Fehmi KORU
Yine de bir çıkış formulü bulunacağı umudunu içimde taşımakla birlikte galiba Suriye’de yolun sonuna yaklaşılıyor. Geçen hafta Hama’yı hedef almıştı Suriye ordusu, bu haftayı Deyr Ez-Zor’dan gelecek kıtal haberleriyle geçireceğimiz anlaşılıyor. Şam ve Halep gibi büyük kentler şimdilik suskun; ancak her an oralardan da kanlı haberler gelebilir.
Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu uyarılarda bulunmak üzere bugün Şam’da olacak...
Aslına bakılırsa, Suriye konusunda ‘uyarı’ aşaması çoktan aşıldı. Ankara’dan yapılan telkinlerin işine gelenlerini dinliyor Beşşar Esad yönetimi, işine gelmeyenlere ise kulak asmıyor... Çok-partili düzene geçileceği, seçimde yeni kurulacak partilere de şans tanınacağı açıklandı sözgelimi; ancak bunun yasal altyapısını oluşturacak demokratik açılımlar konusunda tek bir adım bile atılmadı.
Suriye hâlâ Baas Partisi’nin ülkenin bütün kılcal damarlarında temsil edildiği bir‘güvenlik devleti’ görünümünde ve yetkileri elinde tutanlar ipi birazcık olsun gevşetecekleri hissini vermiyor... Baas mekanizmasının emrindeki ordu barışçıl gösterileri en gelişkin silâhlarla kan dökerek bastırmaktan geri durmuyor.
Türkiye mühlet tanınması konusunda ısrarcı olmasaydı, Libya’nın başına üşüşenler, Suriye’yi de ölüm kusan saldırılarına çoktan muhatap ederlerdi. Bir kapı komşusunun daha yabancı askerlerce işgaline veya en azından bir iç savaşa maruz kalmasına gönlü razı olmadığı için, Türkiye, ikna yolunun açık tutulmasını sağladı. Şimdiye kadar...
Prof. Davutoğlu’nun ‘misyonu’ başarılı olmazsa bundan sonra ne yaşanır, tahmin etmek zor değil...
Birlikte kalkınmaya yararı olacak yeni araçlar geliştirerek, onu her uluslararası zeminde koruması altına alarak, güvenliğini kendi güvenliği bilerek bir süreden beri komşusuna büyük yatırım yaptı Türkiye... Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Suriye bizim iç sorunumuzdur” tespitinin altında bu gerçek yatıyor. Başgösteren kaos sadece Suriye’yi etkilemekle kalmaz, tsunamisi bizim sahillere de vurur.
Galiba vuruyor da... Son zamanlarda anlamsız biçimde artan Türkiye’deki terör eylemlerinin ne kadarının Suriye ile yaşanan gerginlikten kaynaklandığı istihbarat birimleri tarafından herhalde değerlendiriliyordur.
İlişkilerin şu sıralarda sarpa sarmasının en önemli sebebi, yönetimi babasından devralan Beşşar Esad hakkında fazlaca iyimser olunması, devletin başına olumlu profil çizen birinin gelmesiyle 40 yıllık Baas rejiminin daha uyumlu ve ılımlı hale dönüşeceğinin düşünülmesidir. ‘Arap baharı’ndan umuda kapılan Suriye halkının hareketlenmesine kadar iyi giden ikili ilişkiler bugün bozulduysa, Baasmekanizmasının tehdit algılaması yüzündendir.
Ordu-polis ikilisini de yönlendiren bir parti üzerine oturan ‘güvenlik devleti’kendisine yapılan ilk itirazda gevşemez, tehditleri önemser ve başetmek için kan dökmekten çekinmez. Suriye’de bugün olan bu. Artık bir ‘vitrin süsü’nden farksız hale getirilmiş Beşşar Esad istese bile, ipleri gevşetmenin varlığını kaybetmekle sonuçlanacağını bilen Baas mekanizması sonuna kadar direnecektir. Direniyor da...
Devirlerinin tamamlandığını anlayamayanlara bunu kabul ettirmek bütünüyle imkânsız değildir, ama çok zordur.
Ahmet Davutoğlu muhataplarıyla olabildiğince açık konuşsa iyi olur.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025