Ferhat KENTEL
Son yıllarda Türkiye’de yaşanan değişimde temel bir rol oynayan, aktör olan, –sağdan, soldan– bazen haklı, çoğunlukla da inanılmaz derecede haksız eleştirilere maruz kalan Taraf gazetesinde Halil Berktay’ın başlattığı ve “1 Mayıs 77’de esas olarak kim suçluydu?” tartışması vesilesiyle Taraf’ın –ya da bu toplumun– yüzleşmesi gereken bir mevzu ortaya çıktı.
Sözkonusu mesele, korkunç bir siyasal-entelektüel kültür meselesinin tezahürü... “Kodu mu oturtmaya çalışmak” olarak özetlenebilecek bu kültür bu topluma tam olarak nerelerden girdi, hesaplamak çok kolay değil. Herhalde padişahlık kültürüne kadar gidip, birtakım izler bulabiliriz. Ya daGenç Osman’ı boğduranlarda, 31 Mart Vakası’nı hazırlayanlarda, Ermeni soykırımınıtezgâhlayanlarda, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri Çankaya ve Ulus’un kulislerinde “temizlik operasyonları” yürütenlerde, CHP-DP (AP) hırlaşmalarında devreye giren yeniden üreme organlarında da işaretleri bulunabilir.
Bu kültürün zamane tezahürünün, modernizmin insanı tanrı yerine koyan kibrinin Kemalist versiyonuna dayandığı söylenebilir. Ve bu Kemalist Türk siyasal kültürünün en önemli özelliği de“ötekilerle” arasında her zaman en radikal bir şekilde kurduğu sınırlar ya da duvarlarinşa etmesidir.
Farklılığa tahammül edemeyen, farklılığı “ihanet” olarak gören bir siyasal kültür üreten Türk işi modernizmin veya onun çeşitli versiyonlarının en önemli iddiası “bilimselliği” ya da “aklî”olduğudur. Ve tabii ki “sol” da, “sosyalizm” de bu bilimselliği en fazla taşıdığını iddia eden, “irrasyonel”e, dine, geleneğe mesafe koyan bir siyasal akım ve ideoloji öbekleridir. Bu haliyle de modernizmin ikili düşünce yapılarını bariz bir şekilde üzerlerinde taşırlar.
“Davadan döneni vurun”larla beslenen, derin devletin taşeronluğunu yapan sağı, Demirelleri, Türkeşleri, “Kanlı Pazar”ları düzenleyen ve “Müslüman” görünümlü yığınları bir kenara bırakalım. 1 Mayıs 77’yi hazırlayan koşullarda sol, Türk modernizmin bilgiçliğinin, ötekilere tahammülsüzlüğün en nadide örneklerini verdi. Sol örgütler amipler gibi bölünürken, sadece“sosyal faşistler”, “maocu bozkurtlar”la değil; “orta yolcular”, “sovyetikler” ya da“maocular” da kendi içlerinde yani “en yakın oldukları” insanlarla “çatır çatır” çatışıyorlardı (çatışıyorduk yani!). Kopan ya da dışarı atılan her yeni grubun, geride kalanlar tarafından “hain”,“işbirlikçi”, “ajan” vb. olarak nitelendirildiği bir ortam sözkonusuydu.
Evet, devletin de bilfiil içine sızdığı (ve tabii ki 1 Mayıs’ı tezgâhladığı) bu “sol hâl” ile şimdiye kadar başarılı veya başarısız, sessiz veya gürültülü bir şekilde, bir yerlerde yüzleşilmeye çalışıldı.
Ancak, hepimizin bir şekilde içinde yüzdüğümüz Türk jakobenizminin, kemalizminin ve tabii ki 70’li yılların solculuğunun dili ya da üslubu bugün, burada, solu hesaplaşmaya çağırırken de aramızda yaşıyor ve bu “üslup”la yüzleşmek pek aklımıza gelmiyor.
Bu dil 80 öncesi solculuğunu eleştirirken de, “yetmez ama evet”i “ihanet” olarak ilan ederken de, her mevzuda yeni bölünmelerimizde karşımıza çıkıyor. Öyle ki düne kadar bir vesileyle yan yana duran, ortak bir dil kurmaya çalışan insanlar, gündeme düşen yeni bir mevzuda, en yakındakilere karşı bile bir anda “ihanetin karşı kamplarına” tam siper yatıyorlar. “Hoşgörüyü” en iyi ihtimalle “tepeden bakmanın bir çeşidi” olarak yorumlayıp, onun yerine “hor görmekten” kaçınmayan bir sipere yatma hâli bu...
Bir daha asla konuşulmayacakmış gibi inşa edilen duvarların mantığı hâkim sağımızda solumuzda...
Ama hayat başka yerlerde bize sürekli olarak “başka bir yol” olacağına dair mesajlar veriyor. MeselaAGOS gazetesinin 4 mayıs nüshasında Emre Ertani’nin haberinde yer alan bir yol...
İstanbul’da Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri 5 mayısta “Anuşabur: Türkiyeli Ermeniler” başlıklı bir etkinlik düzenlediler. Onlar bu etkinliği “Azınlık okulu”statüsüne sahip, ancak adeta “yabancı okul” muamelesi gören liselerden biri olan GetronaganLisesi öğrencilerinin desteğiyle hazırladılar.
“Önemli” diplomalara, titrlere, yaşlara sahip olmayan bu genç insanlar AGOS’a verdikleri röportajda anlatmışlar dertlerini...
Mesela “Kürt ve başörtülü olmasından dolayı öteki olmanın ne olduğunu bilen” Rumeysa’nın dediklerine kulak verin: “Yan yanayız ama aramızda bir duvar var, bunu aşamıyoruz. Çünkü ortada kaldırılması gereken çok ağır bir yük var ve anısal bellek bu kadar ağır bir yükü kaldıramıyor. Biz de bir el verelim, tutup kaldıralım dedik. Hayganuş Yayayı, Silva Tantiği düştükleri o yerlerden kaldıralım dedik.”
Ya da Hanne’nin yaşadığı iç hesaplaşma: “Tarihte şu savaş olmuş biz haklıyız, başka bir şey oluş biz haklıyız, yani haklı olan hep biziz. ‘Neden hep biz haklı olalım ki’ diye sordum kendi kendime.”
Müslüman öğrenciler Ermenileri keşfederken, Getronagan Lisesi öğrencileri de bu Müslüman genç insanları tanımışlar. Onların okula girerken başörtülerini çıkarmak zorunda kalmalarına, aynı zamanda onların Ermeni kültürü hakkında sahip oldukları derin bilgiye, mesela Rumeysa’nın oturup Ermenice öğrenmiş olmasına şaşırmışlar (siz şaşırmaz mısınız?).
Şimdiye kadar varolan duvarlar yetmiyormuş gibi, yeni duvarlar inşa etmekte de üstümüze yok. Ancak gencecik insanlar bu duvarları aşmanın yollarını buluyorlar. Ve galiba, ihtiyar polemikçiler ve kavgacı ruhlar bu diyardan el ayak çekmedikçe, daha çok uzun zaman içimiz sıkılmaya, kıyılmaya devam edecek.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020