Süleyman YAŞAR
Bu yılın ilk altı ayında bütçe fazla verdi. Ama büyüme durdu. Bildiğiniz gibi son iki çeyrek üst üste bu ülkenin ekonomisi Türk Lirası sabit fiyatlarla ve dolar bazında küçüldü. Kişi başına gelir 10 bin 823 dolardan 10 bin 200 dolara düştü.
Peki, niye böyle oldu?
Çünkü vatandaş devlete vergisini ödüyor ama devlet gerekli üretken harcamayı yapmıyor. Bu yılın ilk altı ayında devletin gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,7 oranında arttı. Ama devlet harcamalarındaki artış yine geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 oldu. Dolayısıyla bu yılın ocak- haziran döneminde bütçe 804 milyon lira fazla verdi.
FAİZ DIŞI FAZLAYI ARTIRDIN DA NE OLDU, IMF MADALYA MI TAKTI?
Bu arada faiz dışı fazla geçen yıla göre yüzde 32,2 oranında artarak neredeyse yılsonu hedefi 33 milyar liraya yaklaştı ve 30,5 milyar liraya ulaştı. Böyle anlamsızca hızlı ayrılan faiz dışı fazlaya gerek yok.
Peki, neydi faiz dışı fazla?
Bildiğiniz gibi faiz dışı fazla; devletin topladığı vergilerin bir kısmını harcamayıp borç stokunu eritmek için kullandığı para oluyor.
Peki, Türkiye’nin bu tutarda faiz dışı fazla ayırmasına gerek var mı?
Yok. Çünkü Türkiye’nin kamu borç yükü yüzde 33,5 düzeyinde bulunuyor. Borç yükünü daha fazla azaltmaya bu aşamada gerek yok. Çünkü küçülen bir ekonomide vergileri artırıp borç stokunu azaltmak yerine ekonomiyi canlandırmak için vergileri azaltıp borç stokunu sabit tutmakta fayda var. Ama hükümetin büyümeye yönelik maliye politikası bilinci olmadığı için bütçe fazlası ve faiz dışı fazlayla övünüyor. Oysa gereksiz ve fazladan toplanan vergiler vatandaşın cebinde kalsa bu kaynağı vatandaş daha verimli kullanabilir. Ve büyüme hızı artar.
VATANDAŞTAN FAZLA VERGİ ALMAK EKONOMİYİ KÜÇÜLTÜR
Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…
Anlattık çünkü iktidar vatandaşın cebine elini atıp fazla vergi toplarken yerli ve yabacı sermaye bu ülkeyi terk etmeye başladı. Dün Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre Ocak- Mayıs döneminde Türkiye’den yabancı sermaye çıkışı 36 milyar dolar oldu. Bu arada Türkiye’de oturanların yurtdışında yaptıkları yatırımlar 39,9 milyar dolardan 41,4 milyar dolara yükseldi. Kısaca Türkiye’de oturanların yurtdışında doğrudan yatırımları çoğalıyor. Böylece yabancı sermaye gelmediği gibi bir de Türkiye’de kıt olan sermaye yurtdışına kaçıyor. Ama bir ekonomik övünmedir gidiyor.
Hâlbuki bütçe fazla verdi diye övünmenin bir anlamı yok. Bu aşamada bütçe fazla verdikçe faiz dışı fazla çoğaldıkça ekonomi küçülüyor çünkü. Bu arada petrol fiyatları dünyada gerilerken petrol üzerinden alınan vergiler çok yüksek olduğu için Türkiye’de maliyetler artıyor. Dolayısıyla bu ülke rekabet gücünü kaybediyor. Hattâ 24 ayda Türk parası dolar karşısında yüzde 55 oranında değer kaybettiği hâlde ihracat artacağına azalıyor. Hatırlayacaksınız iktidar, Türk parası değer kaybedince gelinen noktayı savunmak için ihracatın artacağını ileri sürdü. Ama ihracat o gün bugün altı aydır üst üste düşüyor.
KÜÇÜLEN EKONOMİYLE ÖVÜNEN İKTİDARA İLK DEFA ŞAHİT OLUYORUZ
Anlayacağınız iktidarın bir ekonomi politikası yok. Ne yaptığı belli değil. Ekonomi küçülürken övünmeye devam ediyor. Bu ortamda bir de erken seçim kararı alınırsa ekonomide işler iyice karışabilir.
Peki, vatandaş küçülen ekonomiye rağmen AKP’ye tek başına hükümet kurabilecek oyu verir mi?
Vermez. Kimse kendisini kandırmasın. İster erken seçim, ister tekrar seçim yapılsın azalan kişi başına gelir sürecinde iktidar yerinde duramaz.
İyi Bayramlar diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016