Orhan MİROĞLU
Dün bu köşede, Cizre’de görev yapan bir din adamının görüşlerine yer vermiştim. Bugün aynı din adamının güvenlik, devlet ve diyanet bağlamında ifade ettiği, görüşlerine yer vermek istiyorum:
“Bölgede, can ve mal emniyeti sağlanmalıdır ki, millet korkutulma travmasından kurtulsun. Hendek siyasetine start verilirken ve şehir içinde diğer faaliyetler sergilenirken ihmaller oldu. Suçlu aramaya gerek yok. Suçlu anne babalar mı? Halk mı? İdareciler mi? Emniyet mi? Din adamları mı? Eğer bir yanlışlık topluma yayılmışsa bunda herkesin payı vardır.
“Bu bölgelere bir memur veya amir gönderilecekse, bölge sürgün yeri veya ilk defa göreve başlayanların staj yeri olmamalıdır. Problemin, ateşin ve oyunların olduğu bir bölgede, tecrübeli kadroların verilmesi gerekir.
“Bundan sonra, bir taraftan mal ve can emniyeti, diğer taraftan devletin şefkat eli beraber olmalıdır.
“Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren, izlenilen milliyetçilik ve inkar politikası bu meseleyi ortaya çıkarmıştır. Son yıllarda devletin bu politikasının değiştiğini, bariz olarak görüyoruz. Türkiye’de ıslahatın önü açılmıştır. Güzel adımlar atılmaktadır. Türkiye doksanların Türkiye’si değildir. Köprünün altından çok sular akmıştır. Bölgeye müspet idareciler ve hizmet etmek isteyen idareciler atanmıştır. Faili meçhuller dönemi bitmiştir. Bu süreç ve karşılıklı iyi niyet devam ettirilerek, milliyetçilik politikasına ait söylem ve eylemler hayatın her bir alanından, ders kitaplarından, medyadan, anayasadan çıkarılmalıdır.
“Türkiye Kürt meselesinde adım adım çözüme giderken, karşı taraf çözümün olmaması için, azıtmayı tercih ederek, devletin çözümü buzdolabına kaldırmasını sağlamıştır.
“Devlet yetkilileri, ‘Hak, adalet ve kardeşlik noktasında, yapabileceklerimizi yaptık mı?’ sorusunu kendilerine sormalıdır. Devletin şefkat eli bölgede kendini göstermelidir. Zaten insan haklarına istinat etme ve toplumsal sorunları bu temel üzerinden çözme dışında insancıl ve kalıcı bir çözüm yolu bulunmamaktadır.
“Ben derim ki ey yetkililer gelin bunları dağdan indirelim, dağa çıkmalarının önünü keselim. Çok mu safım? Şunu biliyorum ki her bir şeyin bir yolu vardır. Dağdan indirmenin de yolları vardır. Dinimiz bize mezarcı olmayı değil, ihyayı öğreten bir dindir. Ben bu yolu neden denemeyeyim?. Bu konuda yaptıklarımız sonuç vermiyorsa, gittiğimiz yolda sorun var demektir.
“Hiçbir devlet, kendi hakimiyeti alanında eli silahlı çetelerin, vatandaşının can, mal ve namus hürriyetinin ipotek altına alınmasına, orada ayrı bir yapı kurmasına izin vermez ve karşılık verir. Tıbben kangren olmuş uzuvlar kesilir ancak tedavi edilebilir uzuvları kesmek doğru mudur? Veya sağlam uzvun kangrenleşmesine göz yummak ve tedavi etmemek nasıl bir durumdur?.
“Diyanet İşleri Başkanlığının ve din görevlilerinin bu meseleye eğilmesi ve bu konuyu cesaretle ele alması halinde, bu mesele en az %35 (eskiden % 50 diyordum) oranında çözülecektir. Zira DİB, her köye, her mahalleye imam ve vaizle ulaştığı gibi, bizatihi DİB’in insanlar üzerinde etkisi çoktur. Düşmanlık duygularının giderilmesinde, kardeşliği sağlamada, akan masum kanının engellenmesinde, dinin ve din adamlarının olumlu tesiri olacaktır.
“Maalesef Türkiye’nin en büyük meselesinde, Diyanetin yıllarca bu konuya özel bir çaba göstermemesi, vicdanen bölgede büyük bir rahatsızlık oluşturmuştur. Diyanet yıllarca bu meseleyi askeri çözüme havale ederek çözüleceğini zannetti. Akan kanın ardından sadece cenaze namazı kıldırdı. Çözüm adına ciddi bir proje ortaya koymadı. Halbuki bu meselede en önde olması gereken DİB’ti.
“Son zamanlarda DİB, bu meseleye el atmış, ve çeşitli çalıştaylar ve seminerler düzenlemiştir. Bu sevindirici bir gelişmedir. Bunlar faydalı olmakla beraber yeterli değildir. Çünkü kaygan bir zemin var. Bu büyük yangın karşısında daha büyük gayretler gerekir. Başkanımız Mehmet Görmez Hoca bu meseleyi iyi bilen ve bu meselede orta yolu takip eden itidal örneği bir büyüğümüzdür. Mardin’deki ‘din görevlileriyle istişare toplantısında’ başkanımızın kapanış konuşmasının, kafaları karışmış, birlikleri dağılmış ve şaşırmış imamları nasıl birleştirdiğini gördük. Kalpleri ve akılları nasıl ikna ettiğini, Kürt ve Türk arasında köprü olabilecek ender insanlardan biri olduğunu gördük. Başkanlığın, ‘Şimdi yaraları sarma zamanı’ adı altında başlattığı kampanya yerinde olmuştur. Diyanet yaralı günde kendini hissettirmiştir.
“Başkanlığın bu meselenin çözümünde bir komisyon kurması ve bu komisyon marifetiyle, yol haritası çizmesi gerekir. Bu komisyona psikolog ve tarihçi üyeler de alınmalıdır. Kamuoyuna bir deklarasyon sunularak eyleme dönüştürülmelidir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016