Fehim TAŞTEKİN
Cumhuriyetçi eski Başkan Donald Trump’ı yeniden başkan yapacak kurşun sıkıldı. Suikast girişiminin yarattığı tsunamiyi tersine çevirecek başka bir skandal ortaya çıkmazsa…
Amerikan kurulu düzeninin güçlü kanatlarından da ‘tehlike’ işaretini gören Trump’ın önünü kesmeye dönük bütün bariyerler yıkıldı.
Başta Avrupalı müttefikler olmak üzere Trump’ın dönüşünü bir kâbus senaryosu içinde ele alanların kâbusu erken başladı.
Trump, FBI’ın “suikast girişimi” dediği saldırıyı tepe tepe kullanacaktır. Daha ilk saniyelerde kürsünün arkasında doğrulur doğrulmaz izleyeceği yolu göstermekte gecikmedi. “Tetikçi vuruldu” bilgisi verilir verilmez ajanlarla birlikte ayağa kalkarken dört kez “Ayakkabılarımı alayım” diyerek pabuçlarının derdine düşen Trump, sahneden uzaklaştırılmadan önce “Bekle, bekle, bekle, bekle” deyip korumalarının kolları arasından kafasını çıkarttı, sağ yumruğu havada seçmenlerine gaz verdi: “Fight, fight.”
Panik ya da korku emaresi sıfır!
2020’deki seçimin sonuçlarını tanımadığı günden beri savaşta. 6 Ocak 2021’de Joe Biden’ın zaferinin tescilini önlemek için taraftarlarına Kongre’yi işgal ettirmesi sistem için büyük bir şoktu. Eleştiriler karşısında hiç tınmadı. Şimdi de “Savaş, savaş” diyor. İlk yazılı mesajı da “Asla teslim olmayacağım” oldu. Oğlu Eric Trump babasının tarihe geçecek meydan okuyucu kanlı fotoğrafını "Bu, Amerika'nın ihtiyacı olan savaşçı" notuyla paylaştı. Şimdiden sandıkta Trump’ın zaferini mühürleyen bir görüntü!
Cumhuriyetçiler kavgayı buradan kuruyor. İlk fişeği başkan yardımcısı adaylığı için yarışan Senatör James D. Vance ve Georgia Milletvekili Mike Collins attı. Vance “Münferit bir olay değil. Biden kampanyasının temel önermesi, Trump'ın ne pahasına olursa olsun durdurulması gereken otoriter bir faşist olduğudur. Bu söylem suikast girişimine yol açmıştır” dedi. “Emirler Biden’dan” diyen Collins de başkan hakkında suikastı kışkırtma suçundan soruşturma çağrısı yaptı.
Çok sayıda komplo teorisi ilk andan itibaren yuvarlanmaya başladı. Kennedy suikastı başta olmak üzere siyasi dengeleri alabora eden olayları hakkıyla aydınlatmamış olan kurulu düzenin bizzat kendisi komplo teorilerine davetiye çıkartıyor. Trump’ın sırtını yasladığı siyasi kulvar da suikast girişiminin derin devlet ya da hükümet içinde bir kliğin işi olduğuna inanmaya meyyal. Demokratik ve yasal mekanizmalarla Trump’tan kurtulamayacaklarını düşünenlerin sayısı artıyor. Trumpçılar bu tür değerlendirmeleri suikast dahil öteki yollara davetiye çıkarmak olarak okuyor. ‘Sandık’, ‘Kongre çelmesi’ ya da ‘hukuk darbesi’ çare olmadıysa bir Amerikan geleneği olarak ‘suikast’. Sonuçta ABD’de başkanları vurmak popüler bir iş! Abraham Lincoln, James A. Garfield, William McKinley ve John F. Kennedy suikasta kurban gitti. Andrew Jackson, Theodore Roosevelt, Franklin D. Roosevelt, Harry S. Truman, Gerald Ford ve Ronald Reagan suikast girişiminden yaralı ya da sapasağlam kurtulanlar arasında.
Gerçi 20 yaşındaki saldırgan Thomas Matthew Crooks’un profili suçlamanın yönünü biraz karmaşık hale getiriyor. Crooks, Pensilvanya’daki seçmen veri tabanında Cumhuriyetçi olarak kayıtlıymış. Fakat 2021'de ‘Progressive Turnout Project’ adlı Demokratların siyasi eylem komitesine 15 dolar bağış yapmış. “Bir Cumhuriyetçi bir Cumhuriyetçiyi vurdu” çıkarımı için ne çıkacağı belli olmayan soruşturmayı beklemek gerekecek.
Ortada bir sürü soru var. AR-15 yarı otomatik tüfekle sekiz el ateş açıp miting alanında bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaralayan saldırgan eylemi yalnız mı planladı? Suç ortakları var mı? Arkasında kim ya da kimler olabilir? Saldırgan atış menziline kadar nasıl yaklaşabildi? Göz yumuldu mu? Koruma ekipleri içinde ortağı var mıydı? En önemlisi; saldırganın 133 metre ötede çatısına tünediği bina neden gizli servis tarafından boş bırakıldı? Üstelik bu bina, gizli servis tetikçilerinin görüş alanında.
Emekli FBI ajanı Bobby Chacon, CNN'de, "O bina, sahneyi net olarak görebilen en yakın bina. Çatıda birilerinin olmamasına çok şaşırdım. O çatının gözetimsiz bırakılması bir kusur” değerlendirmesini yaptı.
Saldırganı etkisiz hale getiren keskin nişancı kürsünün çaprazındaki çatıdaydı. Demek ki net bir görüşe sahipti. Daha da önemlisi saldırganın dakikalar önce civarda insanlar tarafından görülmüş ve polisin uyarılmış olması. BBC’ye konuşan bir görgü tanığı silahlı kişiyi çatıya tırmanırken izlediğini ve hemen polise haber verdiğini anlattı:
"Kendi kendime 'Trump neden hâlâ konuşuyor? Neden onu sahneden indirmediler’ dedim. İki-üç dakika boyunca orada durup onu işaret ettim, Gizli Servis ahırın tepesinden bize bakıyordu, ben de o çatıyı işaret ediyordum, orada öylece duruyordum ve bir de baktım ki beş el silah sesi duyuldu."
İzaha muhtaç bir durum.
Bethel Park Lisesi'nden 2022’de mezun olan ve Ulusal Matematik ve Bilim Girişimi'nden 500 dolarlık başarı ödülü alan saldırganın sicil kaydı yok. Öldüğü için motivasyon ve bağlantılarını tespit etmek biraz zaman alabilir. Ya da bunları hiçbir zaman öğrenemeyebiliriz. Şimdilik ABD’de ‘başkan öldürme’ motivasyonunun iç savaş günlerinden beri yaygın olduğunu belirtmekle yetinelim! Bu motivasyonu değerlendirecek mahviller de az değil.
***
Trump açısından sandık artık garantide sayılır. Akli ve fiziki melekeleri gel-git olan Biden’ın şansı zaten çukurdaydı. Trump’a yarayan kurşun, Biden üzerinde adaylıktan çekilmesi yönündeki Demokrat baskıyı dayanılmaz noktaya getirebilir.
Biden çekilsin ya da çekilmesin Trump’a karşı sistem içinden gelebilecek yeni bir çelmenin şansı da kalmadı. Dediğim gibi kurşunu gölgede bırakacak ölçekte bir skandal ya da olay patlak vermezse!
Artık “Dünyayı ne bekliyor” sorusuna geçme zamanı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “küresel istikrara gölge düşmemesi için failler ve azmettiricilerin en kısa sürede adaletin huzuruna çıkarılması” temennisinde bulundu. Meseleyi diğer dünya liderlerinden farklı bir yerden tuttu. 11 Eylül saldırılarından sonra ‘Büyük Ortadoğu’yu çökertme stratejisinin nasıl devreye sokulduğunu hatırlatmaya gerek yok. Afganistan gitti, ardından Irak ve devamında Suriye…
Erdoğan bu stratejinin en hevesli ortağıydı. Nereden nereye!
ABD küresel istikrarsızlığın garantörü, istikrarın değil. Sürekli savaş çıkaran, ‘insani müdahale’ adı altında askeri müdahalelerde bulunan, darbeler planlayıp finanse eden, içişlerine karışan, yaptırımlarla hasım ülkeleri felç eden küresel bir güç. Dümende bir Cumhuriyetçi ya da bir Demokrat olması fark etmeksizin bu gücün dünyanın geri kalanına vaat ettiği şey ne istikrar ne de barış. Biri ABD’nin askeri-ticari-siyasi şiddetini ‘demokratik değerler’ ve ‘insani sorumluluk’ gibi yalanlara beziyor. Diğeri bu şiddeti ‘ulusal çıkarlar’ için gösteriyor. İkincisi daha çıplak.
***
Biden seçildiğinde “Dünya öngörülemez bir deliden kurtuldu” diye bayram edenler 4 yılda kucaklarında buldukları felaketlerin adını koymaya cesaret edemiyor. Rusya’yı kışkırtıp Ukrayna savaşının altyapısını hazırlayanlar Avrupa’yı yeniden “Amerikan köpeği” haline getirip NATO’yu genişletti. Rusya’yı çevreleme stratejisine Ukrayna’yı feda ettiler. Bu savaşı Kafkasya’ya sıçratmanın peşindeler. Orta Asya’yı da yoklayıp duruyorlar. Silah devlerinin iştahını kabartan müdahaleler yaşlı kıtaya ve kürenin geri kalanına ne tür bir istikrar kazandırdı?
Beri tarafta Biden yönetimi, Gazze’deki soykırımın en büyük siyasi destekçisi, mali finansörü ve mühimmat tedarikçisi. BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan ateşkes tasarılarını aylarca engelledi.
Trump’ın saldırıya uğradığı günün sabahında İsrail güvenli bölge ilan ettiği Mevasi’de Filistinlilerden 90’ını öldürüp 300’ünü yaraladı. Bu saldırıda Biden’ın İsrail’e gönderdiği 907 kiloluk BLU-109/MK 84 mühimmat kullanıldı.
Başkanlık koltuğundayken Kudüs’ü başkent ilan ederek Oslo Anlaşması’nda ifadesini bulan klasik Amerikan tutumunu çöpe atmış olan Trump, Biden’ı İsrail’e yeterince destek vermemekle suçluyor. Trump dönünce Biden’dan daha fazla ne verebilir? Elbette Lübnan’ın tepesine çökebilir. Gerçi Hizbullah’a ‘akıllı’ demişliği de var. Gazze ile dayanışma için İsrail bağlantılı gemilere geçit vermeyen Yemen’i haritadan silme ve Irak’ı fena halde benzetme tehditleri savurabilir. İran’a karşı “Nerede kalmıştık?” diyeceği kesin. Nükleer anlaşmayı çöpe atmıştı. Gerçi Biden de geri dönme sözünü tutamadı. Trump, İran için azami baskı ve suikast çağrışımı yapıyor! Trump, Kasım Süleymani suikastı ile “Kusursuz bir saldırıydı" diye övünüyor.
“Önce Amerika” diyen Trump’ın başkanlık dönemi ABD’nin ulusal çıkarları gereği sonsuz savaşları bitirme vaadi üzerine kuruluydu. Sert adam görüntüsüyle Rusya ve Kuzey Kore ile diyalogu öncelerken Çin’le ticaret savaşına daha ağırlık verme eğilimindeydi. NATO ortaklarına da “Bedava koruma bitti” diyordu.
***
Trump’da net olan şey; para etmeyen savaşa ‘savaş’ demiyor. Çıkarı yoksa silah da yok para da. Bu öncelik Amerikan iç siyasetindeki anormal yeri nedeniyle İsrail için işlemeyebilir. Ama Trump’ın paracılığı Ukrayna siyasetine yansıyabilir. Avrupalılara diyeceği şey şu: Rusya’dan tehdit mi hissediyorsunuz, o halde bu savaşı siz finanse edeceksiniz!
Bu tür bir tavır savaşı büyütmekte ısrar eden Avrupalı Russofobik kanatları kırar.
Ukrayna’da kişisel çıkarları olan ve Amerikan kurulu düzenindeki Rus takıntısını en iyi temsil eden Biden’dan çok farklı bir yerde duruyor.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban martta Florida'da görüştüğü Trump’ın “Ukrayna'ya bir kuruş bile vermeyeceğim” dediğini aktarmıştı. Orban 11 Temmuz’da bu kez AB dönem başkanı olarak Trump’la görüştü ve onunla birlikte barışın geleceğini savundu.
Daha önce Washington Post, Trump'ın Ukrayna’daki savaşı 24 saatte bitirebileceği yönündeki sözlerinin dayandığı plana dikkat çekmişti. Gazeteye göre Trump, Kırım ve Donbas üzerindeki egemenlik iddiasından vazgeçmesi yönünde Kiev’e baskı yapabilir. Bunun Türkçesi barışa karşılık topraktan taviz.
Rusya lideri Vladimir Putin de 5 Temmuz’da Astana’da “Bay Trump’ın savaşı bitirmeye hazır olduğunu belirtmesini çok ciddiye alıyoruz” demişti. Ukrayna’ya 60 milyar dolarlık askeri yardım tasarısını aylarca bekleten Cumhuriyetçilerin tutumu işini kolaylaştırsa da yeni bir istikamet için Senato’daki Demokratlarla çatışması gerekebilir.
Biden, Ukrayna üzerinden NATO’yu yeniden tahkim etti. Trump ise müttefiklerin NATO kurulduğu günden beri ABD’yi sömürdüğünü düşünüyor. Trump’a göre buna bir son vermeli ve NATO nizamnamesi gözden geçirilmeli. NATO’da bütçe payını ödemeyenleri Rusya’nın insafına terk edeceğini söylemişti.
Trump’ın önceliği Ukrayna değil Çin. Pekin’le ilişkilerde dert ettiği şey Çin’in Tayvan’a saldırıp saldırmayacağı değil Çin’e bağımlılığı düşürmek. “Çin, Tayvan’a saldırırsa bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok” demişti. Kendi döneminde yüzde 25’e yükselttiği gümrük duvarlarını yüzde 60’a çıkarmayı vaat ediyor.
***
Trump lobi çarklarıyla örülü Amerikan kurulu düzeninin dışından biri olarak görülüyor. Çıkar gruplarıyla ‘minnet’ bağı daha zayıf. Bu yanıyla sistem için de öngörülemezlikler barındırıyor. Ukrayna’da daha özerk davranma şansı var. Filistin-İsrail konusunda da Yahudi ve Hıristiyan Siyonist lobiden hissettiği baskı Biden’a göre daha az.
Fakat İsrail konusundaki asıl baskı aile içinden geliyor. Trump'ın Orta Doğu siyaseti Yahudi asıllı damadı Jared Kushner’in elinden çıkmaydı. Kushner’e göre iki devletli çözüm olağanüstü kötü bir fikir. Kushner’in Gazze’ye bakışı da yakın dostu Benyamin Netanyahu ya da kabinedeki faşist bakanlardan farklı değil. Gazze zaten mültecilerle dolu; oradakiler ha Gazze’de yaşamışlar ha Sina çölünde ha Necef çölünde ne fark eder? Kushner Filistin dosyasına tamamen ekonomi gözlüğüyle bakıyor. Ona göre Filistinliler Sina’ya sürülürse Gazze sahili hak ettiği müthiş değere kavuşabilir. Oraya bir Trump Tower da yakışır.
Geçen martta Harvard’daki konuşmasında "Gazze'nin deniz kıyısındaki mülkleri çok değerli... İnsanları oradan çıkarmak ve temizlemek için elimden geleni yapardım" dedi. Açıkça Gazze’nin savaşın sonunda oluşmuş bir şey olduğunu söyledi. Sadece ‘şey’. Damada göre 7 Ekim’den itibaren Gazze’de taş üstünde taş kalmadığına göre İsrail Gazzelileri Necef (Negev) çölüne de yerleştirebilir ve böylece mesele kökten halledilmiş olur. Bunu kendine sansür uygulamadan açıkça söyledi.
Netanyahu’yu aratmayan bir gaddarlık. Damat, Trump’ın dış politika baş danışmanıydı. Kayınpederiyle birlikte Beyaz Saray’a döndüğünde İsrailli faşist-dinci tayfanın yüzü gülecektir. Damat etkisinden söz ediyoruz da Trump’ın 2020’de Biden’ın zaferini kutlamak için acele eden Netanyahu’ya öfkesinin geçip geçmediğini bilmiyoruz. Ama İsrail’i her tür tehditten koruyacağı kesin. Ayrıca İsrail'in Hamas'a karşı başlattığı işi bitirmesi gerektiğini söylüyor.
Trump’ın Orta Doğu’da ne yapacağını danışmanlarının bile kestirebildiğini zannetmiyorum. Bir gün Erdoğan’a “Suriye senindir, çekiliyoruz” diyen, Fırat’ın doğusuna operasyon başlayınca “Türkiye ekonomisini batırırım” diye tehdit eden biri. Suriye’de asker çekme kararını değiştirmesi için kendisine Deyr el Zor’daki petrol kuyularını gösterenlere de muhtemelen “Eee biz ne kazandık bu petrol işinden, getirin bir hesaplarınızı göreyim” diyebilir.
Sonuç olarak Trump yeni bir rüzgâr yakaladı. Ezici bir sonuçla Beyaz Saray’a dönerse vaatleri konusunda daha kararlı davranabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025