Mehmet TIRAŞ
Seher, 13 Aydır Edirne cezaevinde yatan siyasi tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde yazdığı,Dip Not yayınlarından çıkan kitabının adı.
Seher, 2017 yılında raflarda yerini alan,okurlarıyla buluşan ağırlığı çilekeş kadın hikayelerini kapsayan ve farklı yönleriyle hayatın içinden çıkarılarak örülen ama kurgu olmayan bir kitap.
Yazar, ülkenin kanayan yarası kadın haklarını,katliamları ve töre cinayetlerini işleyen, değişik hikayelerle konu edilen farklı dil zenginliği ile betimlemiş eserini.
Seher, 12 öyküden her öykünün bir kurgusal fotoğrafı olan, 139 sayfadan oluşan bir edebiyat eseri olarak okurla buluşuyor..
Demirtaş, eserini katledilen ve şiddete mağdur kalan,her türlü zorluğu göğüsleyen, insan soyunu yaşatan ,insanının varlığını borçlu olduğu ve töre cinayetlerine kurban giden kadınlara ithaf etmiş.
Seher,raflarda yerini alması ile birlikte kitap okurları tarafından çok büyük bir ilgi gördü.
Seher, haftalarca bestsellerde kalırken, 150 bin adet satarak bir yerde beklenmedik rekor kırdı,benim okuduğum 9’cu baskısı.
Kitaba gelince yazarın gerçekten akıcı bir dilinin olduğu ve okuru içine çektiğini, sıkılmadan sayfaları peş peşe çevireceğinizi, hatta kitabı bitirmeden elinizden bırakamayacaksınız, bırakmaya kalksanız da kitap sizi iradeniz dışında kendine bağlayacaktır.
Seher’in bir başucu kitap olduğunu baştan rahatlıkla söyleyebilirim.
Yazar 12 hikayeyi birbirinden ayrı konular içinde farklı örgüsü içinde bağlamından koparmadan götürüyor.
Kimi kadın Seher gibi temiz aşk duygularının kurbanı olup, üç erkek tarafından kaçırılarak tecavüze uğrarlarken, aynı Seher bu tecavüzü sanki kendi isteğiyle kabul etmiş gibi, üç erkek olan babası ve iki kardeşi tarafından töre cinayetiyle;bayram da eline sürdüğü kınası solmadan genç yaşta hayattan koparılıyor.
Biz Selahattin Demirtaş’ı önce HDP’den milletvekili olarak meydanalrda düşündürerek güldüren konuşmalarıyla,sonra genel seçimlerde elinde sazı ile ekranlarda Türkü söylerken müzisyenlik yönü ile tandık..
Demirtaş’ın tutuklanınca cezaevinde zor şartlarda yapıp, dışarıya yolladığı resimleri ile ressamlığını,ardından bilinmez edebi yeteneğini de, Seher adlı kitabı çıkartması ile de yazarlık yönünü tanımış olduk.
Demirtaş’ın bir yeteneğini daha kamuoyu öğrenmiş oldu, o da; cezaevinde şarkı sözü yazdığını ve bu sözlerin bestelendiğini ve yakında (Şarkı mı Türkü mü şuan onu bilemiyoruz)müzik piyasasına çıkacağını medyadan okuduk.
Gördüğünüz gibi sadece siyaseten değil, sanat ve edebiyat yönü ile toplumuna tutuklu da olsa ceza evinden umut veren,ışık saçan bir yetenek Demirtaş.
Demirtaş aynı zamanda nüktedan bir kişiliğe de sahip.
Kitaba gelince,yazara ve siyasi düşüncesine katkı olsun diye kitabı okumayın; yazarın ortaya çıkarttığı 12 öykünün her birinin hikayesi mutlaka sizin de hikayenizdir.Dahası yaşadığınız toplumda ve ülkenin değişik coğrafyalarında kadın haklarının ve kadınların ızdırabını, cinsiyetinden dolayı başına gelen olayları,tecavüzü, kanınızı donduran töre cinayetlerini de okuyacaksınız.
Bu hikayelerden kitap’ta kitabın da adını alan “SEHER” in dramatik hayalinin sevdiği erkek ve iki arkadaşı tarafından orman da nasıl bir tecavüze dönüştüğünü; tecavüzden sonra da babası ve kardeşleri tarafından, küçük kardeşi tarafından silahla başına sıkılarak töre cinayetine kurban seçildiğini; gözyaşlarınızın damlaları okuduğunuz sayfaya düşerken insanlığınızdan utanacaksınız.
Seher’in öyküsünü okuduktan sonra kitabın kapağını kapatıp bir kaç saniyede kendinize gelmekte zorlanacaksınız,ben böyle bir duygu ile bir kaç dakika sonra kendime geldim.Eminim, siz de okuyunca bir kaç dakika bunlar gerçek mi veya bunlar benim ülkem de mi olmuş diye, kendinize soracaksınız.
Yazarın siyasi kimliğine bakarak kitabı okumama gibi bir yolu seçmeyin, eğer böyle düşünerek kitabı okumazsanız; çok önemli olan bu eserde geçen ülkenizde yaşanmış vahşi kadın hikayelerini,insanlık dramını kaçırmış olursunuz.
Kitabı okuduğunuzda yazarın hiç bir hikayesinde siyasi düşüncesini öne çıkartmadığını; yarattığı karakterlerde bir siyasi yorum ve öneri geçmediğini görecek ve ön yargılarınız kırılacak.
Ben bu kitabı çok önemsiyorum ve onun için de kitap üzerine bir yorum yazısı yazmanın ötesinde; kitap okurlarının, yazarın siyasi kimliğine bakarak bu eseri kaçırmamaları açısından kitabın tanıtımına katkı olsun diye kaleme aldım.
Yazar özel olarak kadın hikayelerini,kadınların yaşadıklarını yazıya dökerek anlatması çok önemli bir konu;kadınların bizim gibi gelişmemiş eril toplumlarda hayatlarını idame etmek,aşklarını yaşamak için ne kadar ilkel zor şartlarda yaşadığına dikkat çekiyor.
Seher’i okuduğunuzda mutlaka bir arkadaşınıza veya bir tanıdığınıza önereceksiniz, bundan adım gibi eminim.
Dilerim Demirtaş bizlere böylesi daha güzel edebi eserler yazar bizde zevkle okuruz.
Şimdiden yazarın eline kalemine sağlık derken..
Demirtaş’ın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşarak, bizlere sanat ve edebiyat üzerine daha güzel eserler üretmesini diliyorum.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025