Eser KARAKAŞ
Gerçekten merak ediyorum, CHP’nin 14 Ocak 2024 cumartesi günü Ankara Tandoğan meydanında yapacaklarını açıkladıkları miting, aradan sekiz ay geçti, neden bir türlü gerçekleşmiyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Tandoğan miting çağrısını aşağıdaki açıklama ile yapmıştı:
“Demokrasiye sahip çıkacağımız, anayasaya sahip çıkacağımız, geleceğimize, emeğimize, ekmeğimize, ülkemize, vatanımıza sahip çıkacağımız büyük miting için 14 Ocak Pazar günü saat 13.00’te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri, tüm meslek örgütlerini, tüm sivil toplum örgütlerini ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen her ferdini, bilhassa gençlerini Tandoğan meydanında geleceğimize, adalete, hukuka ve ülkemize sahip çıkan mitingimize davet ediyoruz”.
Gerçekten, her satırına katılmamanın olanaksız olduğu bir açıklama.
Hukuk ve Anayasa ayaklar altına alınmış ise işin gerisi zaten mümkün değil, batıyor demektir ülke; bu konu bana hep bir imparatorun ordu komutanına neden askerin bir muharebeyi kaybettiklerini sorduğunda komutanın “on neden saptadık, birincisi barut kalmamıştı…” diye başlayan açıklaması karşısında, imparatorun “yeter diğer dokuz maddeye gerek kalmadı” şeklinde cevap verişini hatırlatır.
Hukuk, Anayasa yoksa, bu düzeltilemiyor ise, gerisini düşünmek, çare üretmeye çalışmak zaten imkansız, abesle iştigal.
CHP’nin açıklamasında en beğendiğim nokta ikinci satırdaki “ekmeğimiz” kelimesi oldu, hukuk ile ekmek arasında kurulan ilişki harika, hukukun ekmeği belirlediği çok doğru saptama şahane.
Unutmayalım, bu miting çağrısı Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararına rağmen serbest kalamaması ve TBMM’ye Hatay milletvekili olarak dönememesi üzerine yapılmıştı.
Tam o esnada 12 Ocak günü Kuzey Irak’ta bir facia yaşandı, 9 asker şehit oldu, bu olay ise 22 Aralık’ta 12 askerin şehit olmasından tam üç hafta sonra oluyor ve askerlerin 22 Aralık 2023 ve 12 Ocak 2024’de şehit oldukları (21 asker) bölge, hatta nokta aynı.
Aşağıda Murat Yetkin’in Yetkin Report’ta o günlerde bu olayı özetlediği paragraf var:
“Milli Savunma Bakanlığının açıkladığı üzere 9 askerin şehit olduğu 4 askerin yaralandığı 12 Ocak saldırısı PKK’nın üç hafta arayla aynı yere ikinci saldırısıdır. Irak’ın Kuzeyinde 2022’den bu yana PKK’yla mücadele çerçevesinde süren Pençe-Kilit harekâtına yönelik bir önceki saldırının tarihi 22 Aralık 2023’tür; 12 askerin şehit olduğu açıklanmıştır.”
12 Ocak’ta yaşanan bu facia sonrası CHP’de 14 Ocak için planladığı Anayasa mitingini erteledi (!!!) ama nasıl bir erteleme ise aradan sekiz ay geçti, bu süre zarfında atanmayan öğretmenler. Emekliler mitingleri yapıldı, tarım ürünleri için ürün bazlı mitingler yapıldı, çay, fındık gibi, şimdi de anladığım kadarıyla bir patates mitingi planlanıyor ama Tandoğan Anayasa mitingi nedense bir türlü yeniden gündeme gelmiyor.
13 Ocak günü Kuzey Irak faciası nedeniyle Tandoğan mitinginin iptalini ilk işittiğinizde akla yakın bir gerekçe gibi geliyor ama biraz düşündüğünüzde bu neden de bir hukuk mitinginin iptali için çok anlamlı değil; yukarıda değindim, asker tam yirmi gün arayla aynı noktada baskına uğruyor, bu nokta üstelik sınırlarımızın da dışında, her karışını savunmak zorunda değiliz, benim de merak ettiğim başka bir konu da askerimizin aynı noktada yirmi gün arayla iki kez baskına uğraması sonucunda TSK içinde bir soruşturma açılıp açılmadığı, açıldı ise, sekiz ay geçti üzerinden, sonuç ne oldu, neden vatandaşlarla paylaşılmıyor bu soruşturma sonucu, eğer bir soruşturma açılmadı ise bu zaten hukuka pek uygun bir yaklaşım değil, sadece bu konu için bile CHP bir askeri bürokrasi hukuku mitingi düzenleyebilir idi.
Gelelim tekrar hukuk mitinginin iptali ya da ertelenmesi (!!!) sonrası yapılan diğer mitinglere.
Tüm bu gerçekleşen mitinglerin ortak paydası açılacak kadrolar, emeklilik maaşlarının değerlenmesi, çay, fındık, patates gibi ürünlere daha yüksek taban fiyat verilmesi sonrası vatandaşların daha müreffeh, daha rahat hayat koşullarına kavuşabilmesi muhtemelen, CHP’nin 14 Ocak Tandoğan Anayasa mitingi çağrısında çok haklı olarak vurguladığı gibi hukuk yoksa ekmek de yok yani kadro yok, değerlendirilmiş emeklilik de yok, yüksek taban fiyatlar da yok ama enflasyon var, işsizlik var, bir süre sonra bu ikisi de beraber var olacaklar sanki, her şeyin başı evrensel hukuka ve yürürlükteki Anayasaya saygı.
Şunu bir kez daha hatırlatmayı bendeniz bir kişisel görev biliyorum, defalarca yazdım sağda, solda, Türkçe argomuzda “ne kadar ekmek o kadar köfte” diye bir deyim var, günümüzde bu deyimi iktisatçaya çevirirsek “ne kadar hukuk o kadar köfte” demek lazım, Türkiye’de ve dahi başka yerlerde hukuk yoksa köfte ummak saflık, cehalet hatta aldatma olacak, bunu unutmayalım.
Peki bu temel gerçek karşısında, zaten CHP de bunu teslim etmiş çağrı metninde Anayasa mitingi ile ekmek ilişkisini kurarak, Anayasa ve hukuka saygı mitinglerini yapmadan patates, çay, fındık mitingleri yapmanın mantığı, amacı ne olabilir?
Bence hiç bir mantığı yok.
Acaba CHP yönetimi Anayasa, hukuk temalı mitingler düzenlemenin halk talebi olmayabileceğini mi düşünüyor, Tandoğan Anayasa mitingine sadece iki bin kişi gelirse bu durumun bir skandal olacağına kuşku yok, bu endişeye de bir ölçüde hak verebilirim zira Türkiye vatandaşlarının hukuk, evrensel standartlarda bir Anayasa talepleri çok güçlü değil ama CHP 31 Mart 2024 seçimlerinde birinci parti çıktıktan sonra kanımca temel işlevi halkın bu kulak eşiğini yukarı çekmek, vatandaşa “ne kadar hukuk o kadar köfte” temel gerçeğini ikna edici bir tonda anlatmak ve destek istemek çünkü bu konu hukuk çok talep etmeme gerçeği başka somut talepleri de anlamsız kılıyor, mesele bunu görmek ve anlatabilmek.
Bir de aklıma şu gelmiyor değil, Özgür Özel’in Erdoğan tarafından “tongaya düşürülmüş olması”; o meşhur ve meşum yumuşama günlerinde çok muhtemeldir ki Can Atalay konusunda Erdoğan, Özel’e “sen konuyu çok köpürtme, ben Bahçeli konusunu çözersem AYM kararını uygulatacağım” demiş olması ama Bahçeli meselesi bir biçimde çözülemeyince de devreye yumuşama amaçlı olarak Alpay’ın girmiş olması.
Olan oldu, şimdi yapılması gereken ilk miting Anayasa mitingi çünkü hukuk yoksa patatese iyi fiyat verilmesi de yok ve hiç olmayacak.
Bir ihtimal daha var, o da bizim gibi fanilerin CHP yöneticilerinin kafalarında kuyruklarını birbirlerine değdirmeden kırk tilki dolaştırıyor olabilmelerini hiç anlayamamaları.
Oysa, konular çok sade konmalı idi vatandaşın önüne.
Ne kadar hukuk ne kadar köfte, bu kadar basit.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025