Mustafa Karaalioğlu
Sosyolojik, siyasi ve ideolojik temalı tartışmalarda usül yoksa veya baştan reddedilmişse netice almak imkansızdır. Böyle durumlar çoğu zaman zaten netice almamak amacıyla zorlanır ve aslolan, olayların kendi lehine fayda üretmesidir. Yani, olguların çarpıtılması, kuralların çiğnenmesi, gerçeklerin gizlenmesi sanıldığı gibi ayıp değil normaldir. Hatta, gerçekler işe yaramayacağından çarpıtma onlar için kaçınılmazdır.
Yeni Zelanda’da yaşanan menfur ve meş’um katliamın ardından bizim durumumuz da bundan ibarettir. Analizinden taziyesine kadar en tecrübeli olmamız gereken konuda, her şeyi elimize yüzümüze bulaştırdık. Eski tartışmaların ve konuşmaların bile çok gerisine gittik. Gerçeklerle ilgisi olmayan bir propaganda rüzgârı, acıyla dayanışmayı umursamayan bir hamaset ve geride kalacak hasarı hesaba katmayan bir coşku… Tablo bundan ibarettir.
Çünkü, en basit ve sıradan doğruları sessizce dile getirmeye çalışanlar dahi bastırılıyor. Bastırılmak şöyle dursun ne Haçlı yandaşlıkları ne emperyalist ajanlıkları kalıyor. Her fırsatta din iman barometresiyle kafalarına vurulması cabası… Üstelik vuranların kahir ekseriyeti de dinle imanla barışıklıkları bilinmeyen nevzuhur taife…
* * *
“En basit doğrular” nelerdir, hatırlayalım…
1- Böyle vahşi katliamların dini motivasyonu vardır. Kendisini Hıristiyan kimlikle tanımlayan teröristler çoğu kez faşist eğilimler de taşırlar.
2- Dünyada ciddi bir islamofobi problemi vardır. Sebepleri ayrı tartışma konusu ama problem giderek büyümektedir.
3- Nasıl IŞİD eylemleri İslam coğrafyasında sağduyulu çoğunluğun nefretini kazanıyorsa, Yeni Zelanda ya da Norveç katliamları da Hıristiyan dünyada çoğunluk nezdinde aynı reaksiyonla karşılanıyor.
4- Batı medyasında bazı kurumların böyle eylemlere yeterince tepki vermediği doğrudur ama çoğunluğu açıkça lanetlemektedir. Durum, farklı vakalarda İslam dünyasıyla benzerlik arzetmektedir. Gri alan siyah ve beyazdan her zaman büyüktür.
5- Müslümanlarla arası hoş olsun olmasın dünyanın bütün sorumluluk sahibi liderleri böyle eylemlerden kaygı duyar. Yani, hepsi Yeni Zelanda Başbakanı kadar cesur ve açık yürekli olmayabilir ama kaygıda eşittirler. İnsani gerekçeler bir yana, ne ülkelerinin ne de dünya yönetilebilir olmaktan çıkacağını bilirler.
6- İslam dünyası acılıdır, kederlidir ama olup bitenleri anlama ve bir vadede önleme konusunda zengin düşünce birikimi de vardır. Ne yazık ki her defasında hamasetin galip gelmesi sağduyunun mecalini azaltmaktadır.
* * *
Bütün gerçekler elbette 6 maddeden ibaret değil ama bunları dile getirmek bile maliyet üretiyorsa durup düşünelim.
Mesele ne kadar büyük olursa -ki büyüktür- evvela tartışmayı öğrenmeli, gerçeği bulup çıkarmayı bilmeliyiz. Bu iki karakter yoksa gerisi bilek güreşinden ibarettir ve ölene de kalana fayda sağlamaz. Sadece bu meselede değil her kritik olayda gerçekleri söylemeyi suç, söyleyeni de kriminalize etmekten vazgeçelim. Zira, inkâr etmek gerçeğin mahiyetini ve gücünü değiştirmiyor. Gerçeğin gücünü hatırlatmaya gerek yok, tecrübeyle sabittir.
Bu vesileyle tekrar, Christchurch’te hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025