Aydın Selcen
Örtülü ve tercihen aracısız doğrudan temasların ardından Türkiye, Kobani’nin doğusundan bir-iki kapı açmayı; Afrin ve Bab cepleriyle Fırat’ın doğusu arasında bağlantı kurulmasına izin vermeyi ve anayasa yazım komitesine Kürtlerin katılımına vetoyu kaldırmayı peyderpey taahhüt edebilir. PYD, Kandil’den tek taraflı ateşkes ve silah bırakma taahhüdü devşirebilir.
Epeydir Fırat’ın doğusuna tek yanlı askeri harekat konusu gündemden düşmüştü. Zira, hem Astana Süreci (artık “Nursultan Süreci”?) başat ortağımız Rusya’nın, hem IŞİD’le Mücadele Koalisyonu (ve NATO) pivot müttefikimiz ABD’nin bu tür bir müdahaleye karşı oldukları anlaşılmıştı. Bununla birlikte, bugün yapılacak belediye seçimlerinden çıkacak olası sonucun iktidara pek de hedefledikleri güvenoyu tazeleme anlamına gelmeyeceği görüldü. Nitekim Erdoğan konuyu yeniden meydanlara taşımaktan geri durmadı.
Cumhurbaşkanı, “Savunma bakanım ve kuvvet komutanlarım bölgedeydiler. Seçim için bir haftamız kaldı, bunu halletmemiz lazım. Fırat’ın doğusuna yönelik planladığımız terörden bölgeyi arındırma hareketi için hazırlıklar da son aşamaya geldi. Gereken ne ise bunu yapacağız. Fırat’ın doğusuna yönelik olarak askeri anlamda ordumuz tüm yığınağını yapmıştır.” dedi (örnekse bkz. TGRT-BeyazTV Ortak Yayını -24 Mart). Demek ki, eğer sahada yahut ABD tarafının yaklaşımında bu yazı yazıldığı güne dek belirgin bir değişiklik olmadıysa, harekat başlamış olacak, olmalı.
O arada deneyimli gazeteci Amberin Zaman önemli bir iş yaptı, Kuzeydoğu Suriye’ye giderek SDG komutanı Mazlum Kobane ile yüz yüze konuştu. Kobane’nin ifadelerinden ben şu unsurları öne çıkardım: Eninde sonunda Şam’la anlaşmak zorunluluğu. Şimdilik ABD’yi idare etmek mecburiyeti. Türkiye’yle savaşmaktan kaçınmak gerekliliği. Bunlara ilaveten, Şam’la SDG’nin arasını Rusya’nın bulması beklentisi de eklenebilir. Ayrıca SDG Şam’la müzakere konumunu “önce özerklik, sonra Suriye ordusuna katılmak” olarak özetlenebilecek biçimde ortaya koyması da herhalde not edilmeli.
ABD Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi Jeffrey ise ahiren düzenlediği basın toplantısında, Ankara’yla “güvenli bölge” üzerine görüşmelerin halen devam ettiğini açıkladı. YPG’nin sınırdan geri çekileceğini, ancak TSK’nin de sınırın Suriye tarafına geçmesine izin verilemeyeceğini belirtti. ABD’nin üç önceliğini “IŞİD’i yok etmek, Şam rejimini mültecilerin geri dönmesine cevaz verecek sorumlu bir niteliğe dönüştürmek ile tüm İranlı ve İran bağlantılı güçlerin Suriye’den çıkarılması” olarak sıraladı. ABD’nin Suriye’de asgari bir askeri mevcudiyet bulunduracağını ekledi. Rusya’nın anayasa yazım komitesi kurma çabalarına da destek beyan etti.
Bu kadarıyla, tüm tarafların ulaşmak istedikleri nihai durumun kendi içinde çelişkiler barındırdığı görülüyor. Türkiye, ABD, RF, SDG ve Şam, tarafların her birinin, askeri tabirle, imkân ve kabiliyetleriyle, amaçları arasında çarpıcı tutarsızlık olduğu açık. Bu sıkışmışlık, bu cendere, kendi içinde Türkiye’nin Kürt sorununu çözmesine ve ulusal güvenlik kaygılarını gidermesine yönelik topyekun bir çözüm yolunu açıyor, o yolun işaretlerini içinde barındırıyor, o yönde ilerleme için zamanın olgunlaştığını gösteriyor olabilir. Arka planda ekonomik kriz ve seçimden çıkacak sonuç da ilave saikleri teşkil edebilir.
Gelin, nasıl olabileceğini birlikte düşünelim: Örtülü ve tercihen aracısız doğrudan temasların ardından Türkiye, Kobani’nin doğusundan bir-iki kapı açmayı; Afrin ve Bab cepleriyle Fırat’ın doğusu arasında bağlantı kurulmasına izin vermeyi ve anayasa yazım komitesine Kürtlerin katılımına vetoyu kaldırmayı peyderpey taahhüt edebilir. PYD, Kandil’den tek taraflı ateşkes ve silah bırakma taahhüdü devşirebilir. Kandil, herhangi bir temas yahut uzlaşıya atıfta bulunmaksızın bu kararını duyurabilir. Ankara, güneydoğuda kayyum uygulamasına geri dönmez. Ayrıca, IKB ile doğal gaz ve petrol konularında daha sıkı işbirliği yönünde adım atar.
Türkiye ayrıca, Rusya’nın Suriye ordusuyla birlikte (beklendiği gibi, ya 31 Mart’taki seçimden, ya 8 Nisan’daki ÜDİK toplantısından sonra) Idlip’e saldırmasını bahane ederek, S-400 alımını askıya aldığını açıklar. ABD F-35 programından Türkiye’yi çıkarmaz, arzu edilen koşullarda Patriot sağlar. Ankara, “Esat gitsin” ısrarında yanına SDG’yi de çekmiş olur. SDG’nin zaten federasyon değil, belirli bölgelerde özerklik talep etmesi bağlamında, yeni anayasa yazımını kösteklemek yerine destekler. Bölge politikalarında eline, SDG’yi Kandil’e, IKB’yi Fırat’ın doğusuna karşı denge unsuru olarak kullanma avantajını geçirir. Suriye sınırına Esat’ı ve Rusya’yı yaklaştırmadığı gibi, ABD askeri mevcudiyetinden de diplomasi yoluyla kurtulur.
Böylelikle kısıtlı kaynaklarımız etkin kullanılmış olur. Bölge siyasetimiz özerkleşir ve farklılaşır. Katma değeri, bizim Moskova ve Vaşington kapısında bekleşmemizi değil, onların bizden “ricacı” olması sonucunu doğurur. Kendi sıkletimize uygun olarak Suriye, Irak, İran’ı muhatap almış oluruz. Tamamlayıcı değişken geometrili adımlarla Mısır ve İsrail’le de diplomatik iletişim kanallarını açarak, canlandırmamız, “kalabalıklaşan” Doğu Akdeniz’de kendimize daha merkezi bir yer açmamızı sağlar. İçeride azalan kutuplaşma, açılan barış yolu, dışarıya kendiliğinden daha işlevsel bir güç projeksiyonu yapmamıza zemin hazırlar.
Belki daha önemlisi Türkiye, bölge politikasının ana eksenine olumlu bir gelecek tasavvuru yerleştirmiş olur. Bunların olabilmesini teminen dış politika yapımı askeriye, istihbarat hatta hariciye bürokratlarına terk edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün ayırt edici özelliği vizyon sahibi olmasıydı. O vizyonu eleştirebilirsiniz ama vizyon sahibi olduğunu teslim edersiniz. Şimdi temel gereksinimimiz de pozitif bir vizyon, yeni bir anlatı. Sözünü ettiğim makas değiştirmeyi zorunluluk ortaya çıkmadan yapmak ülkemizin çıkarına.
Her konuda olduğu gibi bilgi diplomasinin de temeli. Ancak dış politika sanıldığının aksine birtakım koridorlarda bazı “derin” dosyaların sahiplerinin tekeline bırakılacak iş değil. Zira o dosyalardaki ezberler de bilgi sınıfında değil. Varsayımlar ise tüm çuvallamaların anası. Sabır, zaman, sağduyu, vizyon, uzgörü, soğukkanlılık, zarafet diplomaside başarının anahtarları. Alışılageldik deyimle, masada kartların dağıtılış biçimine baktığımda ben kendi aklımın erdiğince ne gördüğümü yazdım. Sizleri de alternatif seçenekler üzerine düşünmeye, eski sorulara yeni yanıtlar türetmeye ve yeni sorular sormaya naçizane davet ediyorum. Düşünmeye cüret edelim.
*Dileyen okuyucular, bu konuda 27 Mart Çarşamba günü MedyascopeTV’de yaptığım “Gündem Dışı” video-analizini buradan izleyebilir.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024