Elif ÇAKIR
-Tepkim sadece İbrahim Bey’e ve onun dönemine değil, o zamanda hakimlik yapamadım, şimdi de yapamıyorum, tümüne tepkiliyim. Savcılık, HSKY Teftiş Kurulu raporuna dayanak sevk ediyor ama bu dosyada rapor yok, ben nasıl karar vereceğim?
-Bana tepkili olduğunuzu söylüyorsunuz, tarafsız olamayacaksınız, rapor yok, delil yok sevk etmişler diyorsunuz, delil yoksa nasıl karar vereceğiniz belli.
-Kararımı göreceksiniz!
İnsanı dehşete düşüren bu konuşma, eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un savunma dosyasında yazıyor. 17 Temmuz 2016 Pazar günü “silahlı terör örgütüne üye” oldukları gerekçesi ile gözaltına alınan HSYK 1. Daire eski Başkanı İbrahim Okur, 19 Temmuz’da çıkartıldığı savcılık sorgusunun ardından 1. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilir. Ve 1. Sulh Ceza Hakimliğinin duruşma salonunda, İbrahim Okur ve kamuoyunun kendisini “FETÖ’cüler hakkında en çok tutuklama kararı veren hakim” olarak tanıdığı Hakim Hasan Akdemir arasında bu konuşmalar geçer.
Yine İbrahim Okur’un 28 Temmuz 2018 tarihinde ilk kez çıktığı mahkemede yaptığı savunmasından, hakkında medyada çıkan “kaçarken yakalandı” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını bildiği halde, Akdemir’in “Gölcük’e donanmaya sığınmaya mı gidiyordunuz?” sataşmalarına maruz kaldığını öğreniyoruz.
Hakim Akdemir, elbette ki Okur’un nasıl gözaltına alındığını biliyor. Bir cumhuriyet savcısının eşlik ettiği ve iki polis memurunun imzaladığı tutanağı okumaması mümkün değil... Zira Okur’u gözaltına alan ‘280706’ ve ‘316075’ kodlu polis memurları “kaçarken yakaladık” diye bir şey yazmamışlar..
“İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin talimatı ile İbrahim Okur’un evinde arama yapılması ve gözaltına alınması talimatı üzerine Cumhuriyet Savcısı Serhan Kesmez ile ikamet sahibi Nurdan Okur’un nezaretinde ikamette arama yapıldığı esnada, Nurdan Okur’un ikamet araması ve gözaltı kararını haber vermesi üzerine aramanın devam ettiği esnada 17. 07 2016 günü saat 13.20’de ikametine dönen İbrahim Okur’a arama ve gözaltına alınma kararı ibraz edilmiş, gerekli ifade işlemleri için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na davet edilerek gözaltı kararı gereği.....”
Peki, İbrahim Okur neden evde değildir, tutanağa “Nurdan Okur’un haber vermesi üzerine...” diye geçmiştir? İbrahim Okur’un savunmasından okuyalım:
“16 Temmuz sabahı 9.30 gibi HSYK’nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen 2745 kişilik listeyi görüşmek için toplandığını, 2 saat sonra 2745 kişinin açığa alındığı, bir saat sonra da tümü hakkında yakalama kararı çıkartıldığını öğrendik. Hakkımda yakalama kararını öğrendikten sonra Pazar günü öğleye kadar evimde görevlilerin gelmesini bekledim. Saat 11.00 gibi gelen giden olmayınca, Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun ve Cumhuriyet Başsavcı vekili Sırrı Topluyıldız’a ‘işlemlerin İstanbul’da mı Ankara’da mı yapılacağını, Ankara’ya sevk edilecek isek gidip doğrudan Ankara’ya teslim olmayı’ düşündüğümü bildiren bir mesaj attım. Cevap gelmeyince, Ankara’ya gitmek üzere evden ayrıldım. Yolda, polisler eve gelirse kaçtı zannetmesinler diye site güvenliğini Ankara’ya teslim olmak için gittiğimi söylemek için aradığımda savcının ve polisin geldiğini öğrendim.”
Soruyorsunuz değil mi? Kaçmadığı halde ve kendi arzusu ile teslim olmayı istediği meslektaşlarınca bilinmesine rağmen, Okur hakkında neden “kaçarken yakalandı” yalan haberleri yaptırıldı?
“İbrahim Okur araçla kaçarken yakalandı.” (18 Temmuz 2016, Star Gaz.)
“Yargının kara kutusu kaçarken yakalandı.” (19 Temmuz 2016, Vatan Gaz.)
“Yargının kara kutusu enselendi.” (19 Temmuz 2016, Milliyet)
“HSYK eski başkanı kaçarken dağ yolunda yakalandı.” (Akşam, 18 Temmuz 2016)
Yargıda FETÖ yapılanmasının birinci derecede aktörü olduğu iddia edilen İbrahim Okur’un tam 17 ay hakkında iddianamesi hazırlanmadı. 17 ay sonra hazırlanan iddianamede ise İbrahim Okur hakkında, Ahmet Hamsici, Mustafa Kemal Özçelik’in ifadeleri ile gizli tanıkların ‘duyduk, söylendi’ gibi beyanları dışında, iddianamede Okur’u somut bir şekilde FETÖ’cü olduğunu kanıtlayan bir suçlamanın olduğunu söylemek imkansız. 104 sayfalık iddianamede, FETÖ’nün nasıl bir örgüt olduğu, devletin kılcal damarlarına kadar nasıl yerleştikleri, örgütün etkinliğini artırmak için hakim ve savcı sınavlarını nasıl sabote ettikleri, yargı yetkisini kullanarak yaptıkları operasyonlar yer alıyor. FETÖ’nün Şemdinli, Hüseyin Kurtoğlu, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi o dönem kamuoyunun büyük desteğini alan davalarla TSK’ya nasıl operasyon çekildiği anlatıyor.
Yine iddianamede, FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti’ni dünya kamuoyunda etkisizleştirmek amacıyla MİT Tırları’nı durduğu, kamuoyunda Kozmik Oda olarak bilinen davanın, devlet sırlarını ele geçirmek yapılan bir operasyon olduğu anlatılıyor.
Aralarında hakim ve savcıların da yer aldığı 70’e yakın FETÖ mensubunun ismi geçiyor, 65 ByLock mesajına yer verilmiş. FETÖ’den tutuklu olan isimlerin ifadelerine yer verilmiş. 160 FETÖ’cünün blok halde Yargıtay’a üye yapıldığı anlatılıyor.
Daha önce de yazmıştım, iddianamede İbrahim Okur’un ByLock kullanıcısı olduğu ve kod adı olduğu yazılıyor fakat ne kod adının ne olduğu yazıyor ne de bir ByLock mesajı yer alıyor.
Nitekim, mahkeme ilk duruşmadan üç gün önce (25 Temmuz 2018) Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Okur’un kimlik ve telefon bilgilerine ait ne kadar telefon hattı varsa araştırılarak, ByLock veya benzeri FETÖ terör örgütü tarafından kullanılan bir iletişim sistemini kullanıp kullanmadığı, ya da adının kullanıcılar tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesini ister.
Ne Bylock ne da FETÖ’nün kullandığı bir iletişim sistemi Okur’da çıkmaz. Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen ByLock dokümanlarında İbrahim Okur’un adı Bornova’da bir apartmanın 12. Daire zilinde, bir de Vildan Işık’ın “Zeki dayı düğünde Ayhan bize bir aşır okuyup dua yapar mı, diyor” mesajına Ayhan Işık isimli ByLock kullanıcısının verdiği şu cevapta geçiyor: “Aşırı İbrahim okur, ben dua yaparım.”
Bildiğiniz “okumak” fiili var ya, işte o. “Okumak” fiilinin bir cümle içinde kullanımı..
Şaka gibi değil mi?
HSYK Başkanlığı döneminde, atamalarda liyakat ve ehliyeti esas almış, HSYK’nın aldığı bütün kararlarda cemaatçi üyelerle hareket etmemiş, adalet ve hukuk ilkesiyle hareket etmiş.
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davalarının görüldüğü o dönemde, (balık hafıza olduğumuz için unutuyoruz) hukuksuzluklar konusunda çekinmeden demeçler vermiş, Özel Yetkili Mahkemelerin ortalığı kasıp kavurduğu, Zekeriya Öz’lerin kahramanlaştırıldığı o dönemde, ‘emniyetten ne gelirse davaya dönüşüyor’, ‘kişilerin lekelenmeme hakkına riayet edilmiyor’, ‘soruşturmalar ve davalar özensiz yürüyor’, ‘ bu sorunun önüne geçilmesi için yetkilerin daraltılması gerekiyor’ diyerek, Zekeriya Öz gibi kamuoyu nezdinde sıkça tartışılan davaların savcıların davalardan uzaklaştıran kararlara imza atmış.
17 Aralık operasyonunu, dönemin Adalet Bakanının açtığı telefon ile öğrenen ve öğrendiği dakikadan itibaren hükümetin yanında yer alan birisi FETÖ’nün kripto adamı nasıl olabilir?
Ne dersiniz hakimlerimize bir kez daha buradan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün “Yargının lügatinden ‘pardon’ sözünü sileceğiz” sözünü hatırlatalım mı?
Hatırlatalım elbette...
FETÖ’nün işi adalette kirli kumpaslar kurmaktı; hukuk devletinde yargının yapması gereken ise, yapılan bu kumpaslara karşı adaleti sağlamaktır.
***
Hamiş: İbrahim Okur’a ‘kararımı göreceksiniz’ diyen hakim Hasan Akdemir, Okur hakkında tutuklama kararı verdikten 10 ay sonra, işadamlarını FETÖ’cülükle tehdit etme ve FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan bazı işadamlarını para karşılığı tahliye etme suçundan gözaltına alındı. Ve hakkında “görevini kötüye kullanarak nüfuz sağlamak” ve “rüşvet” suçlarından 22 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024