Markar ESAYAN
Bugünden itibaren TBMM’de ülkemizin demokrasi tarihinde milat olacak anayasa değişikliğinin görüşmelerine başlanacak.
Öncelikle hayırlı olsun.
Anayasa değişikliği paketinde daha evvel CHP’nin de bulunduğu önceki komisyonda ortaklaşa kabul edilen yedi madde de bulunuyor. İçinde askeri yargının kaldırılması ve yargı bütünlüğünün sağlanması ile ilgili maddelerin de bulunduğu düzenlemelerden bahsediyorum.
Lakin tabii ki yürütmeyi “Cumhurbaşkanlığı”na veren değişiklik gerçekten de en önemlisi…
Bu değişiklik, tüm özelliklerinden önce, demokratikleşme adına Türkiye’nin en büyük reformlarından birisi olacak. Çünkü üç önemli gücü, yani kuvvetler ayrılığını oluşturan üç sac ayağını da halkın iradesine emanet ediyor. Yasama, yürütme ve yargı…
İşte CHP için rahatsız edici olan da bu.
CHP bu yüzden bu değişikliği bir varoluş sorunu olarak görüyor ve buna engel olmak için her şeyi yapmayı göze almış gibi.
Bir şekilde anlaşılır; çünkü varlığını “vesayetçi parlamentarizm”e endekslemiş bir parti CHP…
Kaset komplosu ile “şahken şahbaz” olmuş bir parti üstelik.
Bu değişiklik ile mesela artık 2007 yılındaki gibi “367 kumpası” mümkün olmayacak. Yasamayı seçen halk, yürütmeyi de diğer bir sandıkla seçecek. Aynı gün önüne gelen iki ayrı sandık ile hem yasamayı hem yürütmeyi doğrudan halk atayacak. Araya kumpas sokmak mümkün olmayacak. Kimi seçtiğini, kimden hesap soracağını da bilecek.
Değişiklikle, bağımsız olduğu kadar “tarafsız” olduğu da kayda geçirilen yargı, 367 gibi kumpaslara, darbe brifinglerine alet edilemeyecek.
Ülke her açıdan normalleşecek. Hasılı cumhurbaşkanlığı sisteminin verimlilik, hız ve istikrar gibi pratik faydaları kadar demokratikleşme açısından tarihi önemine de vurgu yapmak gerekiyor.
1924 Anayasası eğer 1960 ve 1980 darbeleri ile rayından çıkartılıp, vesayetçi parlamentarizme dönüştürülmeseydi, bugün böyle bir sorunumuz olmayabilirdi.
Ama şimdi var ve en ciddi sorunumuz olmuş durumda.
Şu yalanı da artık açığa çıkaralım. Sistemimiz parlamentarizm değildir. Böyle bir sistem dünya üzerinde yok. Ne at, ne eşek, katır bile değil. Seçilmişlerin üzerine atanmışları veya darbecileri vasi tayin eden, demokrasimizin gelişimini en az yarım yüzyıl durduran, milleti devletine yabancılaştıran, ülkeyi fakir ve güçsüz bırakan bir deli gömleğinden bahsediyoruz.
Vesayetçi parlamentarizme en büyük darbeyi halk 2007 yılındaki anayasa değişikliği referandumunda vurdu. Kenan Evren’e göre düzenlenen sorumsuz ama çok güçlü Cumhurbaşkanı’nı 367 krizi sonrası artık halk seçecekti.
Dolayısıyla, hem 1961, hem 1982, hem de 2007 düzenlemeleri ile aslında Cumhurbaşkanlığı sistemine daha yakınlaştık. Kısa bir çizgi çekerek bu hattı demokratik şekilde Cumhurbaşkanlığı sistemine tamamlayacağız.
Ve bunu halk yapacak.
Yani CHP’nin “Tamam sistemde sorun var ama gelin parlamenter rejimi güçlendirelim”argümanı halka karşı bir saygısızlık, verilen mücadeleyi yok saymak demek. Çünkü onların teklifi “Cumhurbaşkanı’nı seçmeyi halkın elinden alalım, Meclis’e verelim”den ibaret.
Yani asilin nice bedelle elde ettiği hakkı, Meclis’i de bu işe alet ederek vekile geri vermeyi, oradan da eskisi gibi Ali-Cengiz oyunları ile bürokratik oligarşiyi tesis etmek istiyorlar.
Bu sistem Türkiye’yi artık taşıyamaz. Zaten taşıyamadı da... AK Parti dönemi Sayın Erdoğan’ın güçlü liderliğiyle sadece bir istisna idi. Hele böyle zorlu günlerde bu hayati eksiğimizi bir an evvel gidermek çocuklarımıza en büyük borcumuzdur.
Bu işin partisi, meşrepi, ideolojisi yoktur. Devleti millete emanet etmekten kaçınanlara cevabı halk eline geçecek ilk fırsatta verecektir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019