Yalçın AKDOĞAN
Akil insanların halkla doğrudan sıcak temas kurması kendileri açısından ilginç bir deneyim olsa gerek... Yazar, akademisyen veya kurum/stk temsilcisi olarak akil insanlar heyetinde bulunan kişiler, elbette halkın bir parçasıdır ve bireysel olarak da halkın hissiyatını bilen veya görevleri gereği bu nabzı sürekli tutması gereken kişilerdir. Ancak Türkiye’de yazar, akademisyen, sendikacı, sanatçı denildiği zaman bir türseçkincilik algısının oluştuğu da malumdur. Entelektüel seçkinlerin halkın yüzeyselliğine karşı eleştirel yaklaşımları da geçmişten bu yana konuşulan bir konudur.
Bizim gibi köşe yazarlarının büyük sorunlara kolay çözümler önermesi, sihirli formüller, kestirme yollar, kurtarıcı reçeteler ortaya koyması genelde ahkam kesmek olarak görülür. Hayatın gerçekleri, halkın kabulleri, siyasi ve toplumsal şartlar çözümün her zaman bu kolaylıkta olmadığını gösterir.
Genelde alkışa ve övgüye alışan insanların vatandaş tepkisiyle doğrudan temas etmesi de ayrı bir tecrübedir.
***
Herbert Marcuse, halkın kaba gerçekliğinin devrimci gerçeklik olmadığını, bozulmuş ve yönlendirilmiş bir gerçeklik olarak dönüştürülmesi gerektiğini söyler.
Frankfurt okulunun önemli şahsiyetlerinden olan Marcuse, modern dünyanın yeni egemenlik alanları ve yöntemleri geliştirdiğini, her türlü iddia, görüş ve tartışmayı tam kontrol altına alarak muhalefetsiz bir düzen kurduğunu vurgular.
Öğrenciler, kadınlar, işçiler, etnik azınlıklar gibi kesimlerin ateşleyeceği bir muhalefet gücüne atıf yapan Marcuse öğrenci hareketlerinin ‘guru’su olarak görülmüştür. Marcuse’un üniversitede gördüğü protestolar ise önerdiği model ile halkın kaba gerçekliği arasındaki farklılığı ortaya koymuştur. Bel bağladığı kitle öncelikle onu protesto etmiştir.
Halk-aydın ilişkisi, elbette oluşturulan siyasi iklimle, kültürel alışkanlıklarla, beslenen bir kısım önyargılarla şekilleniyor. Özellikle çözüm sürecine yönelik pompalanan korku ve kaygılar ciddi bir önyargı tabakası oluşturuyor.İnsanları demokratik tartışmaya çekebilmek için öncelikle bu önyargı tabakasını kırmak gerekiyor. Organize edilen küçük gruplar kendi düşüncesini ortaya koymak yerine, başkalarının düşüncelerinin duyulmasını, konuşulması engellemeyi görev biliyorlar. Tahammülsüzlüğün ürettiği şiddet, aslında aydınlara karşı değil diğer toplum kesimlerinin demokratik katılımına karşı işliyor.
Marcuse’un, Adorno’nun ve diğer bazı aydınların vurguladığı modern dünyanın hegemonik sistemi kendisini koruyacak bir savunma mekanizması üretiyor. Her türlü farklılığı ve muhalif sesi tam kontrol altına alma çabası, bunun toplumsal dinamiklerini de geliştiriyor. Medyadan sivil topluma, siyasi parti şubelerinden yerel kanaat önderlerine kadar demokratik toplumu geliştirmesi gereken aktörler, bu hegemonik yapıyı yeniden üretmeye, farklılığı karşı devrim gibi konumlandırmaya çalışıyorlar. Althusser’in vurguladığı devletin ideolojik aygıtları kendi ürettiği toplumu, özgürleşen topluma karşı kullanıyor.
Statükocu anlayışın bugüne kadar oluşturduğu egemenlik yapısı, kendi varlığını sürdürecek aktörleri ve kesimleri de üretmiş durumda. Değişime soyunanlar karşılarında ilk olarak statüko muhafızlarını buluyorlar.
***
Akil insanlar heyetinin karşılaştığı tepkiler aslında halkın umumi hissiyatını ve efkarını yansıtmak yerine manipüle ve organize edilen kodlanmış bir grubun reflekslerini yansıtıyor.
Aydın-vatandaş arasındaki entelektüel veya kültürel uçurumu gidermek için sıcak temas ve bu tür buluşmalar elbette önem taşıyor. Ancak bu olayda yaşanan, daha ziyade halkın gerçek hissiyatını demokratik sürece sokmak istemeyen çevrelerin organize provokasyonları olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yüzden akil insanlar, modern dünyanın kendi hegemonik sistemini korumak için aktörlerin yerine gerçek toplumsal gücün ortaya çıkması için de önemli bir fonksiyon görüyorlar. Hem halkın hissiyatını daha yakından müşahede ediyorlar, hem de afyonlanmış kesimlerin direncini gözlemliyorlar. Ortaya da daha makul efkar çıkıyor...
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019