Firuz TÜRKER
Bazı şeyleri yerli yerine oturtmak gerekir.
AKP İktidarı ile Türkiye kapitalizmi büyük atılım yaptı. Ülke G-20 içinde yer alıyor. Türkiye’nin kendi kaynaklarına sahip çıkmasından hoşlanmayan gelişmiş kapitalist ülkeler bu sürecin sekteye uğramasından yanadır. Bakmayın siz ‘stratejik ortaklık’ masallarına.
Kapitalizm, gelişme kaydettiği her durumda yeni pazarlara ihtiyaç hisseder. Türkiye’de de böyle oldu. Türkiye kapitalizmi Balkanların, Afrika’nın, uzak Asya’nın, Rusya’nın Arap dünyasının kapısını çalıyor. Şansını deneyecek. Gelişmiş kapitalist ülkelerle bağlı ‘eski’ burjuvazi ise hem bu yeni duruma karşıdır, hem de yeni durumdan o da faydalanıyor.
Türkiye kapitalizmi yabancı pazarlara yönelirken aynı zamanda kendi iç pazarında ulaşamadığı yerlere de uzanmak istiyor. Bu da ülkenin doğu ve güneydoğusudur. İşte bu durum çözüm sürecinin nesnel temelidir. İç barışı sağlayabilirse o bölgelerde geniş bir yatırım imkanı doğacaktır. Oradan Irak Kürdistan’ı ile irtibatlanmak, Irak ve Suriye ile ticari ilişkileri geliştirmek kolaylaşacak.
Bunları yapabilmek için huzur ortamı lazım. Cizre’de olduğu gibi çatışmalı ortamlar sermayeyi ürkütür. Kapitalizmin gelişmesini sekteye uğratır. Eskiden böyle değildi. Kapitalizm savaşçı idi. Bunda da en büyük etken silah tekelleri idi. Ama dünya evrimleşti. Artık çatışmalı ortamları daha az tercih ediyor kapitalizm. Barışçı ortamlar ticarete daha uygun alanlar yaratıyor.
Türkiye kapitalizmi ve iktidardaki burjuvazi saldırgan değildir. Henüz saldırganlaşacak kadar güç kazanamadı. İlerde nasıl olur bilinmez. Onun için bu günden, bu huyunun faydasını çıkarmak iyidir. Girmek istediği yerlere barışçı yöntemlerle gitmeye çalışıyor. Çözüm süreci de bu anlayışın bir parçasıdır. Tabi ki bu iyi bir şey; o nedenle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yalnızca hümanist sebeplerle. Boş yere kan akmasın diye.
Bazı Kürt siyasetçiler ve PKK önderleri olaya böyle bakmıyorlar. Onlar bu süreci zaaf zannediyor ve tehdit, şantaj, korkutma yoluyla daha fazla artı sağlarız sanıyorlar. O nedenle çatışmaymış, ölümmüş pak gözlerinde yoktur. Barış süreci falan zarar görürmüş böyle kaygıları da yok. Ama Kürt kamuoyu onlar gibi bakmıyor.
Kürtlerin en önemli sorunu ‘ulusal sorun’ gibi görünse de asıl sorun Türkiye Kürdistan’ının gelişmemişliğidir. Bölgenin refah ve mutluluğuna katkı yapacak gelişmeler daha fazla ilgi çekiyor. Hatta bazı Kürt politikacılar bunu dillendiriyor. Fakir ve tecrit edilmiş bir Kürdistan kimsenin işine yaramaz. Bu olayın en fazla farkında olan ise Barzani’dir. Taşlarını oyunun kuralına göre sürüyor ya da geri çekiyor.
Öcalan da işin farkındadır ama onun koşulları cezaevi ile sınırlı. Dışarıdakilere sözü geçmediği ya da erişemediği zamanlarda işler karışıyor.
Bu sürecin engellenmesi mümkün görülmüyor. Ama bunu yapabileceğini sanarak epey zorlaştırmak mümkün. İşte çözüm süreci o zorlukları aşmaya çalışıyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018