Berrin Sönmez
Üç gün önce (22 Nisan) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) acil koduyla, Türkiye’nin gündeme alındığı toplantıda hazırlanmış olan taslak raporu onayladı. Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi başlıklı rapor, meclislerin İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını denetleme sorumluluğuna da dikkat çekiyor. Demokrasinin hem gereği hem de güçlenmesinin şartı olan parlamento sorumluluğunu hatırlatmak ve harekete geçirmek için EŞİK (Eşitlik için Kadın Platformu) tarafından yürütülen çalışmaların gerekçesi yazılmış adeta raporda. Meclis Göreve kampanyasının amacı tam olarak demokrasinin güçlenmesi ve parlamentonun sorumluluğuna, seçmen iradesine sahip çıkılıp, gereğinin yapılmasını sağlamak yönündeydi. Eşitlik ancak demokratik düzenle kurulabilir. İnsan hakları ancak hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğüyle korunabilir. Kadınların insan hakları ancak toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini hedefleyen politikalarla tam olarak hayata geçebilir. Kadınların eşit yurttaşlık haklarını sağlamak ve korumak için #MeclisGöreve çağırıldıktan sonra izlemeye geçildi doğal olarak. Düzenli izleme çalışmalarının sonucunda Ekim ayından itibaren hazırlanan raporlar da düzenli olarak kamuoyuna duyuruluyor. Parantez içinde Süleyman Soylu’ya dokundurmadan düzenli rapor konusuna girmek pek mümkün değil. “Yalancısınız” demesinin faydası yok, işine geldiği zaman işine gelen rakamları cımbızlayıp paylaşması da anlamsız. EŞİK Platformu'nun yaptığı gibi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yaptığı gibi, Bianet’in yaptığı gibi düzenli olarak her ay veri yayınlanması gerekir. Böyle yapılırsa ‘at sineği’ gibi hakaretamiz sözlerle, sokak ağzıyla devlet terbiyesini askıya almaya ihtiyaç kalmaz. Neyse yazının asıl konusu her ay yayınlanan Meclis İzleme Raporlarının 7’ncisiydi.
16 Mart-15 Nisan 2021 tarihini kapsayan izleme dönemi, iktidar bloğunun, kadının adını ağzına almaktan kaçındığını bir kere daha gösterdi. Kadının adını ağzına almayanların kadın haklarını çiğnemekten, yok saymaktan, yok etmekten kaçınmadığı da malum. Ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir kere daha komisyona havale ederek uyutmaya giriştikleri de. İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nca ve Canan Kalsın’ın başkanlığı döneminde kurulup çalışmalarını tamamlayan alt komisyon raporunun yayınlanmadığı bir parlamentoda yeniden bir başka komisyon kurulmasının sorunu, çözümsüzlüğe havale etme yolu olduğu kuşkusuz. O komisyonda yer alıp canla başla çalışacak milletvekillerinin, samimiyetle çözüm yolları önereceğine de şüphe yok, orası ayrı.
'Ya kadınları korumayı seçeceksiniz ya da kadın katillerine cesaret vereceksiniz!'
Başlığıyla yayınlanan yedinci raporun özeti şöyle: Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK’in 7’inci TBMM İzleme Raporu’na İstanbul Sözleşmesi damgasını vurdu. Ama maalesef bugüne kadar ısrarla dile getirdiğimiz gibi etkin uygulanması, kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini önleyecek maddelerinin dikkate alınması gündeme geldiği için değil. Meclis, uygulanmasını denetlemekten sorumlu olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye karar verildiğini, tüm vatandaşlar gibi 20 Mart gecesi, Resmi Gazete’den öğrendi. Dolayısıyla Meclis günlerce, bir şok dalgası yaratan bu kararın Anayasa’ya, uluslararası sözleşme kurallarına, demokrasiye, siyasal etiğe aykırı bir şekilde alındığını konuştu.
Çünkü aynı Meclis 2011 yılında Sözleşme’yi oy birliğiyle ve coşkuyla kabul etmişti; Meclis’te bir yasayla kabul edilen uluslararası sözleşmeden, tek bir insanın imzasıyla değil, ancak Meclis’in çıkaracağı yasayla çıkılabilirdi.
Kadına karşı şiddetle mücadelede en geniş kapsamlı uluslararası metin olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının, günde en az 3 kadının öldürüldüğü, binlercesinin şiddete uğradığı bir zamanda, üstelik Sözleşme’yi imzaya açan, ilk imzacısı olan bir ülke tarafından alınması, ayrı bir soru işaretiydi. 10’uncu yılını kutlamaya hazırlanan İstanbul Sözleşmesi tarihinde de ilkti.
EŞİK olarak bu noktaya adım adım nasıl gelindiğini biliyoruz. Sözleşme’nin nasıl siyasi pazarlık konusu yapıldığına, yalan yanlış yorumlarla itibarsızlaştırıldığına, ısrarla uygulanmadığı halde şiddeti artırmakla, aileyi parçalamakla suçlandığına her aşamada itiraz ederek tanık olduk.
16 Mart-15 Nisan 2021 arası bir aylık dönemin 20 Mart sonrasını kapsayan günlerinde muhalefet milletvekilleri de Meclis’te bunları dile getirdiler. HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, tüm milletvekillerine mektup yazarak karara itiraz etmeye çağırdı; çekilme kararından sonra karakollarda kadınların şikayetlerinin geri çevrildiği duyumlarını ilgili bakanlıklara sordu. İyi Parti Lideri Meral Akşener, “Kim ne derse desin, İstanbul Sözleşmesi hala geçerli, çekilme yöntemi de açıklanan karar da geçersiz!” dedi. CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demek, kız çocuklarının yaşam hakkının yok sayıldığı cahiliye dönemi anlayışına dönmek demektir, kadın katillerini cesaretlendirmek demektir” şeklinde konuştu.
CHP ve HDP sıralarında ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ pankartları açıldı. CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 6 CHP’li kadın milletvekiliyle birlikte kürsüye mor bir örtü örttüğü için uyarı cezası aldı. Erkek milletvekilleri hiç söylemedikleri kadar ‘İstanbul Sözleşmesi’ dedi.
Ama sonuç değişmedi; AKP ve MHP oylarıyla İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin meclis genel görüşme talepleri, araştırma önergeleri bir bir reddedildi.
EŞİK olarak, tekrar ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. TBMM’yi, milletvekillerini yakından izlemeye; İstanbul Sözleşmesi’ne ve kadınların budanmaya çalışılan tüm haklarına sahip çıkmaya çağırmaya devam edeceğiz. Yargıdan eğitime tüm devlet kurumlarını, tüm belediyeleri, tüm toplumu, sözleşmenin etkin bir biçimde uygulaması için çalışmaya çağıracağız.
#İstanbulSözleşmesiYürürlükte
16 Mart-15 Nisan 2021 arasında TBMM’de;
13 grup toplantısının 8’inde kadın konuşuldu, 6’sında İstanbul Sözleşmesi kararına karşı çıkıldı
3 Meclis genel görüşme önergesinden 2’si İstanbul Sözleşmesi kararıyla ilgiliydi, reddedildi
90 kanun teklifinden hiçbirinde kadının adı geçmedi
240 meclis araştırma önergesinden yalnızca 2’si kadın istihdamı ve cinayetlerine ilişkindi
Toplanan 9 komisyondan sadece 2’sinin konusu kadındı
1103 soru önergesinden sadece 42’si kadınların yaşadığı sorunları ele alıyordu, hiçbiri cevaplanmadı
Kadın, 168 basın toplantısından sadece 13’ünde kendine yer buldu
Kürsüyü kaplayan mor örtü kriz yarattı; birleşime iki kez ara verilmesine neden oldu, sonunda mor örtüyü seren milletvekili disiplin cezası aldı
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025