Markar ESAYAN
Haziran seçimlerinde ağırlık merkezlerinden birisi HDP'nin ülke barajını geçip geçemeyeceğiydi. HDP, barajı kaldıraç olarak kullanmaya karar verdi ve diğer girdiler olmasa bu gerçekten siyaseten meşru/başarılı bir taktikti. Ancak tek başına bunun barajı geçmeye yetmeyeceği bilindiği için, yardıma gayrimeşru/gayriahlaki tercihler dahil edildi. Baraj etkisinin yanına, iftira üzerine inşa edilmiş DAEŞ yalanı eklendi. “Seni başkan yaptırmayacağız” şeklinde kamufle edilen Öcalan'ın uyardığı darbe mekaniğinin önünde yer alındı.
Ancak önümüzdeki seçimde ana gündem konusu, HDP'nin barajı geçip geçmeyeceği değil, AK Parti'nin tek başına iktidara gelip gelemeyeceği olacak. HDP'nin, Doğan, paralel, CHP ve dış dinamikler tarafından korunmaya alınmış olması nedeniyle HDP'nin baraj sorunu olmayacak gibi. HDP, seçmen üzerinde yarattığı en büyük baskı aracından mahrum kalmış durumda.
Baraj baskısının yanına eklenen ve bence asıl belirleyici olan Türkiye'ye atılmış DAEŞ'e destek iftirası da gündemden kalkmış gözüküyor. Türkiye'nin ABD ile güvenli bölge ve genel ilkeler konusunda yaptığı haklı/çekişmeli pazarlık sona erdi. Edelmann gibiler ne kadar debelense de, ABD, PKK/PYD konusunda temmuzdan önceki pozisyonu Türkiye lehine terk etmiş durumda.
Türkiye'nin DAEŞ'i vurduğu, Erdoğan için katli vacip açıklamasının yapıldığı, işçilerimizin kaçırılıp askerlerimizin şehit edildiği bir süreç yaşıyoruz.
Bu nedenle, paniğe kapılan Demirtaş kendisini önce Brüksel'e, sonra da Avusturya gibi Avrupa ülkelerine attı. Böylelikle pazarlıkların Türkiye'den ziyade dış dinamiklerle yapıldığını açıkça görmüş olduk.
7 Haziran seçimleri öncesinde bu köşede birçok kez tercihini böyle yapmış bir HDP'nin Meclis'e girmezse değil, girerse çatışmaların çıkacağını, zaten PKK/HDP'nin zihninde hiç başlamamış olduğunu anladığımız Çözüm Süreci'nin biteceğini ve bölgede kantonlaşmaya dönük fiili durum yaratılacağını iddia etmiştim.
Keşke haksız çıksaydım. Ama perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. HDP'nin seçtiği ahlaksız yol, Meclis'i istikrarsızlaştırıp, tek başına bir hükümetin kurulmasına mani olup, oluşacak belirsizlikte PKK'ya alan açmaktan ibaret gözüküyordu. Bu stratejiye şiddetle karşı olan HDP'lileri tenzih ederim. Ama onların da seslerini çıkartacak halleri yoktu. Olsa, 6-8 Ekim ayaklanma çağrısının tartışıldığı MYK toplantısında ağırlıklarını koyabilirlerdi.
Ama bu o kadar kolay değil. Mangal gibi bir yürek lazım. Erdoğan o nedenle Kürtlerin de lideri...
Nihayetinde, eklektik, yani “hangi konuda işime ne gelirse onu söyler, söylediğim ile yaptığım arasında tutarlılık gözetmem” yozluğuyla hareket eden HDP'nin barış, çiçek böcek söylemi çöktü. Bu üçüncü nokta... HDP tarihinde görülmemiş bir başarıyla (çünkü tarihlerinde görülmemiş bir destek alıyorlardı) Meclis'e MHP kadar vekil soktuktan sonra, vekillerin ağzından keleşli tehditler, eşbaşkanların ağzından da ayaklanma, silahlanma çağrıları eksik olmadı. Meclis'e girmedikleri için değil, girdikleri için musluklardan kan aktı. Bugün ufacık çocuklar mayınla öldürülüyor, siviller “dur” ihtarına uymadıkları için vuruluyor, doktorlar infaz ediliyor, belediye başkanları özerklik ilan ediyor ve bunların yaşanması için tek bir geçerli neden yok.
HDP'nin baraj, DAEŞ ve barış söylemi çöktü. Ama Doğan, paralel ve dış medya koruması devam ediyor. Bu çöküşü fark ettirmemek için medya elinden geleni yapacak, Türk CHP'sinden Kürt CHP'sine (Baaslar Arası Yardımlaşma Derneği) yardım gidecek. Hep birlikte, gerçek bu kadar açıkken “Çözüm Süreci'ni Cumhurbaşkanı bitirdi” kampanyası yapacaklar. Onlar bunu söylerken, MHP de “Şehitler Çözüm Süreci yüzünden geliyor” diyecek. İki iftiranın da birbirinin zıttı olmasının bir önemi yok. Tutarlılık önemli değil, hangi medyanın sizi tuttuğu önemli.
Hasılı, bu seçimlerin en merak edilen konusu HDP'nin barajı değil, AK Parti'nin hükümet kurmak için gerekli vekili çıkarıp çıkarmayacağı olacak. Bunun alt anlamları da, istikrar, iç barış, olası fetret devrinden hızla uzaklaşma, bir Özal sonrası döneme yeniden yuvarlanmamayı ima edecek.
Zemindeki kavga bu kadar tarihiyken, vatandaşa ölüm kalım mücadelesi verildiği mesajı verilmesinden çok, geleceğe, istikrara, normalleşmeye, barışa, büyümeye, artık dar gelirlilere dönük kalkınma sürecine geçildiğine dönük strateji daha vurucu olacak.
1 Kasım tekrar seçimleri, AK Parti'den çok ülke için tarihi bir fırsat. Bunu her halükarda 2 Kasım günü anlayacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019