Ali Saydam
Perşembe akşamı Topkapı Sarayı’ndaki Konyalı lokantasında bir davet vardı. Kültür ve Turizm Bakanı görevini yeni üstlenmiş olan Numan Kurtulmuş bey, mahiyetindekilerle birlikte 20 kadar kültür insanını bir araya getirmişlerdi.
Bakan, çok kısa fakat bana sorarsanız tarihî bir giriş konuşması yaptı. Dedi ki:
“İktidarlarımız döneminde teknoloji ve ekonomi alanında millî bağımsızlık için çok ciddi adımlar atılmıştır. Aynı şeyi, geçmişte pek çok olumlu girişimde bulunulmuş olmasına rağmen millî kültür alanı için söylemek zor. Oysa bilindiği üzere kültür alanında millî bağımsızlığınızı koruyamazsanız, diğer alanlardaki kazanımlarınızı da koruyamazsınız!”
Bakan, tam dört saat boyunca katılımcıları sırayla dinledi. Herkesin ne kadar söyleyeceği söz varmış meğer…
Hem maiyetinden Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Müsteşarı Ömer Arısoy, İst. İl Kültür ve Turizm Md. Coşkun Yılmaz ve Topkapı Sarayı Müze Bşk. M. Sabri Küçükaşçı söylenenleri not ettiler; hem de bizzat bakan bey, itina ile her şeyi kaydetti.
Söylenenleri aşağıda özetlemeye çalışacağım. Önce katılımcılar kimlerdi, onu yazalım; sonunda da bu konuyu neden bu kadar önemsediğimize değinelim.
Alfabetik sırayla şu kişiler söz aldılar: Ayşe Böhürler, Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Beşir Ayvazoğlu, Cevat Özkaya, Haluk Dursun, İhsan Kabil, İskender Pala, Lütfi Şen, Mahmut Erol Kılıç, Mehmet Çebi, Mustafa Ruhi Şirin, Sadettin Ökten, Süleyman Seyfi Öğün, Ş. Teoman Duralı, Şafak Tavkul, Uğur Derman, Ümit Meriç, Yalçın Çetinkaya, Yusuf Kaplan.
4 saatten benim aklımda kalanlar şunlardı:
* Millî kültür ve millî bağımsızlık meselesi sadece bir konsept ve fikrî öneri düzeyinde kalmamalı. Enerji Bakanlığının Sayın Bakan Berat Albayrak’ın liderliğinde Nisan ayında lanse ettiği ve adım adım hayata geçirerek yönettiği Millî Enerji ve Maden Politikası benzeri bir modelleme ile tüm faaliyetlerin birbirlerine entegrasyonunun sağlanması gerekir.
* Mevcut durumda milli kültürümüz emperyal kültürlerin istilası altında can çekişmektedir.
* Devlet, önceliklerini yaptığı bütçede neye ne kadar kaynak ayırdığı ile ifade eder. Tabii ki jeopolitik konum nedeniyle Silahlı Kuvvetler’e ayrılan bütçe hayli yüksek olacaktır. Ya da sağlığa, millî eğitime vb… Ancak Kültür ve Turizm’e %0.5 (binde beş) pay ayırırsanız ve de bunun %60’dan fazlasını memur maaşlarına verirseniz, arta kalan ile pek bir şey yapamazsınız… Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı’nın III. Millî Kültür Şurası’nda altını çizdiği gibi, kültür alanı ülkenin öncelikli meselesi haline gelecekse; bu ancak bütçenin artırılması için tüm baskı gruplarının harekete geçirilmesiyle gündeme gelebilir.
* Türkiye’nin içeride ve dışarıdaki algılanmasının yönetimine şu sıra birbirinden kopuk 5’ten fazla bakanlık ve kurum ilgilenmektedir. Bu insan, para ve zaman israfıdır. O nedenle bu çalışmaların mutlaka koordinatör bir bakanlıkça belli bir strateji çerçevesinde yönetilmesi şarttır.
* Şura sonrasında oluşturulmuş uygulama ve eylem planları mutlaka şura katılımcıları ve kamu oyu ile paylaşılmalıdır.
* İslam karşıtlığı meselesine karşı mücadele de bir kültürel üretim meselesidir. Tüm aydınların bu konuya sahip çıkmaları gerekir.
* Google’da Roma Bizans’ını neredeyse yeniden inşa edecek bilgi bulmak mümkünken, Osmanlı dönemi İstanbul’u hakkında hiçbir şey yoktur.
* Kültür ve Turizm Bakanlığı birbirlerinden ayrılmalıdır.
* Yabancı kelimelerin kültürümüzün en önemli ögesi olan dilimize ‘pasaportsuz’ olarak girmeleri engellenmelidir.
* Sanatçılara yeşil pasaport verilmesi, bakanların yurt dışı seyahatlerde yanlarına bir iki sanatçı almaları, Vikipedi’nin bizimle ilgili %90’ı yanlış ve eksik olan bilgilerinin düzeltilmesi, siyasilerin sıklıkla kültürel ve sanatsal etkinliklere katılımlarının sağlanması yerinde olur.
* İstanbul’un tarihî yarımadasının mutlaka bir tarihî değer olarak korunması gerekir.
Bütün bu söylenenler ve fazlası not alındı. Bakan’ın kapanış konuşması da son derece ümit vericiydi. Bakan bey, ihtiyaca cevap verecek düzeyde var olan devlet kurumlarına ruh ve kültürün yerleştirilmesi, bürokratik oligarşinin hâlâ etkisini sürdürmesi, çağın değişimini ihmal etmeyen bir devlet yapılanma sisteminin yenilenmesi gibi can alıcı konulara değindi.
Peki, biz neden bu kadar önem veriyoruz bu millî ve bağımsız kültür meselesine... Kısaca şundan dolayı:
Yeni devletin kurulması sürecinde Gazi Mustafa Kemal Atatürkdemiş ki: “Devletin temeli millî kültürdür!”
Tarih, medeniyetlerin iki yönlü yok oluşuna tanıktır: Ya kültürün koruyucusu olan devlet batmıştır, o nedenle o kültür yok olmuştur. Ya da devleti ayakta tutan kültür zaafa uğramış ve yozlaşmıştır, o nedenle devlet ve medeniyet batmıştır…
Kadim Osmanlı – Selçuklu ve İslam medeniyeti ile Türkiye Cumhuriyeti için bugün her iki tehdit de mevcuttur. İşte o nedenle kültür meselelerini önemseriz…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019