Ali BAYRAMOĞLU
Bir süredir, 28 Şubat'la ilgili 'önce asker' vurgusu yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim.
Küçük bir 'temizlik'le başlayalım:
Şüphe yok, 'önce asker vurgusu' darbeye katılan, darbecilerle işbirliği yapan sivillerin, gazetecilerin, işadamlarının, rektörlerin ve diğerlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.
Bu sorumluluk kimileri için siyasi, kimileri için kanuni, kimileri için etik. Ve her sorumluluk hakettiği düzeyde bir yaptırımı, etik, ahlaki, kanuni yaptırımı gerektiriyor. Askeri olandan arınmak, sivilleşmek, yeniden yapılanmak her düzeyde yüzleşmeyi, yaptırımı kaçınılmaz kılar.
Buna da şüphe yok!
Ancak darbelerin sivil unsurlarıyla 'hesaplaşma' duygusu ile hareket edip asli olanı gözden kaçırmak, bu çerçevedeki yaptırım sürecine hakettiği değeri vermemek, bu süreci eksik bularak gölgelemek kabul edilebilir bir durum değildir. Bu, bugünün siyasi mücadesi içinde dünü yeniden sahaya sürmek için yapıldığında da ilke yerine faydayı körükleyen son derece yanlış ve yanıltıcı bir tutumdur.
Türkiye'de vesayetçi zihniyet, yıllarca 'siyasetçinin bıraktığı boşluğu asker doldurur' tezine sarılmış, askeri dokunulmaz, sivili ise kirli ve sorumlu olarak tanımlamıştır. Öylesine ki darbe mağdurları bile, tüm faturayı askerle iş tutan, onu tahrik eden, ona zemin hazırlayan sivillere keserken, askeri dolaylı olarak koruma altına almışlardır. 27 Mayıs-CHP-asker ilişkisinin keskin ve İnönü merkezli ele alınış biçimleri buna örnektir.
28 Şubat günlerinde ben dahil kimi kalemlerin verdiği en önemli kavga bu tezin ters yüz edilmesi, askerin vesayet düzeninde özerk, kurucu ve asli sorumluluğunun altının çizilmesi olmuştu.
Bugün aynı tez farklı mülahazalarla devreye giriyor. Bu kez mekanizma 28 Şubat'ı destekleyen sivillerle bugünün muhalif çevreleri arasındaki anakronik özdeşlik kurma işlemi üzerinden yürüyor.
Özetle, özü doğru, ama ölçü ve terkibi bozuk 'sivil sorumlu vurgusu' üzerinden askerin sorumluluğunu dolaylı olarak gölgeleyen tutumlar git gide irrite edici bir hal almaktadır.
Nitekim 28 Şubat MGK tutanaklarının yayınlanması sonrası yaşanan 'yorum körlüğü' bu halin sonuçlarından birisi değil midir?
O tutanaklardaki, MİT'in, askerle 'ön hazırlığa ve temasa dayanan' sorumluluğunun atlanması, Karadayı'nın açık darbe tehdidinin BÇG dışında oluşturduğu 'suç hali'nin görmezden gelinmesi bunun çıplak örnekleri değil midir?
Sivil sorumluluğu örtmeden 'önce asker vurgusu' yapmak işte bu nedenlerle gerekli ve aslidir.
Askeri imparatorluktan askeri cumhuriyete geçmiş bir ülkeyiz. Yasal düzenlemelerimizin ruhu yıllarca askerin varlığına, özerkliğine, gücüne yönelik oldu. Bu düzenlemeler askere yetmediği zamanlarda ülke darbelere, muhtıralara tanık oldu...
Bu dokuyu temizlemeye yeni başladık.
Her kim bugün Türkiye'nin karargah açısından asker meselesini aştığını düşünürse yanılır.
Doğru yoldayız, ama yolun başındayız.
Asker vesayet düzeninin izlerinin geri gelmemek üzere silinmesi, ordunun doku ve zihniyet olarak sivilleşmesini gerektirir. Bu tür bir sivilleşme, sadece askeri kontrol altında tutmakla değil, içeriden ve sürekli denetlemekle, her tür siyasi nitelikli askeri çıkışı yaptırıma tabi tutmakla, buna uygun asker nesli yetiştirmekle, bunlara gerektiği siyasi değer ve önemi vermekle mümkündür.
Sürmekte olan 28 Şubat davası da bu çerçevede model bir davadır. Sivil unsurları aklayan değil, askeri unsuru yakalayan bir davadır.
28 Şubat'ın Harekat Dairesi Başkanı, EMASYA'nın mimarı, BÇG'nın yöneticisi Çetin Doğan önceki gün 28 Şubat davasında, 'BÇG belgelerini bugün olsa da imzalarım, ülkede tehdit varsa TSK bunu anlatır, görevi budur' diyordu.
Bugün bu görev yargılanıyor.
Değişim yönetenlerin değişmesi değil, dokunun değişmesidir.
Bunun için 'önce asker'...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025