Ali BAYRAMOĞLU
Siyasi yelpaze siyasi ve anayasal gelişmelerinin baskısıyla hem yapısal hem şekli değişiklik geçiriyor. Yeni Türkiye’nin toplum-siyaset ilişkileri ve siyasi söylemi bu alanda üreyecektir.
Mart seçim sonuçlarının yarattığı hareketlilik iktidar kadar muhalefet alanını da kaplamış durumda. Sorular şunlar: Muhalif alanda neler oluyor, olabilir? Bu alan kimlerden oluşuyor ve ayırtedici özelliği ne?
Yeni bir muhalif alan oluşumu
Türkiye’de hem siyasi yelpaze, hem siyasi muhalefet, son yılların siyasi ve anayasal gelişmelerinin baskısıyla ve ana çatışma eksenlerinde yaşanan kaymalarla, her geçen gün ivmesi yükselen hem yapısal hem şekli değişiklik geçiriyor. Türkiye’de bugün muhalefet, dün olduğu gibi, sadece iktidar dışı ve karşıtı farklı siyasi aktörlerin kümelendiği bir siyasi katman olarak tanımlanamaz. Siyasi muhalefet, aynı zamanda, (hatta amorf bir küme olmaktan daha fazla), muhalif siyasi partiler arasındaki ortak paydalar etrafında oluşan, her bir siyasi aktörün tekil varlığını aşan ve kendi başına anlam taşıyan bir oluşumu, “siyasi bir alan oluşumunu” ifade etmektedir. CHP, İYİ Parti, SP, HDP ve diğer muhalif partiler, şu ya da bu noktada, şu ya da bu araçla, hep birlikte ve bireysel seçmen ittifaklarıyla bir blok oluşturmaktadır. Bu blok onu oluşturan parçalardan, yani her bir muhalif siyasi partinin tekil varlığından, en azından güç ve siyaset tarzı olarak daha farklı, belki de fazla anlam taşımaktadır.
Bu gelişmenin iki nedeni var.
İlki, hakim siyasi parti modelinin getirdiği tekelleşme ve keyfileşme, demokrasiye yönelik tahribat ve bunun artma riski, adalet duygusunun uğradığı örselenme, hemen tüm muhalif grupların temel siyasi arayışını, bu hakim siyasi yapıyı, yenmek, geriletmek, ikame etmek haline getirmiştir. Nitekim son yerel seçimlerde İYİ Parti, SP, HDP gibi birbirinden farklı, biriyle çelişen siyasi partilerin temel stratejileri bu istikamette şekillenmiş, bu durum doğrudan ve dolaylı ittifaklar, ortak hedefler üretmiştir.
İkincisi, yeni anayasal düzenin kutuplaşmayı teşvik eden düzenlemeleriyle ilgilidir. Yeni siyasi düzende belirleyici siyasi yarışma, yürütme gücünü elinde tutan, devletin diğer anayasal organlarıyla ilgili ciddi yetkilere sahip cumhurbaşkanlığına ilişkin iki turlu seçimleridir. Bu seçim sistemi, ilk turda en çok oy alan iki adayın ikinci turda yarışmasını veya çok güçlü bir aday karşısında birinci turda ortaya çıkacak ve siyasi güçleri iki cepheye ayıracak ittifaklar düzeni öngörmekte, tam anlamayla çoğunluk gücü ve fikri üzerine oturmaktadır. 23 Haziran seçimlerinin de gösterdiği gibi, bu iki unsur birlikte, gerek siyaset arenasını gerek toplum-siyaset ilişkilerini, “seçmen ittifaklarına” ve partiler düzeyinde “ittifaklar siyaseti”ne doğru itmektedir. Nitekim ülke son beş yıldır iktidardan muhalefet güçlerine siyasi ittifakların şekillendirdiği bir siyasi arena düzenine sahiptir.
Genişleyen alan, değişen yelpaze
Muhalif alan, özellikle 2013-2014’ten yana hem toplumsal düzeyde hem siyasi partiler bakımından sürekli bir genişleme yaşıyor. Bu alanın siyasi hacmi son beş yıl içinde, toplam seçmen üzerinden yüzde 40’lardan yaklaşık yüzde 50’lere ilerlemiş bulunuyor ve bu artış yükselen bir ivmeye sahip.
Söz konusu genişleme, muhalif alanın iç niteliği ve siyasi yelpazenin yeni dokusuyla ilgili iki önemli noktaya işaret ediyor.
Öncelikle bu genişleme, Türkiye’de yüzde 60-40’larda seyreden sağ-sol ve kültürel kimlik eksenli temel bir siyasi ayrışmanın yanına, siyaset yapma tarzı üzerinden oluşan kuvvetli yeni bir siyasi bölünme üzerinden yaşanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, kültürel ayrışmanın yanına, “kimlik ve ideolojik eğilim bakımından kendi içinde heterojen dokulu” siyasi kutuplaşma eklenmekte ve muhalif alanı önemli ölçüde bu yeni girdi tanımlamaktadır. Bu durumun, siyasi normalleşme ipuçlarını barındırdığı söylenebilir.
Bu alana, CHP, İYİ Parti, HDP’ye, parlamentoda temsil edilmeyen diğer muhalif siyasi partilere, şimdi de Ali Babacan’ın kuracağı yeni muhafazakar-merkez siyasi parti ekleneceği anlaşılıyor. Babacan’ın partisinden ayrılırken yaptığı açıklama, kuracağı partinin AK Parti’ye rakip ve alternatif olmak kadar, bu iddiasını çok muhalefet alanın muhafazakar büyük parçası olarak sürdüreceğini gösterdi. Kaldı ki, bu, gerek ittifaklar zorunlukları gerekse siyasi duruş bakımından kaçınılmaz durumdur.
Muhalif alanının yaşadığı büyümenin ekonomik krize, istikrar arayışına, kutuplar karşısında merkezin yeniden oluşması talebine dayalı birçok farklı nedeni bulunuyor. Ancak asıl önemlisi, bu tablonun, hem niteliksel olarak Türkiye’nin kabarmakta olan ve her geçen büyüme eğilimi gösteren yeni sosyolojik dalgasına işaret etmesi, hem niceliksel olarak iktidar sahasından kopan ve bundan sonra da kopacak parçalarla kritik eşiği geçmek üzere olduğunu göstermesidir.
Diğer yandan muhalif alan genişleme eğilimi gösterdiği oranda, daha heterojen ya da çok parçalı hale geliyor. Diğer bir ifadeyle siyaset arayışları ve siyasi iktidara itirazlar arttıkça, yeni kurulan siyasi partilerin, sahaya inen aktörlerin sayısı arttıkça bu nitelik yoğunlaşıyor. Aynı alanda, örneğin, İYİ Parti ile HDP, biri yüzde 7 diğeri yüzde 11 seçmen gücüne sahip ve siyasi tutum bakımından tam uzlaşmaz görünen iki siyasi parti buluyor.
Yeni söylem ve siyaset imkanları
İlk bakışta parçalı ve karşıt kutuplardan oluşan bu yapı, muhalif alanın organize olması, bütünleşmesi açısından, şüphe yok ki, kimi sorunlar içeriyor. Ancak pratik gösteriyor ki, bunun yanında, aynı yapı, siyasi partiler arasındaki ilişkilere yeni girdiler sağlıyor, (Türk siyasetinin temel eksiği olan) müzakere, pazarlık, uzlaşma gibi imkanlar da sunuyor. Nitekim CHP-İYİ Parti-HDP arasındaki ilişkilerde olduğu gibi yakınlaşmalar dolaylı oluşabiliyor, antagonist aktörler dolaylı yollardan aynı adayda buluşabiliyor. Bunu destekleyen, tıkandığı anlarda önünü açan, siyasi partilerden bağımsız davranmalarını sağlayan bir diğer önemli unsur da (Türkiye için yeni bir siyasi girdi sayılabilecek) sandık başı, bireysel seçmen ittifaklarıdır. Nitekim 31 Mart ve 23 Nisan seçimlerinin bu bakımdan hem bir örnek hem siyasi partilerin hareket imkanlarına işaret eden bir model oluşturmaktadır.
Muhalefet alanında oluşan örgütlü ya da kendiliğinden bu ittifakların, ortak seçmen hassasiyetlerini besleyerek, farklı muhalif siyasi partiler arasında köprü oluşturduğu da söylenebilir. Örneğin İmamoğlu’nun “ortak alanları, değerleri, çatışma yerine uzlaşma arayışını” öne çıkaran söylemiyle kendi siyasi partisinin bir adım önüne geçmesi, partiler ötesi bir ortak seçmen hassasiyetini harekete geçirmiş, siyasi partileri, örneğin CHP’yi bu dile davet eden bir çerçeve oluşturmuştur. Ali Babacan’ın kuracağı yeni siyasi parti de, siyasi pozisyon merkezli olmaktan çok, kuvvetli sorun çözüm projelerine dayalı, baskın liderlik yerine kolektif yönetimi öneren muhtemel siyaset tarzıyla böyle bir işlevi yerine getirebilir.
Tüm gelişmeler ve ihtimaller, açıktır ki, muhalif alanın kuşatıcı bir siyaset üretim zemini olmasına işaret ederler.
Bunlar yanında muhalif alandaki siyasi partilerin aralarındaki ilişkiler ve yarışmalar kendi başına son derece önemlidir. 1970’lerden bu yana ilk kez bu denli kuvvetli çıkış yakalayan CHP, yüzde 10’luk seçmen kitlesi ve siyasi yapısıyla HDP, Babacan ve Davutoğlu’nun kuracağı muhafazakar-liberal siyasi partiler taşıyıcı bir rol oynayacakları muhakkaktır.
CHP-HDP ilişkileri farklı bir biçim kazabilir mi? Yeni siyasi partiler, İmamoğlu söylemi, CHP arasındaki ilişkiler nasıl bir denklem oluşturur? Kim, ne, nasıl öne çıkar.
Önümüzdeki dönem yanıt bekleyecek sorular bunlardır.
İşin bu boyutunun başka yazılarda ele almak üzere...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025