Markar ESAYAN
“Yeni Dünya düzeni” mi yoksa “Enerji kaynakları ve yolları için son boğazlaşma” mı desek, Türkiye’nin içine de sirayet eden bir cehennem yaşanıyor. Hem de ülkemizin güneydoğu sınırlarının hemen ötesinde.
Yetmişe yakın devlet tabii ki Suriyeli ve Iraklılar ölmesin diye değil, pastadan daha fazla pay kapmak için buralarda at koşturuyorlar. Hem de terör örgütleriyle işbirliği yaparak.
Gaziantep’te HDP ve Alevi derneklerini hedef almak üzereyken baskına uğrayan DEAŞ’li militanlar kendisini patlatıyor. Üç kahraman polisimiz daha şehit oluyor.
Türkiye’nin bu oyunda mutlaka masada olması lazım. Masada olması için evin içinin derli toplu olması, siyaset kurumu ve sivil/askeri idari yapının hedef birliği içinde çalışması şart.
Nitekim Türkiye’yi iki yüz yıldır angaryalardan başını kaldırmamasını sağlayarak oyundan düşürmüşler. Oysa Türkiye’nin oyunda kalmayı istemesinin hiçbirinde olmayan geçerli bir nedeni var: Türkiye’nin güvenliği komşularının güvende olmasında yatıyor. Oysa şu anda Suriye ve Irak’ta demografiye aykırı şekilde terör koridorları, mezhep devletçikleri kurulmak isteniyor.
Hiçbir güçlü ülke yanıbaşında bunlar yaşanırken seyirci kalamaz.
Yönetim sistemimizin bir an evvel efektif, milli/yerli, özgün ama çağdaş bir şekilde reformdan geçirilmesi gerekiyor. Türkiye koalisyonlarla yönetilebilecek, vesayetle idare edebilecek bir ülke değildir.
Nitekim, 17/25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanı’nın tüm çabası ve kişisel etkisine rağmen devletin paralelden temizlenmesi noktasında dirençle karşılaşıldı. Çünkü rejim kadorcu bir sisteme teslim edilmiş. Eğitiminden kariyer aşamasına kadar bu böyle.
Evet, MİT TIR’ları ve DAEŞ yaftası gibi birçok kumpas Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta oyundan düşmesine dönüktü. Başarılı da oldu. Son darbeyi 15 Temmuz’da vurmak istediler. Böylelikle ülke tam manasıyla teslim alınacak, direnen Erdoğan hal edilecek, muhafazakar kitlede oluşan demokratik, milli/yerli kamuoyu tahkimatı dağıtılacaktı. Halkın sillesiyle 15 Temmuz başarısız olunca, bu sefer Türkiye yüklerinden kısmen kurtulmuş şekilde ülkenin geleceğini kurtaracak önemde Fırat Kalkanı operasyonuna kalkışabildi. Bunların hepsi iki ay gibi kısa sürede yaşandı. Bu da bu milletin ferasetini gösteren bir durumdu.
Şimdi MHP lideri Bahçeli, “evin içini toparlama” gayretiyle, “yönetim sistemimizdeki anomaliyi bir an evvel çözelim” tartışmasını açtı.
CHP’den gelen tepkiler “yedek lastiği” ve “En önemli koltuğa sahipsin daha ne istiyorsun ya” düzeyinde oldu.
Koltuğunuzu bir kasete borçu olup gece gündüz o koltuğu düşünüyorsanız, memleketin bu dertleri size teferruat gözükür.
Bahçeli, yedi düvelle boğuşurken kendi içimizdeki tartışmaları halka giderek bir an evvel çözelim diyerek siyasi olgunluk, vatanperverlik ve cesaret gösteriyor. Koltuğunu düşünmüyor ki yedek lastik gibi bir hakarete maruz kalsın. Üstelik parlamenter rejimi savunuyor.
O da biliyor ki şu anki sistem ne parlamenter, ne de başkanlık sistemine uyuyor. Ve bu durum büyük zaaf oluşturmakta.
Teklifleri TBMM’ye sunar, nihai hakem olan halka gider, sorunu çözersiniz. Demokraside başka bir yol yok.
Ama gece gündüz o koltuğu düşünürseniz, takozlaşır, benden sonrası tufan dersiniz.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019