Roni MARGULIES
|
Müslüman değil, Müslüman düşmanıymış! Ama tüm Norveçliler ve tüm Avrupa haberi duyduğu anda “Terör eşittir İslam” ve “Bombacı eşittir Müslüman” formüllerini hatırlayıp uyguladı, hemen gerekli sonuçları çıkardı. Bunlar, Batı dünyasında her şeyi açıklayan ve doğruluğundan kuşku duyulmayan formüller. E = mc2 gibi mesela. Enerji eşittir cismin hareketsiz haldeyken kütlesi çarpı ışık hızının karesi. (“Ulan bu ne demek, benim hayatımı ne şekilde etkiler?” diye merak ettim, biraz bakındım. Baktığım sayfada KE = mc2 – m0 / √1 – v2 / c2 x c2 = mc2 – m0c / √c2 – v2 formülünü görünce okul yıllarımda fizikle niye hiç ilgilenmediğimi hatırlayıp hemen sayfayı kapattım.) Işık hızıyla değil de Müslümanlıkla ilgili formülleri tüm Avrupalı gazeteci ve televizyoncular iyi bilir. Bombanın patladığı ve gençlerin öldürülmeye başlandığı anda, İngiltere’nin kalburüstü medya kuruluşlarına baktım: Guardian ve Financial Times gazeteleriyle BBC. İçimde bir korku yok değildi. “Bu işin altından meczup bir Müslüman veya El Kaide çıkarsa yandık, İslam düşmanlığı önünde durulmaz hale gelecek” diye düşündüm. Ve korkularım doğrulandı. Tüm bu ciddi, ağırbaşlı, ‘tarafsız’ yayın organlarının manşetinde “Terörizm” vardı. “Müslüman” kelimesi yoktu manşetlerde. Ama zaten gerek yok. “İzafiyet” dedikten sonra “Einstein” demeye nasıl gerek yoksa, “terörizm” için tamamlayıcı sıfatlar kullanmaya da gerek yok. Avrupa’da arif olan da anlar, olmayan da. “Terör” manşetli Guardian’da daha sonra Norveçli bir sosyalist şöyle yazdı: “En az 10 yıldır, terörün doğudan geldiği anlatılıyor bize. Her Arap’ın kuşkulu olduğu, tüm Müslümanların suçlu olduğu anlatılıyor. Hava meydanlarında hep koyu renkli insanların sorguya çekilip arandığını görüyoruz; ‘hoşgörümüzün’ sınırları hakkında hiç bitmeyen tartışmalar yapıp duruyoruz. İslam dünyası ‘öteki’ durumuna geldikçe, ‘biz’ ile ‘onlar’ arasındaki farkın onların rahatlıkla ve hiç düşünmeden insan öldürebilmesi olduğuna inanır olduk.” Ve bunun sonucunda, haberleri duyduğunda ilk tepkisi “İşte, ‘onlar!’” oluyor. Bastıramıyor bu tepkiyi, engelleyemiyor. Devletin propagandası içine işlemiş çünkü, içgüdü haline gelmiş. Oysa kendisi anlatıyor, Norveç’te İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan az sayıda siyasî şiddet olayından hiçbirinin Müslümanlarla alakası yok. Hepsi, istisnasız, faşistlerden ve diğer ırkçı gruplardan kaynaklanmış: 1970’lerde sosyalist kitapçıları ve 1 Mayıs gösterisini bombalamışlar; 1980’lerde iki faşist “ihanet” nedeniyle kendi arkadaşları tarafından öldürülmüş; daha yakın geçmişte Asya kökenli iki Norveçli çocuk ırkçı saldırılara maruz kalıp ölmüş. Buna rağmen, bomba patladıktan hemen sonra, Oslo sokaklarında uzun boylu sarışın faşistler değil, peçeli kadınlar, kıvırcık saçlı, koyu renkli erkekler taciz edildi. Tacize uğrayanların ötesinde, Norveç’te yaşayan 80.000 Müslüman’ın hepsi, korku içinde evine çekilmiş, hayatını ve geleceğini gözden geçirmiş, mücrim gibi titremiştir. Norveç ordusu 10 yıldır Afganistan’da savaşıyor. Irak’ı işgal edenler arasında Norveç askerleri de vardı. Ve bugün Libya’yı bombalayan pilotların bazıları Norveçli. Suçlu kim? Kabil’de, Bağdat’ta ve Trablus’ta insan öldürenler değil, öldürülenler. Ve öldürülenlerin akrabaları. Basit, değil mi? E = mc2. Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda, jeopolitik ve ekonomik nedenlerle dünyanın bazı yerlerini bombalayıp işgal edeceksen ve bu vahşeti kendi halkına meşru göstermen gerekiyorsa, bombaladığın insanları “vahşi, gözünü kan bürümüş, bombacı düşmanlar” olarak anlatman gerekir. Müslüman düşmanı ırkçılığın Batı’da maddî temelleri belli. Bizdeki ırkçılık ise salaklık düzeyinde: “MOSSAD Üzerinde Fikir Birliği – Norveç’teki saldırının ardından uzmanlar saldırının arka planını sorgulamaya başladı. Uzmanlar, Filistinlilere milyonlarca dolar maddi yardımda bulunan Norveç’in saldırılardan beş gün önce Filistin’in temsilcilik düzeyini Diplomatik Misyon’a yükseltmesine dikkat çekti.. Saldırganın mason locasındaki fotoğrafları Norveç’in Filistinlilere yaptığı yardımlarla birleşince, karanlık noktalar gün yüzüne çıkıyor.” Yahudiler, MOSSAD ve masonlar olmasa, belli ki Müslümanlığın önü açılacak, herkes Millî Gazete okuyacak!
|
|
|
|
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023