Erol KATIRCIOĞLU
Mevsime de uygun olsun diye bugün Türkiye’nin siyasi fotoğrafını şu benzetmeyle tanımlayalım: Toplum denilen denizin ortasında bir tarafta güçlü motorları olan ve fakat nereye gideceği belli olmayan bir AKP gemisi var, diğer tarafta da kendi etrafında dönerek ileriye gittiğini sanan bir CHP gemisi. Bir de küçük bir BDP gemisi var ama onun gideceği liman da belli değil. Uzaklara mı açılsın ya da büyük limanın içinde bir yerlerde mi demirlesin karar vermemiş. Üstelik diğer gemiler de, MHP’nin küçük gemisini de eklersek, beraberce önünü tıkamış durumdalar.
Siyasi partilerle toplum arasındaki ilişki gergin bir ilişkidir aslında. Gergindir çünkü bir siyasi parti bütün toplumu yönetmek isterken, toplum da bir siyasi partinin kendi başına bütün talepleri karşılayamayacağını bilir. Siyasi parti çoğunluğa sahip olup da iktidara gelince yalnızca onu iktidara getirenlerin değil aynı zamanda ona karşı olanların da kaderini etkileyebilecek bir güç elde eder. Ama elde ettiği bu güç toplumdaki herkesi memnun etmeye yetmeyeceğinden iktidar partisi de ancak taleplerini yerine getirebildiklerinin partisi olarak kalır.
Bir başka ifadeyle, siyasi partiler bütün toplumun taleplerini yerine getirmek isterler ama kaynakların kıt olduğu bir dünyada hiçbir parti bunu yerine getiremeyeceğinden siyasette kaplayacağı alan da taleplerini gerçekleştirebildiği kesimlerin alanıyla sınırlı kalır.
O nedenle de demokrasilerde herkesin aynı gemiye gönüllü bir biçimde binmek isteyeceği bir durum hiçbir zaman olmaz. Tıpkı “Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak“ sloganında özetlenen bir siyasi parti hayatının olamayacağı gibi.
Bu denizde en güçlü olanın AKP gemisi olduğu açık. Ama acaba onu, benim yukarıda yaptığım gibi “nereye gideceği belli olmayan” bir gemi olarak tanımlamak doğru mu?
Erdoğan ve arkadaşlarının “laik” Cumhuriyet’in kamu alanında yaşanmasına izin vermediği İslami bir kültür içinde doğup büyüdükleri ve siyasallaştıklarını biliyoruz. Bu kadroların kendi mağduriyetlerini yaşarlarken en azından cumhuriyetin kuruluşundan beri bu mağduriyeti yaşamışların arzularını ve hayallerini taşıdıklarını da biliyoruz. Dolayısıyla şimdi elde ettikleri iktidarı bu mağduriyetleri ortadan kaldırmak için kullanmakta bir beis görmemeleri de anlaşılabilir bir durum.
Ama ne var ki AKP iktidarda olan bir siyasi parti olarak yalnızca kendine destek vermiş olanların değil toplumun tümünün geleceğini etkileme gücüne sahip bir parti. O nedenle de AKP, kendi bildiği limana doğru gemiyi yaklaştırdıkça toplumda gerginlik de artmakta. Kürtaj meselesinden, Çamlıca’ya camiden, bir festivalde birayı yasaklamaya ve Diyanet’in siyasi parti gibi davranmasına kadar bir çok konu bugün bu gerginliğin ortaya çıkış biçimleri olarak ortada.
AKP, bu gemiyi kendi bildiği limana doğru mu götürecek yoksa herkesin az çok uygun bulacağı, makul bulacağı yeni bir liman mı bulacak bizlere? Her ne kadar görüntü kendi bildiği limana götürdüğü biçimindeyse de limana her yaklaştığımızda yaşanan gerginlikler bu rotada belirsizlikler yaratıyor. AKP’yi “nereye gideceği belli olmayan” bir gemi olarak tanımlamam bundan.
Oysa galiba en uygun yol herkesin şu ya da bu biçimde onaylayabileceği bir liman bulmak. Herkesin şu ya da bu biçimde hayallerini gerçekleştirebileceği bir liman. Asıl zor olan bu.
Ve anlaşılan AKP bu zor olanı yapmak istemiyor.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.07.2025
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025