Markar ESAYAN
CHP’nin başını çektiği “Hayır” cephesinin taktisyenleri iki karakterli bir strateji uyguluyor.
İlki CHP’nin adını kampanyanın gerisinde tutmak.
Bunun nedeni CHP’nin geçmiş pratiklerinin milletin nezdinde mahkum edilmiş olması. CHP sadece halkın yüzde 75’inde değil, kendi seçmeninde dahi savunduğu şeyi kurumsal kimliğiyle güçlendirecek değil, zayıflatacak şekilde itibar sıkıntısı yaşıyor. 2007’de hem 367 hem de 27 Nisan bildirisine destek vermiş, Meclis’teki Cumhurbaşkanlığı seçim turlarını Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettirmiş bir CHP bu… Bitmedi, 2007 Ekim’inde Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesine dönük referandumda da “Hayır” için çalışmıştı.
CHP, yüzde ellinin üzerinde hayır oyu elde etmek için bu kirli geçmişi unutturmak, Kürtlerden, muhafazakar ve milliyetçi seçmenden de destek almak zorunda.
Geçmişteki vesayetçi, millet karşıtı pratikleri bugün CHP’den intikam alıyor.
Bu nedenle “Hayır” kampanyasının en zayıf tarafı CHP’nin ta kendisi. Ne dramatik bir durum! Taktisyenler CHP’yi halktan gizlemeye, Kılıçdaroğlu’nu mümkün olduğunca halktan uzak tutmaya çalışıyorlar.
Çünkü 16 Nisan halkoylaması, 2007’deki halkoylamasında eksik kalan kısmın tamamlayıcısı olacak. Ve millet tabii ki soracak; “O gün darbecilerle hayır kampanyası yürüten bir CHP bugün de Hayır kampanyası yürütüyorsa, üstelik PKK ve FETÖ’de ‘Evet çıkarsa biz biteriz’ diyorsa, ben neden hayır diyeyim?” ki diye…
Tabii bu tek başına kâfi gelecek bir kurnazlık değil.
İkinci olarak teklif hakkında Goebbels taktiği uyguluyorlar. Yeteri kadar yalan söylendiğinde herkesin inanacağına dair bir inanış bu. Milleti hor ve nesne gören bir yaklaşım. Bu nedenle sürekli olarak yalana başvuruyorlar. Daha da güçlenen Meclis’in kapatılacağına, yargılanma ve seçimini yenileme yolu açılan Cumhurbaşkanı’nın tek adam olacağına, rejimin değiştiğine dair yalanlar bunlar.
Yani CHP hem kendi seçmenini korkutmak, hem MHP’lileri ikna etmek, Kürtleri yanına çekmek, hem de muhafazakarların kafasını karıştırmak zorunda.
12 Eylül’ün son izlerinin silinmesi açısından hayati bir demokratik fırsat olan 16 Nisan reformuna Kürtlerin hayır demesi ne kadar kolay, o ayrı bir soru. Kürtlerin müesses nizamın temsilcisi CHP ile yan yana gelmesi normalde mümkün değil.
O yüzden CHP’yi elbirliğiyle milletten kaçırıyorlar.
Hükümeti yüzde 50+1 ile doğrudan millete seçtirmek gibi muazzam bir reformu millete nasıl reddettireceksiniz?
Tabii ki yalan dolanla…
Milletin algılarını inşa edebileceğinize dair o kibirli, seçkinci mühendis bakışıyla…
Bu CHP, 15 yıldır her reforma karşı çıkıp yenilerek başörtüsü gibi bir konuda bile milletin zoruyla değişmek zorunda kaldı.
16 Nisan’da çıkacak EVET ile müesses nizamı geri getirme ümidi tamamen tükenecek.
Referandumun milletin önüne gitmemesi için burun kırma, bacak ısırma, kürsü parçalama dahil her türlü rezilliği sergilediler Meclis’te, gördünüz…
Lakin bunda başarılı olamayınca, “o acı gerçekle”, milletle karşı karşıya kaldılar.
Çünkü hiçbir kaybedilmiş genel seçim, sistem vesayete açık olduğu müddetçe onların umurunda olmaz.
Ama bu başka… 16 Nisan geri döndürülemez şekilde milleti sistemin merkezine yerleştiriyor.
O yüzden teklifin gölgesi bile CHP’nin milletin değerlerine şeklen saygı göstermesi sonucunu yarattı. Bunu şu anda hileyle yapıyor. Çünkü milletin reyine ihtiyacı var. Öyle ki, bir hayır sonucu ile millet iradesini tekrar müesses nizama, vesayete iade edebilsinler, milletle bir daha muhatap olmasınlar. Ama millet bu zihniyetle 16 Nisan’da çok yakından ilgilenecek.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019