Fehmi KORU
Gazeteyi bayiden alarak okuyanınız var mı?
Bu soruya “Evet” cevabı vereceklerin hayli az olduğunu ben de biliyorum. Bütün dünyada olduğu gibi basılı gazete okuru sayısı bizde de bayağı azaldı. Tahmin edilebilecek sebeplerle, henüz gerçek satış rakamları tiraj raporlarına yansımıyor, ancak en çok satışa mazhar gazetenin bile okuyucu sayısı sözü edilmeyecek kadar az.
Gazete okuyan sayısı azalmadı, gazete satın alan sayısı azaldı.
İnternet üzerinden ulaşılıyor gazetelere ve galiba belli başlı bazı yazarların ne yazdığına göz atılıyor.
Haberler gün boyu ya televizyonlardan izleniyor, ya da yerli-yabancı haber ajanslarının sürekli ilettiği mesajlar haber izleme ihtiyacını karşılıyor.
‘Özel haber’ diye hala varlığını sürdüren bir kavram var, ancak o kavramın gereği bizim medyadan neredeyse gitti gidecek… Bir gazetenin yeni yayın yönetmeni, büyük bir iştahla başlattığı haftalık değerlendirme yazılarının ilkinde, bir önceki hafta öne çıkardıkları haberlerin listesini vermekte zorlanınca, ertesi hafta bu alandaki iştahını kaybetti.
Tek bir özel haber vermemişlerdi o bir hafta boyunca.
Küçük ilanlar.. Vefat duyuruları..
Eskiden belli başlı gazeteler küçük ilanları için alınırdı; günlük ihtiyaçları görecek küçük ilanları takip edenlerin sayısının birkaç yüz bini bulduğu bilinirdi. Şimdi o ihtiyaç internet üzerinden fazlasıyla karşılanıyor. Online satış mağazaları yanında emlak satışlar-kiralamalar için de özel siteler bulunuyor.
Gazeteler küçük ilan okurlarını kaybettiler.
Benim bir iddiam var: Gazetelerde yayımlanan vefat ilanlarını takip edip sıcağı sıcağına duyuran bir internet sitesi devreye girerse, toplam gazete satış rakamlarında ciddi yeni düşmeler yaşanması kaçınılmaz olur.
Yaşlı-başlı tanıdıklarımın bir çoğu, gazeteyi, sırf tanıdıklarından vefat edenler olur da kaçırırlar diye alıyorlar çünkü.
Çizdiğim tabloya bakıp gazeteler varlık sebebini yitirdiler diye gazeteciliğin öldüğünü düşünecekler yanılıyorlar. Tam tersine, gazeteleri ölmeye yatıran yeni teknolojiler, gazetecilerin işini kolaylaştırıyor.
Gazeteler ölüyor, fakat gazetecilik diriliyor…
Nasılını anlatayım
Değişik ülkelerde çıkan haftalık, aylık dergilerin elimize geçmesini günlerce-haftalarca bekler, yabancı günlük gazeteleri bir veya iki gün sonra Hachette’e uğrayarak satın alabilirdik. Kitaplar için ise genellikle yurtdışına çıkmamız gerekirdi.
Bugün öyle mi ya… Yazımı yazmadan önce pek çok yerli-yabancı internet sitesine girip kimler neler yazmış okudum. İsteyen internet üzerinden dünyanın dört bir tarafında yayın yapan her dilden televizyona da erişip en taze haberleri birinci elden edinebiliyor. Onlarca yerli-yabancı gazeteyi sayfalarını da sanki elimdeymiş gibi çevirerek çıktığı ülkenin insanlarından önce okuma imkanına sahibim. Dergiler de öyle. Dün çıkan bir kitabı istersem bugün indirip tabletimden okuyabiliyorum.
Tabletimde bulunan arşiv programlarına kopyaladığım haberler ve yorumlar her zaman elimin altında; yıllar önce arşive attığım bir haber veya yorumdan anında yararlanabilmem mümkün. Bu büyük bir imkan.
Sözün kısası, gazeteciler için yararlanılabilecek sınırsız kaynak ve onlardan yararlanmayı mümkün kılan pek çok teknik imkan var.
Okura erişmek de kolay.
Yazımı tamamladığımda birkaç saniye içerisinde sitemdeki yerine koyacağım ve sizler isterseniz hemen isterseniz günün sizler için en uygun vaktinde yazdığımı okuyabileceksiniz. Sitemde mevcut yazılarımı kaç kişinin, Türkiye’de ve dünyanın dört bir tarafında, hatta hangi ülkenin neresinde, okuduğunu anlık görebiliyorum. Günlük toplam okur sayısını da bilebilecek durumdayım.
TV programcısı ve yorumcular
Bugün pek çok meslektaş, yalnızca yazıyla da yetinmiyor, sosyal medya araçlarının sağladığı platformları kullanarak görüntülü olarak da azımsanmayacak bir kitleye ulaşabiliyor. Vaktiyle TV kanallarında izlenen programlara imza atmış isimler, dışlandıklarında bir köşeye çekilmiyor, açtıkları alternatif kanallardan milyonlarca kişiyle doğrudan ilişki kurabiliyor.
Rekabetten de çekinmiyorlar.
Her gün birkaç kez izleyici karşsına çıkıp görüşlerini paylaşan bir meslektaş, geçenlerde beni arayıp “Neden sen de bize katılmıyorsun?” sorusu eşliğinde beni de kendilerine katılmaya teşvik etti. İstediği, onun ve TV ekranlarında yer verilmeyen diğerlerinin yaptığı gibi, benim de, YouTube üzerinden görüntülü olarak izleyici karşısına çıkmamdı.
Birbirlerinin varlığından destek alan yeni bir medya ortamı var bugün.
Yakınlarımdan birine, kendisiyle aynı araç içerisinde seyahat ederken, uzunca sayılabilecek iki kent arası yolculuğunda yalnızlıktan sıkılıp sıkılmadığı sorusunu yönelttiğimde, bana, “Yok” dedikten sonra ekledi: “Yol boyu sadece müzik dinleseydim herhalde sıkılırdım, ama önemli kişilerin deneyimlerini paylaştıran uzunca podcast’lar dinledim, bir baktım yolculuğum bitivermiş…”
Görüntülü olmayan konuşmaya dayalı programlara ‘podcast’ deniliyor.
Akıl alır gibi değil.
Yeni siyasetin yeni medyası hazır
Siyasetin yeniden ağırlığını hissettireceği günlere doğru hızla yol alıyoruz. Geleneksel medyanın hala güçlü olduğunu varsayan ve bu uğurda destek için milyonlar sarf etmeyi göze alanlara karşılık, birkaç bin liralık bir masrafla okur ve izleyiciye ulaşılabilen alternatif medyanın rekabetine tanıklık edilecek.
Ortamı pisleten ve çirkinleştiren trollere rağmen alternatif medyanın varlığını daha fazla hissettireceği bir döneme hazırlıklı olmak gerekiyor.
Girişteki “İçinizde gazeteyi bayiden alarak okuyan var mı?” anlamsız sorusunu bu yazıdaki bilgileri sizlerle paylaşmak için sordum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025