Erol KATIRCIOĞLU
Avrupa Birliği, ortak bir Avrupa pazarı ve ortak bir Avrupa kimliği üretmek için düşünülmüştü. Bu nedenle de yalnızca bir ekonomik entegrasyon değil, aynı zamanda sosyal bir entegrasyon projesiydi. Bu proje, pazara yeni üye olanların yanısıra göçlerle Avrupa’ya gelenleri bir zamanlar Amerika’nın yaptığına benzer biçimde bir döküm potasında (melting pot) eritmek istiyordu.
Bu projenin ekonomik ayağının da sosyal ayağının da başarılı olmadığı ortada. Uzun bir zamandan beri çözemedikleri ekonomik krizin yanısıra, en azından “Müslüman göçmenlerin” sosyal entegrasyonla ilgili sorunlar yaşıyor oluşları bu başarısızlığın kanıtları.
Ekonomik ayağı bir yana bırakırsak, Müslüman ve çoğu Afrikalı gençlerin neredeyse her akşam Paris’in arka mahallelerinde otomobilleri ateşe vererek Fransa’nın (Avrupa’nın da) kendilerine yönelik politikalarından hoşlanmadıklarını söylemeye çalışmaları bu projenin sosyal ayağının çalışmadığını açıkça gösteriyor.
Böyle bir ortak pazar ve tek bir devlet projesini hayata geçirmek için bulunan yolun insanlara bir “üst kimlik” vermek biçiminde formüle edilmiş olması bana hep düşündürücü gelmişti. Çünkü pekâlâ bu farklı kimliklerin ortak bir pazarda yer almalarının yolu, varolan demokrasiyi daha da genişletmek, her kimliğin kendi yaşam tarzlarını istediği şekilde yaşamasını sağlayacak daha ileri, katılımcı bir demokrasi de olabilirdi.
Ama Avrupa bu yolu izlemedi.
Demokrasi açığı
Avrupa Birliği projesinin, homojen bir nüfusu olan bir ulus-devlet projesi gibi biçimlenmiş olması bugün yaşanan sorunların da temel nedeni. Bir ulus-devlete birçok bakımdan benzemese de Avrupa Parlamentosu ve Komisyonu’nun tüm Avrupa ülkelerinin tepesine geçirilmiş bir yönetim mekanizması olarak toplumlardan kopukluğu projenin de benimsenememesinin ve beklenen entegrasyonun sağlanamamasının da asıl nedeni.
Oysa Avrupa’nın demokrasi çıtasını yükseltip, bu pazarın içine giren ülkelerin farklılarının yanısıra, gelen göçmenlerin farklılıklarını da içine alabilecek ve böylelikle daha özgürlükçü demokratik normlardan oluşan yeni bir toplumsal doku oluşturmak da aynı derecede mümkün bir yoldu.
Dediğim gibi Avrupa bu yolu denemedi, kafasını kuma gömdü ve milyonlarca farklı insanın Avrupalı bir ekonomik ve kültürel havzada kendiliğinden asimile olup biçimleneceğini hayal etti. Bugünlerde içinden çıkamadığı sorunların kaynağı da bu anlayışı oldu.
Bizim de böyle bir dönemecin eşiğinde olduğumuz söylenebilir. Sanki rahmetli Doktor Hikmet Kıvılcımlı’nın “İkinci Kuvayımilliye”, sevgili Mehmet Altan’ın da “İkinci Cumhuriyet” dediği “daha demokratik” yeni bir Türkiye’nin kuruluşunun başında gibiyiz.
Bu böyle mi gelişir bilmiyorum. Ama bu ülkenin siyasi elitleri gerçekten böyle bir amaca sahiplerse o zaman Avrupa’nın yaptığı gibi başlarını kuma gömüp, “Bir gün herkes mutlaka Fenerbahçeli olacak!” gibisinden saçma bir anlayışla yeni dönemi kurgulamaya girişmesinler, Cumhuriyeti kuran elitlerin zorla yaptığını bu kez hak hukuk demeden “din kardeşliği” üzerinden yapmaya kalkmasınlar. Benim dileğim bu.
Daha ileri bir demokrasi için
Tabii konu daha ileri bir demokrasi konusu olunca AKP’li yönetici elitin hassasiyetinin yalnızca “Kürt sorununu çözmek” ekseninde olmaması gerektiğini de söylemeliyiz. Çünkü onların da gördüğü ve kabul ettiği gibi Kürt sorunu olarak adlandırdığımız sorun esasında bir eksik-demokrasi sorunudur ve ancak demokrasinin sınırlarının genişletilmesiyle çözülecek bir sorundur.
İşte tam da burada AKP’nin yönetim tarzının demokratlığı ile ilgili kafaları karıştıran olaylar akla geliyor. Kimseye sormadan akıllarına her geleni yapmaya çalışmanın hiçbir biçimde demokrasiyle uzlaştırılması mümkün değil.
Başbakan Erdoğan, bugün nasıl ki Kürt sorununu çözmek için “Âkil İnsanlar Heyeti” kurarak onlara danışmak ihtiyacı hissetmişse (sahiden böyle midir tam olarak bilmiyorum ama görünen bu), neden şimdi İstanbul için de böyle bir heyet kurup onların görüşlerini de dinlemeyi aklına getirmiyor? Çünkü bugün “azınlık” da olsalar (tıpkı Kürtler gibi) İstanbul’da sanata ve kent yaşamına duyarlı olan insanlar var ve onlar da seslerinin duyulmasını istiyorlar.
Eğer gerçekten yeni bir cumhuriyet kurmanın başındaysak ve eğer bu seferkinin öncekinden daha farklı olmasını istiyorsak daha demokratik düşünmenin yollarını da bulmamız gerekiyor.
Bu nedenle de Kürt meselesi de, İstanbul meselesi de aynı eksik-demokrasi sorununun parçaları ve nasıl ki Kürt sorunu için demokrasiye ihtiyacımız varsa tıpkı onun gibi İstanbul sorunu için de demokrasiye ihtiyacımız var.
Yanılıyor muyum?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025