Akif BEKİ
Almanya Karlsruhe’den kalkan Paris trenindeyim.
Çöl manastırlarındaki ‘kilise babaları’nı bunaltan ‘öğle vakti şeytanı’ adlı can sıkıntısı yoklamıyor gerçi bu aralar. ‘Dopamin’im de düşmedi dolayısıyla...
Ama karşı konmaz seyahat isteğim depreşti işte, ‘dromomani’ hastalığına tutulmuş gibi oradan oraya hareket halindeyim.
Fakat aklım Zeytin Dalı’nda, anbean takip ediyorum.
Gözüme bir Anadolu Ajansı haberi takılmasın mı!...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Başkan Trump arasındaki telefon görüşmesinin içeriğini, Beyaz Saray’ın doğru yansıtmadığını söylüyordu.
Neyi çarpıtmış, söylenmemiş neyi söylenmiş de söylenmiş neyi söylenmemiş gibi lanse ettiler diye dikkat kesildim.
Trump, ABD güçleri ile TSK arasında sıcak temas ve çatışma riskinden kaçınma gereğinden söz etmiş. Askeri olarak karşı karşıya gelmeyi önlemek için bir duyarlılık ve endişe belirtmiş.
Ancak Beyaz Saray açıklamasında, Trump sanki Afrin operasyonu için ‘şiddetin tırmanmasından duyduğu kaygı’yı iletmiş gibi sunulmuş.
Cumhurbaşkanlığı da AA’ya bu hususta düzeltme yaptırıyor. ‘Tam olarak öyle demedi Başkan” diye yalanlatıyor.
Düzeltilen diğer noktalar da üç aşağı beş yukarı böyle.
Mesela Trump, ABD’nin açıktan yüksek sesle eleştirilmesinin kendilerinde rahatsızlık uyandırdığını söylemiş AA’ya göre.
Ama Beyaz Saray bunu “Türkiye’den gelen yanlış ve yıkıcı söylemler”in uyandırdığı rahatsızlığa çevirmiş.
Kendilerine yontarak ve yuvarlayarak ifadelendirmişler, ağızdan çıkanlara harfi harfine sadık kalmadan yansıtmışlar konuşmayı.
Başkanlarının Erdoğan’dan ne duyduğuna değil, Erdoğan’a ne söylediğine odaklanmışlar.
E iki taraf da işittikleriyle değil karşısındakine ilettikleriyle, sadece kendi mesajıyla ilgileniyorsa...
Ortada sağlıklı bir diyalog, bir kulak verme, dinleme ve anlama çabası yok demektir.
Hal böyleyken, sırf medyadaki yansımasını kelimesi kelimesine düzeltmek için harcanan çabaya değer mi?
Kesinlikle vakit kaybı.
GÜÇ SÖZDE DEĞİL SİLAHTA
ABD ile medya üzerinden gireceğimiz söz düelloları ya da propaganda savaşları, Afrin harekatında sonucu belirlemeyecek.
Sonucu tayin edecek olan, Rus bölgesinde Rusya destekli YPG’ye karşı silah, teknoloji, savaşma azmi ve iradesi ile moral motivasyon üstünlüğümüzdür.
Uydurma ve dezenformasyonla mücadele, savaşın ihmale gelmeyecek bir parçası, önemsizleştiriyor değilim.
Ama silahlar konuşmaya başladığında, son söz artık silahlarındır.
Güç dengesinde ağır basan propaganda rüzgarları değil, bozguna uğratan gizli teknolojilerle hazırlıksız yakalayan sürprizlerdir.
Silahlar çekildiğinde söz üstünlüğü, yerini silah üstünlüğüne bırakır.
Propaganda meydanında yenmek, medyada üstün gelmek sahada galebe çalmaya yetmediğine göre, üstünde bu kadar durmaya değmez.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025