Fehmi KORU
Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin oyunun hâlâ yüzde 50 olduğunu söylemiş; yaptırdıkları kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyormuş... Sabah gazetesinin dün manşetleştirdiği bir kamuoyu yoklaması da, son kavgada, halkın hükümetin tezlerinden etkilendiğini ortaya koyuyor...
Şaşırtıcı mı? Hayır, değil...
Tayyip Erdoğan ile halk arasında sarsılması çok güç bir bağ var. Buna halk tarafından açılmış sonsuz bir kredi gözüyle de bakabiliriz. Savunduklarıyla karşı çıktıkları kendisine derhal taraftar buluyor. Her seferinde haklı olması da gerekmiyor; destek çıkanlar öyle durumlarda bile arkasından çekilmiyor Tayyip Erdoğan’ın...
‘Karizmatik’ liderlerin son halkası o...
Partisinin yaptırdığı kamuoyu yoklamalarının gösterdiği üzere, Tayyip Erdoğan’ın bu karizmatik cazibesi, önümüzdeki seçimde de sandığa yansıyacak halk iradesinin belirmesinde hiç kuşkusuz rol oynayacaktır. Adayların seçiminde yapılan yanlışlıkları bile gözlerden saklayabilir ve kaybetmesi beklenebilecek yerlerden dahi başarıyla çıkabilir Ak Parti...
Sorun, Ak Parti ve Tayyip Erdoğan için bugüne kadar ‘oy’ olmadı zaten; bundan sonra da ‘oy’ikincil önemde kalmayı sürdürecektir. Ancak, oyunu artırarak gelen bir parti ve o partinin lideri olarak, Ak Parti ile Tayyip Erdoğan, daha ciddi bir soruna muhatap: Oyları artıp kemikleşiyor, fakat o sayede elde ettiği iktidar gücünü daha zor kullanabilir hale geliyor...
Yönetmesi zorlaşıyor...
Demokrasinin en ideal sistem olduğunu en kuvvetli savunucuları da iddia etmiyor; buna karşılık demokrasi kurum ve kurallarıyla ülkeleri yönetmeyi kolaylaştıran bir sistem... Dengeler üzerine oturuyor. İstikrar sağlıyor. Tahmin edilebilirlik getiriyor. Oyunu esirgeyenler bile halkın iradesine boyun eğiyorsa, sebebi, kazananın kurallara uyacağı, kurumları kollayacağı yolundaki kanaattir...
Ekonomik başarı getiren bir özelliği var demokrasinin; ekonomisini yoluna koymuş bir ülke uluslararası arenada da saygı görebiliyor.
Kavgacı ortamlar elbette demokrasiden uzaklaşmak anlamı taşımaz; ancak kurumlar arası çatışmacı ortamlar dışarıdan bakanları ürkütür. Kavga haklı bile olsa... Bu sebeple, ihtilâfların üzerine gidilirken dengeleri korumak ve kuralları çok sık değiştirir görüntüsü vermemek gerekir. İstikrarı bozacak noktaya da vardırılmamalıdır kavgalar; tadında bırakılmalıdır. İstenen sonuç illâ kavga edilerek mi alınır? Sonuç almanın farklı yöntemleri de vardır.
Aksi halde? Aksi halde, dışarıya verilen istikrar-eksikliği görüntüsü ekonomiyi olumsuz etkilemeye başladığında diğer değerlerde de aşınmalara yol açılabilir.
Bu sebeple, iktidarlar, sadece oy sağlamayı garantileyen politikalarla yetinmez, yönetimi kolaylaştırıcı bir zemin oluşturma gayreti içerisinde de olurlar. İttifaklar da bunun için gereklidir zaten;‘oy’ açısından fazla değeri bulunmayan kişi ve kesimlerle birlikte yürümenin çoğu kez bazı kritik kararları alma ve zor reçeteleri uygulamada olağanüstü katkıları olur.
Liderlik bu dengeleri koruyabilme sanatıdır aynı zamanda...
Yeni dünyada siyaset eskisinden çok daha zorlaştı; halkın kanaatlerini sonuna kadar yanında tutmak büyük maharet gerektiriyor. Tayyip Erdoğan o maharete sahip olduğunu bir çok kez gösterdi. Nerede sertleşeceğini, nerede yumuşaması gerektiğini doğru hesap ederek...
Hesapları bozacak davranışlar konusunda dikkatli olunmalı...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Gülümsemeyi unuttuk; siyasiler unutturdular…
11.11.2025 - ‘Hukuk devleti’ ile ‘yargı ülkesi’ olma arasında kalınca…
9.11.2025 - Gazetecileri rahat bırakın beyler, efendiler…
7.11.2025 - Trump büyük bir yenilgiye uğradı
6.11.2025 - Siyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım
4.11.2025 - Arada hadise/ler var; MHP ile AK Parti bağı kopar mı?
2.11.2025 - Dünya medyasına bıraksanız…
31.10.2025 - Hakem ile hakim adaletli davranmazsa…
30.10.2025 - Çözümün kolaylaşması isteniyorsa…
28.10.2025 - Muhalefetin gerçeklikle bağı koparsa…
25.10.2025
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































muharrem
statükonun temsilcileri Türkiye dede yer değiştirdi.statükonun kalesi eski chp yeni chp ile statükonun savunmasından büyük ölçüde uzaklaştı.statükoya eleştiri yaparak benim gibi tarafsızlardan oy isteyip iktidara gelen akp ise statükonun yeni temsilcisi oldu. ama kerhen verilen oylar geride alınabilir.