Ergun BABAHAN
Recep Tayyip Erdoğan 2002 yılında iktidara geldiğinde devlet içinde kullanabileceği yetişmiş insan gücüne sahip değildi. Öte yandan Cemaat uzun yıllardır; yargıda, poliste, maliyede, eğitimde, askeriyede sessiz sedasız örgütleniyordu.
Erdoğan iktidar olduğunda belki biraz da Amerikan yönetiminin telkinleriyle Cemaat kadrolarıyla iş yaptı. Kilit bakanlıklara Cemaate mensup isimler getirildi; emniyet, yargı, eğitim ve maliyede ipler belli ölçüde Cemaat’in eline geçti.
Kendi içinde bir sınıf haline gelmiş Kemalist rejim unsurlarının temizlenmesi hem Erdoğan’ın, hem de Cemaat’in işine geldiği için bu ittifak 2010 yılına kadar gayet başarılı bir şekilde sürdürüldü. Benim tahminim işler Amerikan yönetimiyle limonileşme başlayınca hızla bozulmaya doğru yol aldı.
Burada çarpıcı olan, Cemaat’in devlet içindeki yapılanmasını diğer tarikatlardan farklı yapması ve her kuruma bir ‘imam’ ataması idi. Cemaatin önde gelenleri hâlâ Kara Kuvvetleri İmamı, Deniz Kuvvetleri İmamı, Yargıtay İmamı vs. konularında bir açıklama yapmadı. Niye imamlar vardı, işlevleri neydi konusunda sessiz kalmayı tercih etti.
Ancak sonuç itibariyle devlet kapısına giden herkes, ister sıradan bir yurttaş, isterse başarılı bir işadamı olsun Cemaat’ten birileriyle muhatap oldu. Vergi konusundaki sıkıntısını gidermek için de, yargıdaki bir mevzusunu halletmek için de, Cemaat’in ‘imamları’ veya bizzat Fethullah Gülen ile muhatap oldu.
Anladığım kadarıyla kendisine yakın işadamlarını koruyup kollamak dışında Cemaat’in ihalelerde fazla ağırlığı olmadı, o konu hep Erdoğan’ın üzerinde kaldı.
Cemaat de kapısına gelenlere yardım elini karşılıksız uzatmadı, bağışlar ve himmetler aldı. Ortadoğu toplumunun kaçınılmaz bir gerçekliği olarak.
Sıradan yurttaş için ise durum daha sıkıntılıydı çünkü Cemaat bağlantısı olmayana devlet kapısında iş bulmak zor olduğu gibi, bu bağlantı olmadan işini halletmesi kolay değildi. Cemaat, devlet içinde ve toplumda ‘ayrıcalıklı’ bir sınıf haline gelmiş, öfke biriktirmeye başlamıştı.
Erdoğan, Cemaat’le kavgaya giriştiğinde toplumda bu gruba karşı birikmiş bir öfke zaten mevcuttu. Hitler’in Yahudilere yaptığını tekrarladı sadece Erdoğan. Toplumdaki öfkeyi ustaca yönlendirdi ve kendisinin bu tablonun ortaya çıkmasındaki rolünü başarılı bir şekilde unutturdu. Sadece ‘kandırıldım’ demekle yetinip sayfayı kapattı.
Toplum Cemaat’e karşı topyekûn bir saldırıya hazırdı: CHP tabanı devleti ele geçirmiş bir şeriat odağı olarak gördüğü için, Ergenekoncular devlete hakimiyet kavgasında bir süre ezilmiş oldukları için, AKP’liler hem Reis’lerine karşı bir tehdit, hem de iktidar nimetlerine ortak olduğu için…
Erdoğan, devletin içine yerleşmesine yardımcı olduğu Cemaat’i, kendi kafasındaki rejimi kurmak için ustaca kullandı. Eski devlet düzenini Cemaat ile özdeşleştirerek yıktı ve yenisini kurmak için kolları sıvadı.
Burada modern diktatörlük ile geçmişin tirancı yönetimi arasındaki farka tanıklık ettik: Terörün muhalifleri yok etmek veya korkutmak için değil de, mükemmel biçimde uysal olan kitleleri yönetmek amacıyla kullanılmasına…
Çünkü Hannah Arendt’e göre, totaliter bir rejimin kurulması için baskı ve terör, özel bir ideolojinin aracı olarak kullanılmalı ve bu ideoloji geniş kesimlerin desteğini almalıdır.
Erdoğan bu yolda İslamcılık ve Türkçülükle birlikte Cemaat düşmanlığını başarılı biçimde kullandı. Toplumun seküler kesimleri de, araştırılmasına ve soruşturulmasına izin verilmeyen 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cemaat karşıtlığı üzerinden Erdoğan ile aynı çizgiye gelerek tek adam üzerine kurulu ‘Meclissiz’, ‘Kürtsüz’ ve hukuksuz bu yeni düzenin kurulmasına destek verdi.
Ekonomi yolunda gitse kimsenin fazla şikâyeti olmayacağı bir tablo çıkmıştı, çünkü seküler kesim Cemaat kadar Kürtlerin varlığından da rahatsızdı. Ancak bütün tek adam rejimleri gibi, Erdoğan rejiminin de iflas etmesi kaçınılmazdı. Bugün o aşamadayız ve çürümekte olan devlet aklının ayakta kalamadığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bedeli tüm toplumsal kesimlerin ödemesi ise kaçınılmaz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021