Fehim TAŞTEKİN
İran, Astana sürecinin sacayağından biri. Başından beri Rusya ve Türkiye ile birlikte ateşkesin garantörü. Burada vekâlet savaşının finansörleri olarak pek sessiz duran Suudi Arabistan ve Katar’ın takındığı tutumunun yanı sıra, Astana’ya temsilci gönderen ABD’nin ikili oynayıp oynamadığına bakmak lazım.
Türk hükümeti Suriye krizinin ilk aşamalarından itibaren Suriye’de ‘devrim’ projesine sıçrama tahtası olacak bir ‘tampon’ ya da ‘güvenli bölge’ oluşturulması için bastırdı. Sonunda, içinde ‘tampon’ tınılı bir plan kâğıda yansıdı. Rusya’nın İran ve Türkiye’yi yanına alarak Astana’da yürüttüğü müzakerelerin dördüncü turunda üç ülke, ‘çatışmasızlık bölgeleri’ ya da resmi adıyla ‘gerilimi azaltma bölgeleri’ oluşturmayı öngören bir muhtıraya imza attı. Belgeye göre çatışmasızlık bölgeleri İdlib vilayetinin tamamı, Lazkiye, Halep ve Hama vilayetlerinin belli bölümleri, Humus vilayetinin belli bölümleri, Şam kırsalındaki Doğu Guta, ülkenin güney batısında Dera ve Kuneytra’nın belli bölümlerini kapsıyor. 15 gün içinde tayin edilecek bir çalışma grubu, 4 Haziran’a kadar çatışmasızlık bölgelerinin sınırlarını çizecek.
Ankara, tampon bölgeyi ABD ve Avrupalı ortaklarından istiyordu. ABD’ye kabul ettiremediğini şimdi bir başka açıdan Rusya ile yapıyor. Ancak taraflar farklı anlamlar yüklese de Rus planı, özünde Batı-Körfez destekli ‘devrim’ projesini bitirip Suriye devletinin bekasını garantiye almayı amaçlıyor. Aksi takdirde ne Rusya ne de İran’ın bu tür bir öneriye garantör olması imkânsız. Nitekim Suriye Dışişleri, planı desteklediklerini ve 30 Aralık 2016’da Astana’da varılan ateşkes anlaşmasına bağlı kaldıklarını açıklarken ordunun tüm ülkede ‘terörist’ gruplara karşı mücadeleyi sürdüreceğini yineledi.
Beri tarafta silahlı grupları temsilen Astana’ya giden heyet, imza sırasında gürültülü bir protesto ile salonu terk etti. Önceki gün taslak önlerine geldiğinde görüşmelerden çekilen muhalefet, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın devreye girmesiyle tekrar masaya dönmüştü.
Muhalifler yayımladıkları bildiriyle bazı şartlar ileri sürdü:
– İran düşman bir ülkedir. İran ve milislerinin herhangi rol almasını ve İran’ın garantör olmasını reddediyoruz.
– Terörist İranlılar dahil yabancı milislerin ülkeyi terk etmesine yönelik açık bir takvim olmalı.
– Ateşkes bütün ülkeyi kapsamalı.
– BM Güvenlik Konseyi kararlarına atfen açık bir siyasi geçiş süreci vurgulanmalı.
Bu tepkiye ilaveten Astana’ya destek verip vermediği konusunda ikircikli davranan Ahraru’ş Şam ile Ceyş’ul İslam (İslam Ordusu), Feylak’ur Rahman, El Cephe el Şamiyye, Ceyş İdlib el Hur, Ceyş’un Nasır ve Ceyş’ul Yermuk ortak açıklama ile muhtırayı reddetti. Bu yedilinin açıklamasında da reddin gerekçesi İran’ın rolüydü. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda artan ‘Pers yayılmacılığı’ vurgusunu bu bildiride de görmek mümkün. “Genişlemeye çalışan İran”, “Suriye topraklarını işgal eden İran” ve “Suriye toplumunun kimliğini ve geleceğini çalmaya çalışan işgalci düşman” ifadeleriyle süslü metinde, ayrıca, Rusya’nın önce ‘kurtarılmış bölgelere yönelik bombardımana son vermesi gerektiği belirtiliyor.
***
İran, Astana sürecinin sacayağından biri. Başından beri Rusya ve Türkiye ile birlikte ateşkesin garantörü. Haliyle çatışmasızlık bölgeleri planına reddin gerekçesi olarak İran’ın öne sürülmesi pek manidar. Mesele sadece İran’sa Astana’ya hiç gitmemeleri gerekiyordu. Burada vekâlet savaşının finansörleri olarak pek sessiz duran Suudi Arabistan ve Katar’ın takındığı tutumunun yanı sıra, Astana’ya temsilci gönderen ABD’nin ikili oynayıp oynamadığına bakmak lazım.
Bu ret birkaç nedene bağlanabilir:
Birincisi, bu anlaşma Rusların da artık kullanmaya başladığı ‘ılımlılar’ ile ‘teröristler’ arasında ayrışmayı tetikleyecek ve ‘devrim projesi’ eriyecek. Astana sürecine katılım bile muhalif cepheyi bölmüş; bu süreci reddedenler Nusra Cephesi liderliğinde Heyet Tahrir’uş Şam çatısı altında buluşmuştu. İki yapı arasında şiddetli çatışmalar patlak vermişti. Suriye yönetiminin ana destekçileri Rusya ve İran’ın yazdığı oyunda oynamak Türkiye-Batı-Körfez ittifakının el üstünde tuttuğu Ahrar’uş Şam ile Ceyş’ul İslam gibi örgütlerin cazibesini azaltabilir. Bu süreç cihadi selefiler aleminde El Kaide çizgisine kayışları artırabilir. Bu da Rusya’nın oyun planına uygun bir gelişme. O zaman terörle mücadele konsepti öne çıkacaktır.
İkincisi, son zamanlarda içeriği muğlak olmakla birlikte ABD Başkanı Donald Trump’ın tampon bölgeler oluşturma planları Batı-Körfez destekli örgütleri farklı bir beklenti içine sokmuş olabilir. Türk-Rus yakınlaşmasına paralel olarak Türkiye tarafında Antakya Operasyon Odası’nın işlevi belirsizleşse de güneyde Amman Operasyon Odası’nda bir hareketlilik gözlemleniyor. İran medyası savaşı Amman’dan idare eden Amerikan ve İngiliz özel kuvvetlerinin Dera taraflarına konuşlanarak tampon bölgenin alt yapısını oluşturacağını iddia ediyor.
Ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz ama IŞİD’le mücadelede Putin’le çalışmaya istekli olduğunu söylese de Trump’ın Suriye yönetimine yönelik müzmin Amerikan düşmanlığına uygun adım atarak birden fazla seçeneği test etme ihtimali var. Türkiye de bu ikili oyuna ziyadesiyle teşne. Erdoğan, Pentagon’un YPG ile ortaklığından dolayı öfkeli olsa da boğazında düğümlenen Şam sevdasının etkisinden kurtulabilmiş değil. Ahrar’ın yaşadığı bunalımı devlet düzeyinde yaşayan ülke Türkiye. Rojava’daki özerkliği çökertmek için Suriye politikasını çöpe atmaya hazır ama bir o kadar da Şam’ın efendisi olma konusunda takıntılı.
***
Bu plandaki önemli birkaç gediğe de işaret etmek lazım.
– Bir kere, ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri ile birlikte operasyon alanına çevirdiği Fırat’ın doğusuna dair bir perspektif öngörmüyor. Bu açıdan Türkiye’nin Rus planına ortak olurken ‘ulusal güvenlik’ ve ‘beka meselesi’ haline getirdiği Rojava ile ilgili ne aldığı meçhul. Türkiye’nin son hava saldırısı karşısında ABD’nin Cezire taraflarında, Rusya’nın Afrin’de bayrak göstermesi iki küresel gücün de Kürt faslını ayrı tutma iradesini teyit etti.
– İkinci önemli gedik, muhtıranın uygulamada karşılaşacağı açmazlarla ilgili. Bir kere öncelikle bu anlaşmaya taraf olan örgütlerin netleşmesi gerekiyor. Muhaliflerin son dakikada Astana’da kapıyı çarpıp çıkması işleri biraz bozdu. Sahanın önde gelen gruplarının plana ikna edilebilmesi gerekiyor. Bu konuda ABD’nin Körfez’deki ortaklarına ne yönde işaret vereceği kritik önemde. Yani çatışmasızlık bölgelerinin sınırları, anlaşmaya kimin taraf olduğu kimin karşı çıktığı netleşmeden çizilemez. Bu ilk kısımda ilerleme sağlanırsa sıra haritaya gelecek. Haritayı çıkaracak ekibi, çalışma masasında saç baş yolarken izlemeyi çok isterdim. Kurtarılmış bölge diye önümüze konulan yerler birbirine rakip ya da Astana’nın tarafı olanlar ve olmayanlar arasında o denli bölünmüş halde ki bir sınır koymak ziyadesiyle güç. İdlib bunun başında geliyor.
– Bir diğer açmaz, kendini çatışmasızlık bölgesini gözlemleyecek güçlerin tayininde gösterecek. Kontrol ve gözlem noktalarını kim işgal edecek? Ruslar çatışmasızlık bölgelerinin korunması için polis göndermekten bahsediyor. Rusya, geçen aralıkta Halep’in kurtarılan bölgelerine Kafkasyalı Müslüman polisleri göndermişti. Ya da Kazakistan gibi Bağımsız Devletler Topluluğu üyelerinden veya Mısır gibi Suriye krizinde mesafesini koruyan İslam ülkelerinden asker gönderilebileceği konuşuluyor. Kendi dertleri başından aşan Mısır’ın Suriye’ye müdahil olmak gibi bir arzusu yok. Bu konudaki tartışma daha çok su kaldırır.
– Bu anlaşmanın Suriye’nin geleceğine dair taşıdığı bir risk daha var. Mevcut kontrol alanlarının kalıcı hale gelmesi ve ülkenin fiilen bölünmesi. Paradoksal olarak çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına destek veren Suriye yönetimi ülkenin her bir karışının kurtarılacağından söz ederken Astana’daki muhalif heyet de güvenli bölgelerin ülkenin bütünlüğünü tehdit ettiğini söylüyor. Halbuki silahlı mücadele yürütenlerin önemli bir kısmı ‘kurtarılmış’ bölgelerin ‘uçuşa yasak bölge’ formülüyle tampon bölgeye dönüştürülmesi için Batı-Körfez ittifakına handiyse yalvarıyordu. Toprak bütünlüğü Rusya, İran ve Türkiye’nin de dilinden düşürmediği bir hassasiyet.
Suriye ve İran’la koordinasyon halinde ilerleyen Rusya’nın yazdığı senaryo, Suriye devletinin yekpare korunmasını ve Irak’taki gibi bir yıkım projesine izin vermeden siyasal dönüşümü hedefliyor. Bu oyunun başarı şansı ne yazık ki ‘yıkım ekibi’nin bir kerelik de olsa insanlığı şaşırtıp olumlu katkı vermesine bağlı. İşler Rusya’nın öngördüğü gibi yürümese bile Astana süreciyle Türkiye’nin adım adım politika değişikliğine zorlanması başlı başına Şam’ın müttefikleri açısından önemli.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025