Mustafa Karaalioğlu
16 Nisan’dan hemen sonra ülkenin ihtiyacı olan şey topyekün ve hissedilir bir “onarım”dı. Henüz böyle perspektif oluşmuş değil ama ihtiyaç büyüyerek devam ediyor. Rutin olarak zaten gerekli olan böyle bir hamleyi, ilaveten 15 Temmuz darbe girişimi ve terörle mücadele süreçlerinin ürettiği atmosfer de zorunlu kılmaktadır.
Hukukun ve demokrasinin güçlenmesi, hasar gören bölgelerinin tamiri şarttır. Bununla birlikte, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelede gevşeme veya yumuşama seçeneği de yoktur.
İkisi birden kolay süreçler değil ama artık ertelenemez…
Türkiye, zannettiğimizden çok daha fazla uluslararası sisteme entegre bir ülkedir. Sadece 2023 hedefleri bile bu entegrasyonun boyutunu ve hacmini ortaya koyuyor. Daha çok üretmek, daha çok satmak, daha fazla ürün geliştirmek ve bütün bunları yaparken de sermaye biriktirmek gibi muazzam hedefleri olan bir ülke dünyayla yakın ve sürekli temasa mecburdur. Çin ya da Rusya veyahut petrol zengini küçük bir ülke olmadığımıza göre işbirliğinin yolu da önce demokrasiden geçer. Güçlü ve güvenilir hukuk sistemi ile istikrar vadeden bir demokrasi bu yüzden Türkiye için refah demektir.
***
Mesela, ne kadar anlatsak ve aksini söylesek de OHAL düzeninde hukuk devleti fotoğrafı vermek mümkün değildir. Ve mesela bu kadar çok sayıda gazetecinin tutuklu olmasını da anlatmak mümkün olmuyor. Nitekim, dünyayla her temasta bu maddeler üzerinde bitmek tükenmek bitmeyen tartışmalara muhatap oluyoruz. Çünkü, Batı ile irili ufaklı her türlü işbirliğinin temelinde hukuk düzeninin kalitesi yatıyor ve aşikar olduğu üzere biz de bu üniteden sürekli sorgulanıyoruz.
İçeride onarım gerekirken dışarıda da onarılması gereken ilişkilerin sayısı giderek artıyor. Değil Türkiye gibi orta ölçekli bir ülkenin, süper güçlerin bile kaldıramayacağı kadar problemli ilişkilerimiz bulunuyor. Buna neden gerek duyduğumuzu ve bize ne faydası olduğunu sorgulamanın zamanı gelmiştir.
Haklı haksız aramak veya “Onlar da şunu şunu yaptı” demek içimizin boşalmasına yarar ama gerçeği değiştirmez. Her iyi ilişki bir güvenlik problemini eksiltmek ve ekonomide bir hamle potansiyeline sahip olmak demektir. Kötüleşen ilişkiler de tersi…
***
Türkiye’nin AB müzakere sürecinden tutun da 15 Temmuz’da görmediği desteğe kadar, PKK ile mücadeleden YPG’ye verilen silahlara kadar Avrupa ve ABD’den sayısız alacağı olması gerçeğimizi değiştirmiyor. Çünkü, alacaklı olmak haklı olmayı garanti etmiyor. Hem alacaklı, hem haklı olmalı ve hem de bıkmadan usanmadan diplomasinin dilini kullanmaya devam etmelisiniz. O denklemden çıkmak alışveriş yapamaz hale gelmek demektir. Yani FETÖ iadelerinde zaten azalmış avantajı kaybetmek, yani PKK ile mücadelede müttefik kaybetmek, yani daha az mal ihraç etmek ve buna mukabil daha fazla mal almak zorunda kalmak gibi…
Dünyaya rest çekmek çoğu zaman heyecan vericidir ama bu ülke artık içe kapanma eşiğini çoktan geçtiği için sürdürülemez. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da görüyor, Başbakan Yıldırım da… İpleri tümden koparmamak ihtiyatı ve mesela yabancı yatırımcılara birinci ağızdan teminat verme girişimleri bu eğilimin işaretidir. Ülkenin hedeflerinden sorumlu olan liderler olarak gerçeği en iyi onların görmesi de doğaldır.
İhtiyacımız olan bu gerçek doğrultusunda içeriden başlayarak hukuku ayağa kaldırmak ve demokrasiyi yine AK Parti iktidarı yıllarındaki seviyeye yükseltmektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025