Mehmet AKBACAK
İki aya yakındır yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Bu süre içinde dünyada ve ülkede neler yaşandı neler! Ne yani sen yazınca her şey güllük gülistanlık mı olacak diyenleri duyar gibiyim. Aklıma karıncanın hac yolculuğu ile deniz yıldızlarını denize atan adamın hikayesi geldi. Bende bu arada bir kaç deniz yıldızını kurtarabilirsem ne mutlu bana!
31 Mart’tan bu yana gündemin ana maddesi İstanbul seçim sonuçlarıydı. Burada seçim sonucunu tartışacak değilim, yalnız nedense hala keserin sürekli olarak kendimize yontmasını istemekten vazgeçmedik bir türlü; karardan önce YSK’nu yere göğe koymayıp methiyeler düzerken, karardan sonra oyuncağı elinden alınıp çocuk misali sağa sola küfrederilmesini yadırgıyorum. YSK gerekçeli kararı vermeden herkes karar üzerinde kendi işine geldiği gibi yorumlar yapıyor, karşı yorumlara da tahammül gösteremiyorlar. Biraz sabır birkaç gün içinde gerekçeli karar açıklanınca küfredenler acaba ne yapacak, doğrusu merak ediyorum. Sözüm sıradan insanlardan ziyade, bir zamanlar kamuoyunda saygınlık görmüş insanların söze başlarken YSK’nın kararını hukuksuz olarak nitelemeleri yıllarca edindikleri itibarlarını sahaya sürmeleri karşısında üzülmemek elde değil. İnsan kendine sormadan da edemiyor. Yıllarca bu insanlara değer vermekle hata mı etmişiz. Hayır, aslında tarihte örneklerine sıkça rastladığımız durumlardan hiç farkı yok. İnsan her zaman doğrusunu yapmıyor. Bizim oralarda; kavun değil ki, poposunu koklayalım derler. Yalnız en fazla nefret ettiğim tipler ise; uzun zaman beraber yürüdüğün, omuz verdiğin insanın bir takım ikballer uğruna zayıfladığını zannettiği anda karşı tarafa geçmesi, daha düne kadar birbirlerinin yüzüne bakılmayacak sözler etmesine rağmen kucaklaşmalarına hangi sıfatları yakıştırırsınız onu bilemem, ben düşünürken utanıyorum.
Bu hengamenin içinde uzlaşmak zorundayız diyen aydının çığlığını duyanlardanım. Gerçekten halatın iki ucunu sürekli olarak çekersek ya halat ortadan kopar, ya da halatı tutan bir taraf gücünü kaybeder yıkılır kalır. Her iki durumda da ülkenin geleceği için hayırlı olmaz. Ne İsa’ya, ne Musa’ya yaramayan durumlar ortaya çıkar ki; düşünmesi bile felaket! Peki nerde uzlaşacağız tabii ki demokrasi kriterlerinde; en başta terör ve şiddete her kesimin aynı tavrı göstermesi, içerde silahlı terör örgütünün silah bırakmasını birinci koşul olarak kabul edilmesi, ikinci olarak ABD destekli Fetö terör örgütünün kökünün kazınmasında ortak davranılması,üçüncü olarak dış güvenliğimiz konusunda ortak tavır gösterilmesi gerekir. Bu temel ilkelerde anlaşılırsa seçimi kim kazanmış, kim kaybetmiş o kadar önemli değildir. Daha bu konuda ilk adımlar atılmış bile değil, umarım geç kalınmaz. İstanbul seçimlerinin sonucu ne olursa olsun siyasi önderlere düşen bu adımı atmak zorundalar. Atmayanlar tarihin karanlık çukurlarında yok olup giderler.
FARUK ÖZLÜ’YE BAŞARILAR!
28 Kasım günkü yazımın başlığını ‘Düzce’ye Hayırlı Olsun’ diye koymuştum. Sayın Özlü’nün belediye başkanlığına aday gösterilmesi çeşitli çevrelerde farklı farklı değerlendirildi. Bazıları bakandan başkan olur mu, kariyerini düşürüyor, validen emir mi alacak gibi klasik bürokrat zihniyetini seslendirenler olduğu gibi, içerden de belediyecilik ayrı bir iş gibi gerekçelerle Özlü’ye ince ince muhalefet etmişlerdi. Aslında mesele ne belediye, ne makam, ne mevkiydi. Meselenin özü gün geçtikçe büyüyen Düzce’den nemalananların kendi iç kavgalarıydı, Ankara bu durumu bildiği için ve ancak bu sorunu kavgaların dışında olan ve hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak birisini yani Özlü’yü aday gösterdi, ve doğrusunu da yapmış oldu. İlk icraatı belediyede tasarruf politikasını hayata geçirmesi ve uzun zamandır Düzce’nin göbeğinde ‘göz veremi’ gibi olan ve açıktan birilerine zamanında peşkeş çekilmiş parkların doğal işlevine kavuşması için yaptığı yıkımlar..Aslında yıkılan o yapılar değil, yıkılan belediyede ve örgütte uc veren çürümüşlüğe vurulan neşterdir. Anladığım kadar bu görevi beş yıl için kabul etmiş. Bu süre içinde yapacaklarını anlaşılan yapacak. Dün hayırlı olsun demiştim, umarım hayırlı işlere devam eder. Oy vermeyenler bile çalışmalarını dikkatle takip ediyor ve taktirlerini açıkca belirtiyorlar. Zaten bu anlayışa varırsak meseleyi önemli ölçüde halletmiş sayılırız. Düzce’den çıkan bu umut ışığı umarım dalga dalga Türkiye’ye yayılır.Kalın Sağlıcakla!
NOT: Yazı yayına girdiği günlerde Avustralya’nın Melbörn şehrinde olacağım, imkan dahilinde Anzaklar ülkesini size tanıtmaya çalışacağım!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2020
29.01.2020
22.01.2020
14.01.2020
13.11.2019
21.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
8.08.2019