşabilecek yegane birlik olduğunu iddia ediyor. “Barzani'nin Türkiye ile yaptığı petrol anlaşması da dahil birçok konuda eli güçlendi, bu yine Maliki'nin arzulayacağı bir gelişme değil” diyor. Daraghi de benzer bir yaklaşıma sahip: “Maliki'nin bundan sonra Kürtlere daha çok ihtiyaç duyacağını düşünüyorum ve emin olabilirsin ki Kürtler bunun karşılığında Maliki'den alacaklarını alacaktır.”
Peki Türkiye bu konuda neler yapabilir, kısa ve orta vadeli stratejisi nasıl belirlenmeli.
Bu sorunun cevabını kendisi de eski bir diplomat olan, hem bölge hem de diplomatik teamüller konusunda uzman olan, Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi, Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ülgen'den aktarıyorum. Öncelikle Cumhuriyet tarihinde ilk kez Türkiye'nin bir dış temsilciliği bir terör grubu tarafından ele geçirildi ve diplomatları esir alındığını vurguluyor Ülgen ve Türkiye'nin epey zor bir durumda kaldığını söylüyor. “Normal şartlar altında Türkiye'nin konsolosluğunun güvenliğinden sorumlu merci Bağdat hükümetidir, ancak görüyoruz ki şu an Irak hükümeti bu sorumluluğunu yerine getirecek imkâna sahip değil” diyen Ülgen rehin tutulan personelin kurtarılmasına yönelik iki strateji geliştirilebileceğini ifade ediyor. Arka kanallar üzerinden İŞID ile müzakere edilip, vatandaşlarımızı serbest bırakmaları sağlanabilir. Eğer bu gerçekleşmezse özel birlikler ile yapılacak bir operasyon planlanabilir diyor Ülgen. Bununla beraber IŞİD tehlikesinin ciddileştiğini ve kalıcı olma ihtimalinin olduğunu söyleyen Ülgen, Türkiye'nin NATO'yu acil toplantıya çağırması gerektiğini ve bundan sonra atılacak adımlarda Türkiye'nin müttefikleri ile koordineli bir şekilde ilerlemesi gerektiğinin altını çiziyor. IŞİD'e karşı uluslararası bir operasyon olma ihtimalinin ise Bağdat hükümetinin tavrına bağlı olduğunu söylüyor Ülgen ve ekliyor: “Eğer Bağdat hükümeti dış yardım ister ve durumu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine götürürse, böyle bir ihtimal mevcut olabilir.”
Bölgede birçok konuda 180 derece zıt pozisyonda duran aktörleri IŞİD tehlikesi birleştiriyor. Maliki, Barzani, PYD, İran, Türkiye ve Batı kamuoyunun İŞID'e bakışı aynı. Bu ittifak sonucu IŞİD'e karşı geliştirilen politikanın ne olacağı sorusu ise hâlâ cevabını bekliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017