İbrahim Kahveci
Bankalar risk üstlenmiş ve teminat karşılığı kulüplere kredi vermişler.
Bize ne!
Kredi ödemelerinde herhangi bir sıkıntı yaşandığında teminatlarını nakde çevirmeye çalışır ve risklerini azaltırlar.
Ama öyle olmadı.
Kulüpler Birliği ve Bankalar Birliği hep birlikte “yeniden yapılandırma” yoluna gidiyor. Haberi Sefer Yüksel sayesinde öğrendik. Yoksa kimse bir şey bilmeyecekti.
İyi ama bankalara borcu olan kulüplerin nerede ise tamamı 4 büyükler. Onlara çekilen kıyak-kayırma ya da kolaylık karşısında Anadolu futboluna haksızlık olmayacak mı?
Banka kredisi kullanmayan, ya da kullandığı krediyi zamanında ödeyen; ayağını yorganına göre uzatan kulüpler ne olacak?
İstediği transferi yapamadığı için küme düşen Anadolu kulüpleri...
Ya da vergi meselesi?
Bugün futbolcuların milyonluk vergileri asgari ücret vergisi ile eşit. Burada şu gerekçe vardı: “Onlar sadece belirli bir yaş aralığında kazanç elde edebiliyor.”
İyi güzel...
Bir asgari ücretli 18-65 yaş aralığında 47 yıl çalışmanın karşılığında 1 milyon 140 bin lira ancak kazanabiliyor. O zaman futbolcular için birikimli kazanç bu seviyeyi geçtiğinde neden vergi dilimi artmıyor?
Fakire vergiyi sonuna kadar yükle...
Ama kendi elimizle şımarıklaştırdığımız bir kesimi vergi muafiyeti ile koruyalım.
Bakınız ülkemizde futbol kulüpleri hakkında bir örnek vereceğim: Bu kulüpler G.Saray önderliğinde başlayan bir akımla gelirlerini ayrı bir şirket kurarak halka açtılar. Hatta G.Saray’ın ilk hamlesi bu gelir şirketini AİG’e satmak olmuştu. Sadece 3 yıllık gelir AİG’e satış fiyatını amorti ediyordu.
Sonra o hisseler kulüp başkanı da olan bir iş adamı tarafından satın alındı. Ve halka arzlar peş peşe geldi.
En sonunda ne mi oldu? SPK’nın da izni ile “bunlar bu paraları ödeyemez” denilerek giderler de gelir şirketine yazıldı.
Kısaca yatırımcı kandırıldı. Hissedarlar mağdur edildi. (Beşiktaş hariç)
***
Futbol Kulüplerinin şu anda bir sahibi bulunmuyor. Uzun süreli nihai sorumluluk ve planlar nerede ise hiçbir kulüpte yok. Bir ekip geliyor-bir ekip gidiyor.
Bazı başkanlar döneminde borçsuz kulüpler bile borç batağına saplanabiliyor. Kim ne kadar borçlandırdı? Kim ne menfaat sağladı vs çok şeffaf bilinmiyor.
Bilinen bir gerçek var ki, herkes kendi devrine bakıyor. Sonrası tufan...
Bazı transferler var ki, alırken 10 gözüküyor ama fayda sıfıra yakın. Hatta bazı transferlerin iki tarafında farklı rakamlar bile oluşabiliyor. Aradaki ücretin nereye gittiğini ne soran var, ne izleyen.
O zaman futbolda yeniden yapılandırma başlıyorsa neden bir bütün olarak sektör ele alınmıyor?
Rahmetli Turgut Özal’ın şirketleşme teşvikleri neden yeniden gündeme gelmiyor? Sektörün disipline edilmesi adına milyonluk gelirler neden vergilenmiyor?
Bakınız bugün ülkemiz futbol adına bir vergi cenneti. Ama yerli futbolculara bu cennetin ancak ücra köşesi kalıyor. O köşeye varanların da önemli bir kısmı kendini köşeyi dönmüş sanıyor.
Oysa dönülen köşe ülkemiz adına büyük bir kayıp olarak yazılıyor. Gurbetçi sporcular sayesinde kısmen ayakta duruyoruz. Gerisi boş bir gayya kuyusu...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025