İbrahim Kahveci
Osmangazi Köprüsünü hatırlıyorsunuz değil mi?
İhale tarihinde (2009) köprünün geçiş ücreti 35 dolardı. Ama son Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan’ın da açıkladığı gibi artık bu ücret 44,5 dolar.
Nasıl oldu da fiyat 35 dolardan 44,5 dolara çıktı? İşte orada Hazine garantisinin şirketi ABD enflasyonundan bile koruduğunu görüyoruz.
Osmangazi Köprüsü geçiş ücreti dolar bazında bile güncelleniyor da ülkemizde kişi başına gelir neden dolar bazında güncellenmesin?
Sevgili dostum Özcan Kadıoğlu’nu arayarak eski doların bugünkü dolara çevrilmesini sordum. “officialdata.org” adresinden bu işin otomatik yapıldığını söyledi.
O sitedeki otomatik hesaba göre 2009 yılındaki 35 dolarlık Osmangazi Köprü fiyatı 2019 yılında 44,5 dolar değil, 41,98 dolar ediyordu. Galiba Osmangazi Köprüsünde ekstra artışlar da var.
Neyse biz asıl meselemize dönelim:
TÜİK 1998-2018 kişi başına geliri dolar bazında açıklıyor. Fakat o gelirlerde dolar bazında bugünkü değer yok.
Osmangazi Köprü ücretinde bile dolar bazında bugünkü değeri hesaplayan devletimiz, kişi başına gelirde doların bugünkü değeri üzerinden hesap yapmıyor.
Mesela 1998 yılında 4.442 dolar olan kişi başına gelir, o doların bugünkü değeri olarak 2019 yılında 7.013 dolar ediyor.
AK Partili ilk yıl olan 2003’te kişi başına gelir 4.698 dolar ederken, bugün o değer 6.571 dolara karşılık gelmektedir.
2004 yılı ise 5961 dolar ederken, bugünkü değer 8.121 dolar etmektedir.
Ve 2005 yılı kişi başına gelir: 7.304 dolar. Onun da bugünkü karşılığı 9.624 dolar etmektedir.
Geliyoruz 2018 yılına: Kişi başına gelir 9.693 dolar. Yani 2005 yılı gelirine eşit. Ama 2018 yılından bu yıla da doların o değeri 10.176 ettiğinden henüz 2005 yılının tam altına düşmedik. Ama son GSYH hesabına göre yıllık gelir 734 milyar 297 milyon dolar ediyor. Bunun yaklaşık ortalama nüfus olarak 82 milyon 300 bine bölünmesi ile bugün kişi başına gelir 8.922 dolar ediyor.
Bu rakama göre artık kişi başına reel dolar gelirimiz 2005 yılının gerisine düşmüş durumda.
REVİZYONLARIN ETKİSİ
Bildiğiniz gibi bizler AK Parti döneminde GSYH hesabında iki kez revizyona gittik ve gelirimizin daha yüksek olduğunu ortaya çıkarttık.
Mesela 2006 yılı GSYH 400 milyar dolarken, revizyon sonrası 526,4 milyar dolara yükseldi. Hesap revizyonu ile GSYH yüzde 32 artış gösterdi. Ama bu revizyonda mesela 2000 yılı GSYH tutarı da yüzde 34 artışla 198,4 milyar dolardan 265,4 milyar dolara yükseldi.
Oysa ikinci revizyonda çok ilginç bir şey oldu.
Bakın 2015 yılı GSYH tutarı 719,6 milyar dolardı. Sonra revizyon ile yüzde 20 artırılarak 861,9 milyar dolara yükseltiliyor.
Ama işin en ilginç tarafı şu: 2015 yılında revizyonla yüzde 20 artan GSYH tutarı, her nasılsa eski yıllarda giderek daha düşük oranda artıyor.
Bu ne demek oluyor?
Kâğıt üzerinde 2012 sonra duraksayan ekonomi birden revizyon sonrası hızla artmış görülüyor. Ama eski yıllar çok daha düşük artışta kalıyor ve büyüme mucizesi kağıt üzerinde sağlanıyor.
Eğer son GSYH revizyonunda yüzde 19,8 artış eski yıllara da uygulanırsa karşımıza çıkan kişi başına gelir şu olur:
2003: 5.469
2004: 6.918
2005: 8.429
Peki, bu kişi başına gelirlerin 2019 değeri ne oluyor?
2003: 7.649
2004: 9.425
2005: 11.107
İşte bu hesaba geldiğimizde asıl durumumuzun ne olduğunu anlıyoruz. Şu anda 8.922 dolar olan kişi başına gelir, aslında son revizyon eski yıllara da aynı uygulansaydı 2004 yılı kişi başına gelir olan 9.425 doların bile gerisine düşmüş olacaktı.
Neyse ki imdadımıza TÜİK yetişti ve 2004 yılının gerisine şimdilik düşmemiş olduk.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025