Elif ÇAKIR
Bir kere kabul edelim ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘at izi it izine karıştı’ sözü hayırlara vesile oldu.
Olmaya da devam ediyor.
Ha, FETÖ ile mücadelede ‘adaletin terazisinin dengede’ olduğunu, tasfiyeler ve ihraçlar yapılırken ‘kılın kırk yarıldığını’, dolayısıyla mağduriyetlerin tamamen bittiğini velhasıl ‘FETÖ ile mücadele’nin arkasına sığınarak ‘kişisel hesapların’ görülmediğini söyleyemeyiz.
Ancak ihraç kararlarına imza atan bürokratların, devlet kurumlarındaki yetkililerin, hukuki mücadeleyi yürüten yargıçların ‘ellerini rahat tutamadıklarını’ bilakis daha dikkatli olduklarını ve kişisel hesap görenlerin işlerinin daha zorlaştığını söyleyebiliriz.
***
Hatırlayın. Çin seyahati dönüşünde uçakta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu mağduriyetler sorulduğunda şöyle demişti:
“Şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. “Ben bir şey atayım da nasılsa tutar” diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım.”
Şimdi gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘bardağı taşıran son damlanın’ ne olduğuna ve ‘at izi it izine karıştı’ sözünü söyleten hadiseye…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin seyahatindeyken, ‘maliyeciler’ ve ‘mal müdürlüğü’nden memurlar yanlarında birkaç polisle birlikte ellerinde “mahkeme kararıyla” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘büyüğüm’ dediği, kırk yıllık dava arkadaşlarından Hasan Başpehlivan’ın işyerinin kapısına dayanırlar…
Hasan Başpehlivan’ın 36 yıllık yayınevi olan Gonca Yayınevi için ‘kapatılma’ kararı vardır: FETÖ’cülükten!
Hasan Başpehlivan memurlara önce “FETÖ’cülükten kapanması gereken yayınevi burası değil, bir yanlışlık var” der ancak derdini anlatamaz.
Hasan Başpehlivan’ın elinde de bir ‘mahkeme kararı’ vardır.
Mahkeme kararını gösterir memurlara…
Hasan Başpehlivan’ın elindeki mahkeme kararı şudur:
FETÖ’cüler 10 küsur yıl önce Hasan Başpehlivan’ın 36 yıllık yayınevi olan Gonca Yayınevi’nin ‘ismine’ göz koyarlar ve Gonca Yayınları diye bir yayınevi açarlar.
Hasan Başheplivan önce gider Fethullah Gülen’in yayıncılıktan sorumlu ‘üst düzey’ yetkililerini uyarır: ‘Başka isim mi bulamadınız, Gonca 36 yıllık yayınevimin ismi, ayıp olmuyor mu?’
Yetkililerin Başpehlivan’a cevabı ‘Bir yanlışlık olmuş, dikkatimizden kaçmış, hemen durumu düzeltelim’ olur! Ancak Fethullah Gülen’in Gonca Yayınları ‘kitap yayınlamaya’ devam eder. Bu kez devreye ‘Alaaddin Kaya’ girer ve Başpehlivan’a ‘bu yanlışlığın mutlaka düzeleceğini’ söyler ve biraz ‘vakit ister’.
Hikayenin gerisini Başpehlivan’ın ağzından dinleyelim: “Meğer o sırada Gonca ismine patent almaya çalışıyorlarmış. Bunu öğrenince Gonca Yayınlarını mahkemeye verdim. Tam dört yıl mahkemelerde süründüm. Mahkeme beni haklı buldu, yargıtay bozdu. Mahkeme ikinci kez lehime karar verdi, yargıtaydan yine bozdurdular. Yıllar önce Fethullah Gülen’in göz koyduğu, elimden almaya çalıştığı yayınevimi bu kez ‘devlet’ FETÖ’cülükten kapatmaya geldi. Bilgisayarlarımıza el konuldu. Pos makinalarımız çalışmıyor. Bütün Türkiye geneline ‘mahkeme kararı’ gönderilmiş “FETÖ’cü yayınevi” diye. Bizi tanıyanlar biliyor, ancak yüzlerce kitabevi var, sonuçta hepsi yakından tanımaz. Mahkeme kararını gören ‘Siz FETÖ’cüymüşsünüz’ diye kitaplarımızı iade etmeye çalışıyor. Günlerdir bu durumu düzeltmeye çalışıyoruz.”
***
Hasan Başpehlivan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşır ve başına gelenleri anlatır. Hasan Başpehlivan şöyle devam ediyor: ‘Çin’deymiş Cumhurbaşkanımız. Yaşadıklarımı duyunca yanında kimlerdi bilmiyorum ancak tepki gösterdi. Bizim başımıza gelenler neticesinde Çin seyaheti dönüşünde ‘at izi, it izine karıştı’ dedi. Ertesi gün Beştepe’de Bakanlar Kurulu’nda da bizim başımıza gelenleri anlatmış sağolsun. Yayınevimizin kapısına kilit vurulmadı. Kapatılmadı ancak hala mağduriyetimiz devam ediyor. Yargı süreci devam ettiği için bilgisayarlarımızı falan kullanamıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘at izi it izine karıştı’ sözü ve devamında söylediği sözlerin arka planında böylesi bir hadise yaşanmış.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
14.09.2025
9.09.2025