Mustafa Karaalioğlu
Bugün, Türkiye’de toplumun, sokağın, her görüşten, her fikirden, her etnik aidiyetten insanların daha fazla olmasına itiraz etmeyecekleri ve hatta bunu arzulayacakları tek şey demokrasidir. Daha çok ifade özgürlüğü, daha çok hukuk, daha çok hak herkesin ortak talebidir. Bunu dile getirmemeleri, bunun için çaba göstermemeleri veyahut da bir bedel ödemeyi göze almamaları bu gerçeği değiştirmez. Ülkedeki en büyük ortak küme veya en çok taraftara sahip siyasi akım da demokrasi grubudur. Bütün partilerin tabanları biraz eksik biraz fazla bu noktada birleşir. Bir kesimin mağduriyeti giderilecek olsa bundan memnun olmayanlar çıkabilir ama sonuçta kimse de sokağa dökülmez. Neticede demokrasi de böyle ilerleyen bir kurumdur.
Gelin görün ki bu muazzam ortak talebe rağmen Türkiye’de hukuk ve demokrasi ortamı hak ettiği tempoda yükselmiyor. Yükselmediği gibi bazı temel değerler; yani yıllar içinde tecrübeyle oluşmuş ve artık geri gitmemesi garanti altında olması gereken uygulamalar zedelenmeye devam ediyor.
Delil olmadan dava açmama kuralı…
Tutuksuz yargılamanın önceliği…
Örgüt bağı olmadan insanları örgüte dahil etmeme usulü…
Ya da tek başına sadece fikrini söylediği için soruşturmamaya tabi tutulmama garantisi…
Hukuk usulünde olan ve ayrıca da Türkiye’nin siyasi tecrübesiyle kesinleşmiş bu kurallarda geriye gidiş durmuyor. Tarihi tecrübemiz ve demokrasi hak edişimizle aradaki makas açılıyor. Mesela, son dalgada hedefe konulan profesörler ve aktivistler vakası gibi. Prof. Turgut Tarhanlı, Prof. Betül Tanbay ve Hakan Altınay gibi isimlerin gözaltına alınması, yanlış olduğu kadar murad edilen maksat açısından da gereksiz bir işlem olmuştur. Yapılan şey, ortada ciddi bir iddia bulunmadığı için bir suçu veya tehdidi önlemeye yaramayan ve tersine ülkede zaten tatsız olan genel atmosferi bozan bir işlemden ibaret kalmıştır.
Böylelikle hukuk ile siyaset ve usul ile tatbikat arasındaki makasın biraz daha açılmasına yol açmıştır. Birkaç gün önce, “sakıncalı” görülen doktorların özel hastanelerde çalışma kısıtlamasından geri dönülmesi bir iyimserlik havası vermişken yeniden geriye dönüş rüzgarı estirilmiştir.
Zaten hasarlı sistemi biraz daha yaralamanın, toplum ve dünya nezdinde güvenilmez kılmanın gereği yoktur. Büyük adımlarla demokrasiyi yükseltemeyeceğimiz ortada olduğuna göre böyle hamlelerle geri adıma hiç gerek yoktur.
Öngörülebilir olmak zorundayız. Sürprizlerden, şoklardan, bir sabah ansızın kapı çalınmalardan kurtulmak, bunları hafızalardan silmek zorundayız.
Hangi siyasi fikir galebe çalarsa çalsın bu ülkede herkesin yüzü gülmeden, herkes kendini emniyette hissetmeden ve herkes fikrinden dolayı güven içinde yaşamadan geçekte kimsenin içi rahat edemeyecek. İktidarın da muhalefetin de huzuru bu zeminin sağlanmasına bağlıdır. Yoksa gerilim ve endişe bitmez, bitemez.
Geçtik rahatı, huzuru, endişeyi… Türkiye’nin hak ve hukuka ihtiyacı sadece bunların vazgeçilmezliği ve fazlasıyla hak edilmiş oluşundan değil, ekonomik düzenin devamı ve refahın temini için de olmazsa olmaz değer taşımaktadır. Öngörülebilir bir ülke olmanın saymakla bitmeyecek faydaları önce yargının güvenilir olmasından başlar.
Hukukla tatbikat arasında açılan makası kapatalım artık…
Kapatalım ve bu ülkenin hak etmediği tabloları tarihe gömelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025