Mehmet TIRAŞ
Bir dönem müsamere Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun danışmanlığını yapan, 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ‘ bu bir yargı darbesi ve yetki gaspı’ diyerek Erdoğan’ın devlete yaptığı sivil darbenin yanında saf tutan ardından da; 17/25 Aralık’ta devlet hukukun dışına çıktığı diye yazdığını kendi içinde çürüten, Ermeni kökenli Karar Gazetesi yazarı;4 Mayıs 2016 tarihinde müsamere başbakanına darbe yapılan günü referans verip, 22 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak olan AKP’nin olağan üstü genel kurulu tarihini ‘22 Mayıs ulusal bayram ilan edilmeli’ önerisinde bulundu 8 Mayıs 2016 tarihinde Karar Gazetesindeki köşe yazısında.
İşin garip yönü 28 Şubat’ı darbe olarak gören zihniyet kendi iktidarında kendi atadığı Başbakanına darbe yaptı ve görevi bırakıyorum diyen müsamere Başbakanın kendi kararı dedi Erdoğan.
Artık bizim ülkede sadece askerler darbe yamıyor, bu konuda bayağı yol aldık şimdi sivil darbeler dönemi başladı. Demokrasiyi varacağı yer için bir tramvay olarak görmek isteyenler Erdoğan’ı izlesinler.
Ergenekon davasının savcısı olan Erdoğan 17/25 Aralıktan sonra şimdi en güvenilir müttefiki Ergenekon’dan yargılananlar oldu. Artık Erdoğan’ın Milli Başkanlık sevdasıyla tanksız, topsuz ve tüfeksiz bir sivil darbeler dönemine evrildik.
Piyasaya 2006 yılında çıkan üçüncü kitabım ikinci baskısını da yapan “derin devletin kara kutusu” eserimde askeri darbeler, silahlı ve sivil bürokrasi konusunda kısa tarihimiz üstünden bir araştırma yapmış bir tezimi ortaya atmıştım toplum olarakhepimizin; “bir darbecisi, bir hırsızı bir de teröristi var” diye.
Bu ülkenin 56 yıllık bir askeri darbe geleneği var ve bütün darbelerde askerler toplumun hiçbir kesiminden ciddi bir tepki görmeden darbe yoluyla ülke yönetimine dört sefer el koymuşlardır.
Altmış darbesinden sonra yapılan 61 anayasası referanduma götürülmüş ve darbecilerin halkın oyuna sundukları Anayasası halkın yüzde 65’nin oyunu alarak yürürlüğe girmiştir.
12 Eylül darbesinin ürünü olan 82 anayasası da yüzde 92 oy ile referandumda halktan destek görmüştür. Seksen iki anayasası eşit şartlarda ve demokratik bir ortam da referandum yapılmadığı doğru bir teşhistir ve tartışmaya gerek yok bu bir vaka.
Yani biz toplum olarak darbeleri seven ve destekleyen bir toplumuz bakmayın askeri darbelere karşıyım diye söylenenlere.
Yanlış anlaşılmasın askeri darbe olsun demiyoruz, dileriz öyle bir şeyi yaşamayız ama olursa da kimse şaşırmasın, yapılanlar yapılacak olanların teminatıdır.
İlk askeri darbe 27 Mayıs 1960 yılında yapıldı ve yüzde 52 oy almış Başbakan ve iki bakanını askerlerin tayin ettiği hakimlerin verdiği kararla Yassıada da astılar. Yüzde 52’ile DP’yi iktidara getiren milletin içinden bir grup insan sokağa çıkarak bu idamları protesto etmek şöyle dursun,evlerinin balkonuna çıkıp tencere-tava bile çalan olmadı. Yedirtmeyiz lafları var ya o söz daha denenmedi.
İşin tuhaf yanı 60 darbesini destekleyenler bunun bir darbe olmadığını bir halk ihtilali olduğunu savundular. .
Çarpıtmaya bakar mısınız; ihtilal bir halk ayaklanmasıdır. Halkın yüzde 52’nin desteklediği meşru yollardan iktidar yetkisi verdiği partiye karşı, güya halk ayaklanmış ve askerde halka öncülük yapmış ve halkın isteğini yerine getirmiş. Altmış darbesinden sonra yapılan 61 anayasasına darbe günü olan 27 Mayıs 1963 yılında Milli Birlik Komitesi(MBK) tarafından ‘Hürriyet ve Anayasa bayramı olarak’ karar alınmış ve resmi tatil günü olarak kabul edilir ,27 Mayıs 20 yıl bayram olarak kutlanmıştır. Bir askeri darbecinin darbe gününü bayram ilan etmesini, başka bir askeri darbeci 82 anayasasıyla 27 Mayıs’ı bayram olmaktan çıkartmış.
İkinci darbe 12 Mart 1971 yılında askerlerin verdiği muhtıra TBMM kürsüsünden okunarak meşru yollardan iktidara gelen Adalet Partisi(AP) hükümeti bırakmak zorunda kalmış, askerlerin önerdiği bir hükümet kurulmuş. Bu muhtırayı hükümet sağ-sol terörünü önleyemiyor diye veren dönemim Genelkurmay Başkanı orgeneral Memduh Tağmaç’a gazeteciler sorarlar bu sağ-sol terörünü nasıl değerlendiriyorsunuz paşam diye..Tağmaç: ”merak etmeyin her şey bizim kontrolümüzde gidiyor ve iti ite kırdırıyoruz” der. Böyle bir geleneğimiz var.
Üçüncü darbe 1980 yılında 12 Eylül tarihinde yapıldı ortalama günde 25-30 kişi sağ-sol teröründen ölürken, toplam ölen insan sayısı 5 bin kişi bu sayı ulusal kurutuluş savaşında ölen sayıya eşit diye 12 Eylül darbesinin başı Kenan Evren açıklamıştır.12 Eylül darbesinin kadrosunda yer alan orgeneral Bedrettin Demirel bir medyaya verdiği mülakatta ,12 eylül tarihini neden seçtiniz sorusuna; ”şartların olgunlaşmasını bekledik” der. Şartların olgunlaşmasının anlamı ; siyasi bir kaosun ortaya çıkması ve sokağın güvencesinin olmaması ve daha fazla insanın ölmesiyle toplumun her kesimin askeri darbeyi destekleme anlamına gelmesi demektir.
28 Şubat’ı anlatmaya gerek var mı, bugünün iktidarı 28 Şubat’ın mağduru ama şimdi 4 Mayıs 2016 tarihinde Erdoğan tarafından Davutoğlu’na yapılan 28 Şubat darbesinin ruh ikizi değil mi?
Toplum olarak hepimizin bir darbecisi, bir hırsızı, bir de teröristinin olmasına gelirsek.
Askeri darbelere karşı toplum olarak bir lirik duygumuz oluşmuş değil.
Demokrasi ve kuvvetler ayrılığı ortak bir kültürümüz ve sistemimiz olamadı.
Demokratik bir tepki göstermenin, bir darbe girişimi olarak algılandığını Gezi olaylarında yaşadık.
Yine 7 Haziran ve 1 Kasım Genel seçimlerinde muhalefet partilerinin demokratik yoldan iktidarı düşürmek için yaptıkları mücadeleyi Erdoğan bunlar; bunlar dediği muhalefet partilerini kastediyor AKP’yi iktidardan düşürmek için darbe yapmak istiyorlar dediğini de hatırlayalım.
Demokrasilerde dünyanın her yerinde, muhalefet sandık yoluyla iktidarı alaşağı etme mücadelesi demokratik bir gelenektir. Erdoğan’a göre ise bu bir darbe oluyor.
Toplumun bir kesimi çıkıp askeri darbelerden birine sahip çıkarak kutsarken, bir başkası Öcalan’a terörist bebek katili diye bağırıyor ama Abdullah Çatlı’ya reis diye bu teröristi anıyor.Bir başkası çıkıp kamu malını çalan,ihaleye fesat karıştırana hırsız derken.. Bir başkası Erdoğan’a biat edip kutsal dini Erdoğan’ın iktidarı ve çıkarlarına uyarlayanlar var; bunlar hem de ilahiyatçı din adamları. Bunlara parti müftüsü deniliyor; bu parti müftüsü yolsuzluğun hırsızlık olmadığını, Erdoğan’ n hayır sever dediği rüşvet dağıtan Rıza Zarrap gibilerine hırsızları hayır sever adam diye yere göğe sığdırmıyorlar.
Sahi Erdoğan niye kendi atadığı başbakanına darbe yaptı, müsamere Başbakanın danışmanı gazeteci 22 Mayıs 2016 tarihini, neden ulusal Bayram olmasını öneriyor?
Erdoğan müsamere Başbakanına niye darbe yaptı biliyor musunuz?
Bir:Davutoğlu’nun Türk usulü Milli Başkanlığa geçilmesi konusunda isteksiz olması.
İki:Paralelciler dedikleri FETÖ terör örgütü cemaatin adamlarına ve iş yerlerine Erdoğan kadar istekli olmaması.
Üç: HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda ağırdan alması,PKK 2013 yılına dönerse çözüm süreci tekrar başlar açıklaması Erdoğan’ı çileden çıkarttı.
Kürt illerine yapılan silahlı ve yerle bir edilen operasyonları Davutoğlu ağlayarak karar vermiş,Karar gazetesinden bir gazeteciye Davutoğlu’nun eşi konuşmuş; bu sözü bugüne kadar kimse yalanlamadı.
Tabi başka konularda da Davutoğlu Erdoğan farklılıkları medyanın önünde oluyordu ama Müsamere Başbakanı Cumhurbaşkanı ile milim farkımız yok diyordu. Gazetecilerin ve akademisyenlerin tutuklanması ve medyanın üzerindeki baskılar gibi.
Artık hangi darbenin günü bayramımız olsun, sivillerin yaptığımı yoksa askerlerin mi?
En iyisi asker=sivil karışımı darbe günü bayram ilan edilmeli.
Askerler ülke yönetimine el koyduklarında derlerdi ya; ”biz bu devleti sokakta bulmadık” şimdi bu sözü Erdoğan’da sık söylemiyor mu?
Artık ortak bir darbe bayramının tarihi belli oldu gibi toplumun büyük bir oranında mutabakat oluşmuş gözüküyor askerlerde bu tarihe sıcak bakıyorlar.
İlker Başbuğ Paşa demiyor mu 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu değil, hükümete yapılmış bir darbe girişimi diye.
“22 Mayıs Ulusal Bayramımız “ oldu duyduk duymadık demeyin.
Resmi tatil günü ederler mi onu da MGK’lu belirleyecek herhalde.
Yazarlar
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025