Cihan AKTAŞ
Bağlantısızlar Zirvesi ile gözler Tahran’a çevrildi geçen hafta. İran Bağlantısızlar bağı ile kendini yeniden ifadeye, Suriye politikasındaki hatalarını toparlamaya çalışıyor. Bölge ülkelerinin biraraya gelip çözüm üretmesini engelleyen bütün sebep ve açıklamalar, Suriye’de akan kanların yanında yetersiz.
Türkiye muhaliflere verdiği desteği meşru bir bağlamda sürdürme konusunda yetersiz kaldı. İran muhaliflerin maruz kaldığı zulmü tanımlamayı direniş hattının güvenliğiyle tartarken gecikti. Bağlantısızlar bir şans sundu ve İran’a.
Suriye krizi ile Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerde son yıllarda gözlemlenen nispeten uyumlu dil, bir hayli zorlandı geçtiğimiz birkaç ay içinde. Bunun bir neticesi, sosyal medyada daha da sertleşen İran’a dönük suçlamalara eşlik eden, mezhep ayrılıklarını öne çıkartan pusuda beklediği izlenimi veren klişelerle yüklü bölücü bir dil. İran Suriye’de akan kanlara, rejime verdiği mezhebî destek gerekçesiyle mi göz yumuyor? İran devrimi salt mezhebî bağlamla sınırlı bir devrim miydi?
Bu konuyu TRT Türk’te, Işın Eliçin’in yönettiği “Gazeteci Gözüyle” programında irdeledik cuma günü. Mezhepçilik tartışmalarına yoğunlaşmayı denesek de cümleler yarım kaldı.
Suriye olayları sırasında Türkiye ve Dünya medyası İran’ın mezhepçi politika gereği Suriye’yi desteklediğini öne süren, bölgenin adeta bir Sünni-Şii savaşına çekildiği izlenimini uyandıran yorumlarla kaplandı. Bu tür haberlerin içeriği İran’ın iç yapısına ve devrimden sonraki siyasal tutumuna bakıldığında, pek gerçekliğe karşılık gelmiyor.
Somut açıklama, Filistin davası. İran devrimden sonra en büyük değişimi Filistin davası nedeniyle yaşadı. Daha önce bölgede en yakın dost ve müttefiki sayılan İsrail’le ilişkilerini bu nedenle kesti. İsrail karşıtı politika, geçen yıllar içinde İran’ın yalnızlaşmasının başlıca sebeplerinden biri. “Sünni” Filistin için birçok riski göze alan bir ülke, bunu mezhepçilik adına yapmış olabilir mi? İran rejiminin hem siyasi hem de ekonomik anlamda büyük bir fedakârlıkla ayakta tutmaya çalıştığı Filistin bölgesi, hiçbir şekilde “Şii” bir karaktere sahip değil. Devrimden sonraki yılların seyri için farklı açıklamalar yapılsa bile, devrimden çok önce Lübnan’da gelişen “Şii” Mustafa Çamran’ın ve İmam Musa Sadr’ın mücadelesinin de ortaya koyduğu, İran devrimi çizgisinin Filistin’e verdiği desteğin mezhebî bir hedefe dönük olmadığı.
İran’da hâlihazırda resmî din İslam, resmî mezhep ise Şiiliktir, ancak ülkenin dörtte birinin nüfusu Sünni mezheplere bağlı. Batıda Kürtler, güney ve güneybatıda Araplar, güneydoğuda Beluçlar, kuzeydoğuda ise Türkmenler... İkide birde “kart” olarak öne sürülenAzeri nüfus bütün ülkede dağınık ve Şia mezhebine en bağlı kesimi oluşturuyor. Sünni ağırlıklı eyaletlerde Cuma imamları Sünni’dir; bu eyaletlerde din dersleri daha fazla nüfus ağırlığı olan mezhebin fıkhına, mesela Hanefi nüfus çoğunluktaysa Hanefi, Şafi nüfus çoğunluktaysa Şafi fıkhına dayalı olarak sürdürülüyor.
İran meclisinde hâlihazırda Ermeniler, Asurîler, Yahudiler ve Zerdüştiler azınlık olarak temsilci bulunduruyor. Ancak Sünni mezhep azınlık sayılmadığı için, meclisteki varlıkları seçime dayalı. Bazen Sünni eyaletlerden Şii adaylar seçilirken, Urumiye gibi nüfusu Şii ağırlıklı şehirlerde Sünni mezhebe bağlı milletvekillerinin meclise girdiği de oluyor.
İran’ın Suriye ile ilişkisinin mezhebe dayalı olduğu görüşüne gelecek olursak... Suriye nüfusu içinde Alevilerin oranı yüzde 15’ken, Sünnilerin oranı yüzde 80. Buna rağmen İran öteden beri Suriye’yi direniş hattı bağlamında ön cephe ülkesi olarak görüyor. Lübnan iç savaşı sırasında İran Lübnan yardımlarını Suriye üzerinden gerçekleştirdi. 32. Gün Savaşı sırasında ise yardımların tamamı Suriye üzerinden aktarıldı. Şimdi İran’ın en büyük kaygısı Esad’dan sonra ne olacağı. Suriye düştüğünde ablukaya alınmış Hamas ve Lübnan’a yardım nereden ulaştırılacak...
Geri dönelim İran’ın devrimci dilinde yaşanan kırılmanın inandırıcılığını nasıl etkilediği sorusuna... Bunu “Gazeteci Gözüyle” programında Işın Hanım’la da konuştuk: İran devrim söylemlerine hâkim olan “özgürlük” şiarındaki en büyük kırılmayı devrim içinde bir devrim gerçekleştiren reformistlerin bastırılmasıyla yaşadı. Ahmedinejad’ın şaibeli zaferiyle ortaya çıkan zaaf, “muhafazakâr” cumhurbaşkanının azınlık gücünü marjinal ama etkili mezhepçi bir gruba dayandırması nedeniyle de devrimin sebep ve şiarlarına aykırı mezhepçi bir söylem öne çıktı bu dönemde. Sözünü ettiğim mezhepçi söylem, ne İran devriminin şiarlarının, ne de İran toplumun karakterini yansıtıyor. Rejimin reformistlerden kurtulmaya çalışırken saplandığı(paralelini Bush söyleminde bulabileceğiniz) Ahmedinejad üslubu, Suriye kriziyle birlikte yaşanan daralmanın tetikleyicisi oldu. Devrim içindeki kırılmalar nedeniyle yaşanan donuklaşmanın “direniş hattı” algısını olumsuz yönde etkilediği de açık. Kendi “Şii” ağırlıklı, daha geniş özgürlük ve katılım talebinde bulunan reformistlerini bastıran muhafazakâr siyaset, elbet Arap hareketlerinin ruhunu kavramaya da gecikti, dolayısıyla Suriye’de de izlenen direniş cephesi politikasındaki hantallaşmanın sorunlarıyla yüz yüze geldi.
Bağlantısızlar Zirvesi ile İran Suriye konusundaki gecikmişçiliğini görece olarak ödünleme fırsatını buldu. Gelgelelim muhaliflerini bastırıyor olmasının gerçekliği derinden bastırırken, İran’ın bir inandırıcılık sorununu yaşamaya devam edeceği açık.
twitter.com/chn_aktas
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016