Sezin ÖNEY
Bir dönem, “onurlu barış” kavramıyla yola çıkılmıştı, Kürt Sorunu’na kalıcı ve adil bir çözüm bulma yolculuğuna...
Şimdi, her tarafta “kibir” var.
Ve üstüne üstlük, coğrafya genelinde cepheler kapanacağına yenileri açılıyor.
Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’un, bir gecede aniden, El Kaide türevi Irak Şam İslam Devleti(IŞİD) tarafından düşürülmesi, bir dönüm noktasıydı.
Türkiye’nin de, adını henüz koyamadığı 11 Eylül’ü idi.
IŞİD, zaten bir süredir sınır komşumuzdu; şimdi fark ne? Çünkü, tıpkı 11 Eylül gibi, büyük bir dönüm noktası; ama yol açabilecekleri, olduğu anda kolay okunamayacak, ancak üzerine bir 10 yıl geçtikten sonra, anlaşılabilecek bir olay.
Bir kere IŞİD, ilk kez Musul’da her türlü askerî mühimmattan 500 milyon dolar kadar nakit meblağa, ciddi “kaynak” elde etti. “Devlet”leşebilmenin yolu da, her şeyden önce kaynaklara sahip olmaktan geçiyor. Tabii, Musul ve IŞİD’in ilerlediği diğer yön Kerkük, bütün o bölgedeki noktacıklar, aynı zamanda, Irak’ın en başta bu kaos hâline düşmesine asıl sebep olan doğal kaynaklara, petrole, sahip. IŞİD’in, gene Suriye’de, petrol kaynaklarının bulunduğu Rakka’yı da kontrol ettiğini anımsatalım.
IŞİD, Suriye’de savaşan karmaşık yapılı örgütler arasında, en büyük “muamma”. Ben, bu örgüte, “El Kaide türevi” diyorum; çünkü sözkonusu olan, El Kaide ile itilafı olan bir yapı olsa da, bu kökten geldiğini hiç gözardı etmemek gerek. Tabii, El Kaide ile karşılaştırıldığında, uygulanan şiddetin boyutu ve vahşet tarzı, boynuzun kulağı geçmesine neden oluyor.
IŞİD, yanı başında palazlanırken Türkiye’nin atladığı bir nokta şuydu; bu örgüt, Avrupa’da, Türkiye’deki rahat hayatını bırakıp, savaşmaya giden militanlara sahip. Nedir bu “ölümüne savaşmaya çağıran” çekim gücü? Avrupa’da medyada, örneğin Türkiye kökenli Almanyalıların IŞİD’e katılıp ölüme gitmesi, hayat hikâyeleriyle derinine analiz edildi. Türkiye’deyse, çocuğu Suriye’ye savaşa giden anne-babaların trajik öyküleri, medyada çok istisnai olarak gözüktü; kimse de ilgilenmedi.
IŞİD mensupları arasında, Bosna ve Çeçenistan’da savaşanların önemli rol oynaması, Türkiye’deki militan İslamcılar veya İslamcıyken militanlaşanların yer alması da, hiç üzerine düşülen bir konu olmadı.
Türkiye’deki bazı din odaklı sivil toplum örgütleri, Suriye’deki savaş, IŞİD ve benzeri örgütlerin, Türkiye’yi “savaşa köprü” olarak kullanmasıyla, radikalleşmeye başladı. Bu durum, Türkiye içindeki toplumsal dinamikleri, sosyal fay hatlarını harekete geçirmiş olabilir; bu da, incelenmedi.
Türkiye’de hükümetin, bir dış politika aracı olarak, MİT üzerinden Suriye’deki muhalefeti güçlendirmek adına, kimle ne ilişkiye geçtiği, hep muğlâk kaldı. İddia ve yorum çok; önemli olan iki şey var bana göre...
Birincisi, IŞİD’e katılmak üzere Suriye ve Irak’a gidenler, Türkiye’yi serbest geçiş bölgesi olarak kullandı. Bu da, en iyi ihtimalle, “göz yumma” anlamına gelir.
Avrupa’nın kurtulmak istediği militan dincilerini silkelemeye çalıştığı ve bu anlamda, “göz yummanın”, sadece Türkiye’ye özgü olmadığı da söylenebilir.
Ancak, ivedilikle TBMM’den geçirilen ve MİT’e “olağanüstü hâl” yetkileri veren yasanın “en dokunulmaz ve yetkileri en geniş devlet kurumu” hâline getirdiği istihbarat örgütümüzün, “bölgeyi sessizce izlemesi” beklenemez.
O nedenle, IŞİD’e yönelik olarak, Türkiye kamuoyunun bilgisinin tamamen dışında, birçok “devlet sırrı” olduğu kesin. Bu da, çok rahatsız edici.
Çok da hızlı yayılıyor IŞİD; çünkü çevredeki her aktör birbirinin kuyusunu kazmakla meşgul.
“11 Eylül’ümüz” sonrası, Kürt Sorunu’nu da, “barış sürecini” de, artık Türkiye odaklı konuşmak tamamen anlamsız. Bölge dillerine hâkim, bölgeyi, tüm bölge halklarını da yerinde, derinlemesine tanıyan, tarafsız analiz yapabilecek kaç uzmanı var Türkiye’nin?
Her bakımdan, hem uçurumun kenarında, hem karanlıktayız Türkiye olarak.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024