İbrahim Kiras
Gençlik günlerimizde kimi bilge insanların “siyasetin şerrinden” korunma tavsiyeleri beni şaşırtırdı. İnsanların siyasetle aralarına mesafe koymalarını istemenin haksızlıkların, zulümlerin, güçlü olanın zayıfları ezmesinin devam etmesini istemek anlamına geldiğini düşünürdüm. Bunları ortadan kaldırmanın veya bunlara engel olmanın siyaset dışında bir yolu yoktu çünkü.
Bu çeşit tavsiyeleri statükoculuğun, “Bu dünya böyle gelmiş, böyle gider” felsefesinin ifadesi sayardım. Said Nursi’nin “Eûzü billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyaset” sözünü tekrarlayıp siyasetten uzak durmak gereğini ileri sürenlere kızardım.
Ülkemizin, milletimizin mukadderatı konusunda tepkisiz, fikirsiz, sessiz kalmanın asıl şeytanlık olduğunu söylerdim bu fikri savunanlara. Ama zaten bu kişilerin de siyasetin şerrinden pek uzak durmadıklarını, kendi desteklediklerinin dışındaki partilere oy verenlere veya o partilerde görev alanlara bu uyarıyı yaptıklarını görüyordum. Yaptıklarıyla söyledikleri arasındaki bu çelişkiye dikkat çektiğinizde ise “Bizimki siyaset değil ki” diyorlardı, “Biz davamıza hizmet için bunu yapıyoruz.”
***
Şimdi yeni yeni anlıyorum ki kendileri siyaset yaparken başkalarını siyasetten uzak durmaya çağıran bu zevatın referans verdiği “bilge insanların” siyasetten uzak kalmak derken kastettikleri de başka bir şeymiş zaten. “Çok laf yalansız olmaz, çok mal haramsız olmaz” gibi bir genelleme. Ama hikmetli bir genelleme. Belki siyasetin herkesin altından kalkamayacağı ağırlıkta bir yük olduğunun ifadesi…
Siyasetin tabiatı icabı halisane niyetlerle yapılmasının zorluğu, bir… İkincisi ise tıpkı reçelin, balın sinekleri çektiği gibi siyasetin de hırslarına yenik insanları, helal haram ayrımı yapamayan zevatı, kişilikleri gelişmemiş kişileri çeken mahiyeti. Bize “siyasetin şerrinden” korunmayı tavsiye edenlerin dikkat çektikleri noktalar bunlar olmalı herhalde.
***
Bugün artık ben de “Allah bizi siyasetten muhafaza etsin” diye dua eder hale geldim. Din adına yapılanları görünce dinden soğuyan insanlar gibi, siyaset adına yapılanları görünce insanın siyasetten soğuması da psikolojik bir realite. Yani fikir değil, duygu. Ama eylemlerimize yön veren bir duygu… Demek ki ciddiye alınması gereken bir konu…
İktidar imkanlarını kullanmaya devam etmek uğruna yapılanlara bakıyorum: Gencecik çocukların hayatlarını karartmayı kendilerine hak sayan siyasi ihtirasları görüyorum. Yalanlarla, iftiralarla, her türlü kötülükle siyasi ikbal elde etmek için insanlıktan çıkmayı göze alan insanlar görüyorum.
Yollarına çıkan engelleri aşmak için her türlü aracı çekinmeden kullanabilen kişiler görüyorum. Dahası, bütün bunları yapmalarının kendilerine hak olduğuna taraftarlarını inandırdıklarını görüyorum.
Yüce bir gayeye ulaşmak için mücadele ettiklerine ikna ettikleri fanatik kitleyi bilahare bu gayeye ulaşmak için her şeyi yapmanın mübah olduğuna da inandırdıklarını görüyorum.
Çürüme görüyorum, yozlaşma görüyorum, esfel-i safilin çamurunun en dibine doğru doğru bir yürüyüş görüyorum…
“Siyaset buysa Allah insanlığı bu siyasetten muhafaza etsin” diye dua ediyorum.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
2.08.2025
29.07.2025
24.07.2025
19.07.2025
15.07.2025
4.07.2025
26.06.2025
29.05.2025